• 07 April 2023, Friday 10:59
MehmetOğultürk

Mehmet Oğultürk

KEŞKE

Herkesin bir keşke dediği eylemi ve söylemi mutlaka vardır. Yoktur diyen yalan söyler. Şöyle geriye dönüp bir maziye bakın, keşke dediğiniz cümleleri bir düşünün. O kadar çok keşke denecek hareket ve davranışlarınız olmuştur ki saymakla bitiremezsiniz. Bir eyleminiz ve söyleminiz sonucunda çok sevdiğiniz ve takdir ettiğiniz biriyle aranız bozulduysa size söylenecek ilk söz: Keşke yapmasaydınız, söylemeseydiniz olur. Fırtınalı havada bir vapurda ve denizin ortasındaysanız ya da türbülansa giren bir uçaktaysanız, aklınıza ilk gelen sözcük keşke trenle veya otobüsle gitseydim olur. Havada yağmur yokken birden bastıran bir sağanakta ıslanırsanız, keşke şemsiyemi alsaymışım dersiniz. Yaşamınız boyunca söylediğiniz “keşke” lerin sayısı  yaptığınız yanlışların bir göstergesidir.

 Keşke diye başlayan tümcenin sonunda mutlaka bir olumsuzluk bir pişmanlık vardır. Zaman zaman televizyon ekranlarında; “Keşke ellerim kırılsaydı da ona oy vermeseydim” diyenleri izlemişsinizdir. Ama sandık, önlerine geldiğinde her şeyi unutup yine de o partiye oy verenler hiç de az değildir. Yoksa, bir adam 20 yıl hüküm sürer de oyu yüzde kırktan aşağı inmez mi? İnmiyor. Çıkara bağlı o kadar çok kişi var ki…

Tabularımız var, Tanrının buyruğu gibi kabul ediyoruz. Bir türlü yıkamıyoruz.  Tıpkı dini inanç gibi, takım tutar gibi babası hangi dine ya da  partiye mensupsa çocuğu da o dinden, o partiden oluyor. Bu yüzden de hukuk, adalet ve demokrasi bu ülkede yeşeremiyor. Sormayan, sorgulamayan, öğrendiğini uygulamayan, okuma alışkanlığı olmayan, sadece dinleyen ve kendine ne söylenirse doğru olduğuna inanan, bilgisiz cahil bir toplum yaratan eğitim sistemimiz var.

Keşke, Cumhuriyetimizin birinci çeyreğindeki eğitim sistemini yeniden ihya edebilsek. Ülkemiz, depremlerde on binlerce canını, milyarlarca değerdeki malını kaybediyor. Bunu tamamen imar affına bağlıyoruz. Keşke bu imar affı çıkarılmasaydı diye hayıflanıyoruz. Sanki yıkılan binaların hepsi kaçaktı ve imar affından yararlanmıştı. Aslında yaşadıklarımızdan ders almayı bilmiyoruz. 1999 depremi bizi uyarmış olmalıydı. Ama, dünü çabuk unutan bir milletiz. Bir süre tartışır, konuşur gündemde tutarız sonra unutup gider, ovalara, dere kenarlarına sekiz on katlı binalar yapılmasına izin vermeye  devam ederiz. Oysa ki, tarihi kalıntılara bakarsanız yerleşim yerlerinin ya tepelerde, ya da dağın yamaçlarında kurulduklarını görürsünüz. Bunun iki önemli nedeni vardır. Birincisi güvenlik, ikincisi su kaynakları ve tarım arazileridir. İşte tarihten ders almayan toplumlar “Keşke” demeye mahkûmdurlar. Tarihçilerin bir sözü vardır; Tarihten ders alınsaydı eğer, hiç tarih tekerrür eder miydi?... 1999 depreminden ders alsaydık 6 Şubat depreminde bu kadar can ve mal kaybeder miydik?

Bakınız Milas-Ören arasındaki Karayolunun trafik yoğunluğu o denli artmış ki  yakında bir felaketle karşılaşmamız çok muhtemeldir. Sonra “keşke” dememek için bir an evvel önlemleri almak gerekmez mi? Önünüzde giden bir traktörü  ya da ağır yüklü bir kamyonu uzun süre takip etmek zorunda kalıyorsunuz. Milas’a gelirken merak edip, önümden gelen kamyonları saydım. Beş dakikada, beş kamyon. Arkamdan gelenleri hesaba almadım.

 Siyasetçilere göre bu yolun ihalesi eli kulağında. Ama, bir türlü ayağa inmiyor. Ören yolunun “ölüm” yolu olmadan ele alınacağı yok gibi. Sadece seçimden seçime hatırlanıp sonra unutulup gidiyor.  

“Keşke” dememek için mutlaka sandığa gidilmeli ve “keşke”leri azaltacak bir yönetim işbaşına getirilmelidir. Yoksa, hüsranımızın ve “keşke”lerin sonu gelmeyecektir.

6 Nisan 2023


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık