• 05 March 2024, Tuesday 12:52
MehmetOğultürk

Mehmet Oğultürk

HAKI BOK’UNU ÖDÜYOR MU?

Bizim Yörük Köylerinde çokça kullanılan bir söz vardır.  “Hakı bokunu ödemez” diye. Yani yaptığın masraf elde edeceğin gelirden daha çok ise bu sözcük kullanılır. Bunu bilerek ve yaşayarak yapıyorsanız ya işi bilmiyorsunuz ya da masrafı başkaları ödüyor. Eğer işi bilmiyorsanız sonu iflastır. Yok, ceremeyi çeken biz isek, ki öyle görünüyor, bir ihanetle karşı karşıyayız demektir.

Duyumlarımıza göre, bizim paralarımız teşvik adı altında özel şirketlere devrediliyor. Bu şirketlerin vergi borçları bir kalemde siliniyor. Bu arada tek kazanan şirket oluyor. Tam beş yıldır mücadelesini yaptığımız Akbelen tepesini günde yirmi dört saat üzerinden yüz kadar kamyon, elliden fazla ekskavatör aylardır kemiriyor. Yetmiyor dinamitlerle darmadağın ediliyor. Orada yaşayan canlıların ödü patlıyor. Köylülerin damları çatlıyor. Su kaynakları daha derinlere iniyor. Altı aydan bu yana çalışan bu kamyonların ve ekskavatörlerin yaktığı mazotun bedeli milyonları çoktan aşmıştır. Doğaya verilen zararı ve kıyılan ormanları ve işçilere harcanan paraları hesaba katmadık. Santral yüzünden genç yaşta kanser olup bu dünyaya veda edenlerin sağlık giderlerini eklemedik. Tam altı aydır karnı deşilen Akbelen Tepesini yok etmek için yapılan toplam masraf milyar doları aşmış olmalı. Oysaki görünürde henüz kömür yok. Eğer yeterli kömür çıkartsalardı; Milas Ören arasındaki yolda dakikada 6 kamyon ve tanker gidip gelir miydi? Bu araçlar dışarıdan, şirkete ya mazot ya da kömür taşıyorlar. Bu yolda araç kullanmak, kamyonlar yüzünden çok zorlaşmıştır.  AKP nin, her seçim döneminden önce ihalesinin yapıldığını söylediği bu yolda henüz herhangi bir çalışma yoktur. Olacak gibi de görünmemektedir. Partili Cumhurbaşkanının Hatay’daki konuşmalarından bu anlaşılmaktadır. “Eğer Yerel yönetimler merkezi yönetimle el ele vermez ise oraya merkezden hizmet de gelmez.” Yani bizden hizmet bekliyorsanız mutlaka bizim adayımıza oy vereceksiniz yoksa hava alırsınız diyor. Akbelen tepesinden elde edilecek kömür, yapılan bunca masrafa değer mi bilmiyorum.

Başka temiz enerji elde etme yöntemleri varken, Polanya’nın söküp attığı hurda santrallere mahkûm olmak bu milletin kaderi midir? Üç kuruşluk enerji, iki kuruşluk altın elde edeceğiz derken, yaşam kaynağımız olan doğamızı yok etmeye, eldeki avuçtaki paralarımızı çarçur etmeye kimsenin hakkı yoktur. Ülkenin çıkarlarını koruyamayan yöneticiler ve onları o makama getirenler, Yüce Atatürk’ün dediği gibi “Gaflet ve dalalet ve hıyanet içindedirler.” Eğer harcadığımız para, elde ettiğimiz gelirden çok daha fazlaysa; hakı bokunu ödemiyor demektir. Yazıktır bu milletin parasına. Vatana ihanet ancak böyle olur. 04.03.2024

 

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık