Mehmet Oğultürk

Biri çıkıp; “üzerinde yaşadığımız bu dünyada hayvanların öldürülmesine, ağaçların sökülmesine, kesilmesine, kısacası tüm canlıların yok edilmesine karşıyım. Ne ağaçların, ne kuşların, ne domuzların, ne akreplerin, ne yılanların, ne çıyanların, öldürülmesine karşıyım” diyebiliyorsa eğer; denizlerdeki balıkların yakalanıp yenilmesine, kümesteki tavukların, ağıllardaki  koyunların kuzuların, besi damlarındaki danaların kesilmesine, yumurta, elma, armut, kiraz, kavun karpuz, buğday, üzüm yenmesine de karşıyım demesi gerekmez mi? Çünkü onlar da birer canlı değiller mi? Kurban adı altında bir iki gün içinde milyonlarca hayvanın katledilmesine, mezbahalarda her gün binlerce hayvanın boğazlanmasına da karşıyım deyip mezbahaların önünde çadır nöbetine başlaması gerekmez mi?

Çocuğuma saldıran ve öldüren köpek, beni zehirleyip öldüren akrep, beni ısıran sivrisinek, yılan, benim yaşama hakkımı elimden alan, benim rızkımı çalan ve beni aç susuz bırakıp ölüme terk eden her kim ve ne ise bin yaşasın demesi gerekmez mi? Beni yaşadığım ortamdan kovanları, yersiz yurtsuz bırakanları, elimdeki aracımı, cebimdeki paramı alanları, evimi barkımı soyup soğana çevirenleri, üç kuruşluk para uğruna insan öldürenleri de öldüremem, zira onlar da birer canlıdırlar demesi gerekmez mi?

Hayvanların da, ağaçların da yaşamaya hakları vardır diyelim.   Peki, Çanakkale’ de, İstiklal Harbinde ölenler, öldürülenler ne olacak? Onlar canlı değiller miydi? Onların yaşama hakları yok muydu? Neden öldürüldüler?  Bıraksaydılar, Çanakkale Boğazından İngiliz ve Fransız gemileri geçseydi. Bir de bando eşliğinde selama dursalardı!  İstanbul onların olsun deselerdi. Neden 250 bin canımız yok oldu? Bir o kadar da İngiliz, Fransız ve Avustralyalı canlı değiller miydi? Hadi onlar insan,  ölmeye, öldürülmeye layıktır diyelim;

Peki, dağdaki antilobu, ceylanı, karacayı öldürme hakkını aslana kim verdi? Kümesteki tavuğu öldürüp yeme hakkını tilkiye kim verdi? Domuzlara salyangozları öldürme hakkını kim verdi? Farelerin de yaşama hakları yok mu?  Yılanlara onları yok etme hakkını kim verdi? Bu saymakla bitmez.

Demek ki, doğanın bir kanunu var. Bu kanun siz isteseniz de istemeseniz de yürürlüktedir. Güçlü olan bir canlı, diğer bir canlıyı öldürüp yok ederek yaşayabiliyor. Bu kanuna uymaz ya da uygulamazsanız sizin de yaşama hakkınız olmuyor. Ben kuşların, sokak hayvanlarının öldürülmesine karşıyım demekle iş bitmiyor. Yediğiniz her şey canlıdır. Yoksa öldürmeden yiyebileceğiniz taş var, kömür var, demir var, altın var toprak var. Onları yiyin bakalım yaşayabilecek misiniz?

Sebepsiz ve gereksiz yere öldürmeyi ben de kabul etmiyorum. Ama, aynı düşüncede olmayanlara da saygılıyım.

 18.08.2022