• 13 September 2024, Friday 10:01
MehmetOğultürk

Mehmet Oğultürk

SUÇ VE CEZA

 

Bazı eylemler vardır ki yasalar suç olarak tanımlar. Bu eylemleri yapanlar toplum tarafından cezalandırılır. Cezaların amacı başkalarının da suç işlemesini önlemektir. Suç işlemeye meyilli olanları caydırmaktır. Suçlulara ya para cezası ya hapis ya da ölüm cezası verilir. Ölüm cezasının telafisi yoktur. Hatalı bir hüküm verdiğinizde kamuoyu ne kadar pişman olursa olsun ölen geri dönmeyecektir. Bu yüzden medeni ülkelerin çoğunda, ABD hariç, ölüm cezası kaldırılmıştır. ABD, Abdullah Öcalan’ı teslim etme şartı olarak ölüm cezasının kaldırılmasını istediği için 1990 yılların sonunda bizde de ölüm cezası uygulamasına son verilmiştir. Ancak o tarihten bu yana toplumda özellikle kadın ve çocukları öldürme oranı çok artmıştır. Her ay bir iki kadın ve çocuk öldürülmektedir. Ölüm cezasının kaldırılması suça meyilli olanlara cesaret vermektedir. Nasıl olsa bir gün hapisten çıkarım umuduyla cinayet işlemekten çekinmemektedirler. Gerçekten de bizim ülkemizde verilen hapis cezalarının üçte biri infaz ediliyor. Müebbet hapse mahkûm olanlar dahi bir gün dışarı çıkarım umudunu taşıyor. Oysa müebbet kelimesinin anlamı ölünceye kadar hapis demektir.

1965 yılında Eskişehir yakınlarında Porsuk çayı kenarında kamp yapan iki turisti öldüren iki kişi ilk celsede idama mahkûm oldular ve bir hafta içinde de infaz edildiler. Belki de Türkiye’de en kısa süren cinayet davasıydı. Hemen hemen tüm gazeteler bu olayı ön sayfalarına manşet yapmıştı. Bu haberleri Fransız hocamız ( Madame Mazet) ile tartışmaya başladık. Bizler ölüm cezalarının yerinde olduğunu, böylesine vahşi yaratıkların idamından yana olduğumuzu savunurken, Hocamız, hayır arkadaşlar ölüm cezası kabul edilemez. İki saniye acı duyar sonra iş biter. Asıl acıyı hem onun çocukları ve yakınları hem de ölen kişinin çocuk ve yakınları çeker demişti. Peki ne yapmalı hocam dediğimizde ise katili ömür boyu hapsedeceksiniz ve çalıştıracaksınız. Asla affedilip ya da cezada indirim yapılıp bir gün hapishaneden çıkarım umudunu vermeyeceksiniz. Enerjisi ile elde edilen getiriyi her iki ailenin çocuklarına eşit oranda pay edeceksiniz. İnsan enerjisi çok değerlidir. Başka enerjiler onun yerini tutmaz demiş ve bir örnek vermişti. “Mahkûmun, yerine başka bir mahkûm gelmedikçe dışarı çıkamayacağı, çıksa bile elde ettiği gelirin iki aile arasında pay edileceği bir infaz sistemi uygulaması yapılmış. İkinci mahkûm gelmemiş ve katil hapisten çıkamamış.”

Mademki bu ülkede ölüm cezası yok, küçük yavru Narin’i öldürüp dere kenarında üstünü taşlarla bastırmış olanlara da böyle bir ceza verilmelidir. Üç beş yıl sonra her şey unutulunca kader mahkûmu addedilerek sokağa salıverilmemelidir. Aksi takdirde verilen hiçbir ceza caydırıcı olamaz. 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık