Mehmet Oğultürk

Bizim siyasetçiler tuzak kurmayı iyi beceriyorlar. Aylardır bir Komisyon kurmak için Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş parti parti dolaşıyor ve kurulacak komisyona katılmaları için ricada bulunuyor. Zafer Partisi ve İyi parti açık açık bu komisyona katılmayacaklarını ifade ettiler. Bütün mesele Ana Muhalefet Partisi CHP’yi Komisyona katılması için ikna etmek. Yeniden normalleşme ve yumuşama sinyalleri veriyorlar. Sayın Özel açıktan ret etmiyor, hele bir bakalım, bu komisyonda nitelikli çoğunlukla karar alınırsa katılabiliriz diyor. Kendisini bu şarta bağlıyor. Şayet, peki nitelikli çoğunlukla karar alalım derlerse ve katılırlarsa Komisyonu meşrulaştırmış olmayacaklar mı? Ya nitelikli çoğunlukla Recep Tayyip Erdoğan’ın ölünceye kadar başkan olmasına karar verirlerse ne olacak? Nitelikli çoğunlukla Eyalet sistemine geçmeye ve Lozan’ı baypas etmeye karar verirlerse ne olacak? Bu Atatürk’ün Partisine yakışacak mı? Bence Sayın Özel ve ekibi geçmişten ders almalıdır. Açık ve net olmalıdırlar. Bu adamlarla yola çıkılamayacağını bugüne kadar anlamadılarsa çok yazık. Benim Bahçeli ve Erdoğan’a zerre kadar güvenim yok. Bahçeli ve Erdoğan’ın geçmişte muhalefette iken birbirlerine söyledikleri hâlâ kulaklarımda çınlıyor. Biri Erzurum Mitinginde ipin mi yok al sana ip diyerek cebinden ip çıkarıp fırlatmadı mı? Diğeri zürriyetsiz, çoluk çocuk nedir bilmez demedi mi? Şimdi can ciğer bal sarması. Bunlara nasıl güvenip de komisyonlarına girmeli. Bazıları da diyor ki; girelim de niyetlerini öğrenelim diyor. Niyetleri belli değil mi? Biri Apo Kurucu Önderdir gelip TBMM de konuşsun istiyor. Diğeri ise ben Türkçülüğü ayaklarım altına aldım, BOP eş başkanlarından biriyim ve bu görevi yapıyorum diyor. Daha ne desinler?

Sevgili Özel evelemeden gevelemeden Komisyona katılmıyoruz demeli. Komisyonun bir tuzak olduğunu görmeli. Hani, yumuşayıp normalleştikten sonra CHP’li Belediyeleri silkeleyin, turpun büyüğü Heybede deyip Başkanlarını içeri tıkmadı mı? DEM’lilerin asıl niyetleri belli değil mi? Tutturmuşlar barış barış diye. Savaşı başlatan kim? Cumhurbaşkanı olabiliyorlar. Bakan, Başbakan olabiliyorlar. Milletvekili, Kaymakam, Vali,  doktor, öğretmen hâkim savcı olamıyorlar mı? Her Türk vatandaşının çektiği sıkıntılar onlar için de geçerlidir. Haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik, pahalılık, fakirlik ve vergi yükü diğerlerine de yok mu? Ana dilde eğitim demek Ülkenin bütünlüğüne dinamit koymaktır. Her etnik gruptan olan vatandaşlara da anadilde eğitim mi verilecek? Her devletin eğitim dili tektir. ABD’de yetmiş iki ülkeden insan vardır. Hepsinin eğitim dili İngilizcedir. Fransa’da ha keza. Eğitim dili Fransızcadır. Almanya’da Almanca, Japonya’da Japonca eğitim yapılır. Biz Türkiye’den ayrılıp kendi devletimizi kuracağız demenin Türkçesi ana dilde eğitimdir. Bu komisyon tuzaklarla doludur. Tavrımızı en baştan belli edelim Sayın Özel. 30.07.2025