Mehmet Oğultürk

Beyefendi gidip hem de 6 Şubat 2023 Maraş depreminde en büyük hasarı yaşayan ve yıkılıp yok olan Hatay’da konuşuyor. Hataylılara; “Yerel Yönetimlerle Merkezi Yönetim el ele vermez ise o şehre herhangi bir şey gelmez” diyor. Açıkça, Hataylıların CHP’nin adayını Belediye Başkanı yaptıkları için cezalandırdıklarını söylüyor. “Eğer bizim adayımıza oy verip Belediye Başkanı yapsaydınız biz de size yağmur gibi yardım yağdırırdık” diyor.  Hatay’a Merkezi yönetimin gerekli yardımı bilerek yapmadığını itiraf ediyor.

Yalnız Hatay’a değil, CHP’li Belediyelerin yönetimindeki tüm il ve ilçelere hizmet verilmediğini söylemek istiyor. Şayet önümüzdeki seçimlerde de bizim adaylarımıza oy vermezseniz size zırnık yardım yok demek istiyor. Anlayana saz, anlamayana davul zurna az. İşte Muğla ve ilçeleri de bu yüzden merkezi hükümetten yardım alamıyor. Bırakın yardımı, kendi imkânlarını kullanmalarına bile izin verilmiyor. Başarısız olsunlar ki, dolayısıyla halk kendilerinden şikâyetçi olsun ve bir daha CHP’li Başkanları seçmesinler istiyor. İşte bu ilçelerin başında da Bodrum geliyor. Zira Bodrum yaz aylarında 1-2 milyon kişiye ev sahipliği yapıyor. Bu kadar kişiye kendi imkânlarıyla hizmet götürmek isteyen Belediye’yi özellikle Bodrumlu olmayan, sadece tatillerini Bodrumda geçirenler başarısız buluyorlar. Çıkıp Televizyon ekranlarından, Sayın Aras Bodrumun sorunlarını çözdü mü ki Muğla Büyükşehir’e aday yapılıyor diye eleştiriyorlar.

Merkezi yönetimin Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adayı Aydın Ayaydın ile Milas Belediye Başkan aday adayı Barış Saylak da tıpkı liderleri gibi aynı konuda seçmenlere telkinlerde bulunuyorlar. Yalnızca aşk yetmez, para bizde hizmet de bizde diyorlar. Çok şey vaat ediyorlar. Onların vaatlerine aldanıp oy verecek kişiler elbette olacaktır. Ancak, bilinçli, aydın,  Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve devrimlerine yürekten bağlı Muğlalıların çoğunluğu onları hüsrana uğratacaklardır. Hele, yerli ve milli olan, uzun yıllar Türkiye Cumhuriyetini kuran, saltanatı ve hilafeti kaldıran bir Partiden ayrılıp, Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı olanların safında yer tutan ve bunda ısrar eden Sayın Barış Saylak’a çok üzülüyorum. Kendisini garanti görüp, bir de Ayaydın’a oy istemesini garipsiyorum. Makam ve mevki için her kalıba giren, o partiden bu partiye yelken açan, işi bitince Muğla’yı terk edecek olan Ayaydın’ı Muğlalıların itibar edip Başkan yapacaklarını sanmıyorum. Arap sevici, Türklük ve Atatürk’e düşman, şeriat ve saltanat özlemcisi bir Partinin Muğla’da şansı yoktur, olmamalıdır da.

İlgili bakanların ve iktidar partisinin Muğla Milletvekillerinin yıllar önce sözünü verdiği doğal gaz henüz Milas’a ulaşamamıştır. Şehir mezarlığına ve Devlet Hastanesine gidiş ve gelişler çok sıkıntılıdır.  Hâlâ çözülememiştir. Yine ihalesinin yapıldığı söylenen Milas Ören Karayolunun genişletme çalışmaları bir türlü gerçekleşememiştir. Dakikada on, on beş aracın,  her beş dakikada sekiz on kamyonun gelip gittiği bu yolda ölümlü kazaların olmayışı mucizedir.  

Vaat edilen bu hizmetlerin yerine getirilmemesi, Merkezi yönetim ile Milas Belediye Başkanlığının el ele vermemesinden kaynaklanmaktadır. Gerek AKP Milas aday adayı Barış Saylak’ın, gerek Muğla adayı Aydın Ayaydın’ın ve Reyiz’in söylemlerinden bu anlaşılmaktadır. Bu bir itiraftır. Bodrumlular Sayın Ahmet Aras’ın, Milaslılar Sayın Muhammet Tokat’ın, Muğlalılar da Sayın Osman Gürün’ün günahını almışlardır. Yatağanlılar kadar olamamışlardır.