Mehmet Oğultürk

Sayın Özel, siz istediğiniz kadar yumuşamadan ve normalleşmeden yana tavır koyunuz. Saraçhanede Taksime yürümek için binlerce kişiyi peşinize takınız. Polis ordusu ile karşılaşınca yürümekten vazgeçip geri dönüş yapınız. Size güvenip peşinizden gelenleri yarı yolda bırakınız. Bir gün sonra da gidip sizi Taksime göndermeyenin elini sıkınız. Bu bir yumuşama ve normalleşmedir deyip gülümseyen bir yüz ifadesi ile hem de boş bir koltuk karşısına oturup resimler çektiriniz.

Sizi eleştiren de olacaktır alkışlayan da. Alkışlayanlar değişimin nimetlerini gerçekten göreceğinize, RTE ile birlikte bu ülkenin makus talihini yenebileceğinize ve değiştireceğinize yürekten inananlardır. Eleştirenler ise Sayın Özel de bu adamın karşısında dik duramamış diyenlerdir. Tıpkı Devlet Bahçeli, Deniz Baykal, Yaşar Büyükanıt, Süleyman Soylu, Tuğrul Türkeş, Teğmen Mehmet Ali Çelebi, Sinan Oğan ve son olarak da Meral Akşener gibi saraya gidip temenna çekenlerden olabileceğinizi düşünenlerdir. Bundan sonraki seçimlerde siz yumuşadınız ve RTE ye el uzattınız diye oyların sizin partinize akacağına ve iktidar olacağınıza inanmayanlardır. Sizin yumuşamanızın bir şey ifade etmeyeceğini bilenlerdir.

Siz ne kadar yumuşasanız, ne kadar normalleşseniz de karşınızdaki kişi değişmeyecek size hep tuzak kuracak ve sizi boş düşürmek için çalışacaktır. Nitekim görüşmelerden sonra ilk yaptığı iş özellikle CHP li Belediyelerin borçlarını İller Bankasından alacakları hak edişlerden keseceğini ilan etmesidir. Yumuşamanın bedelini Belediyelerinize dolayısıyla C.H.P ne  ödetmek istemesidir.

Atasözleri boşuna söylenmiş sözler değildir. Yılların birikimi ve yaşanmış olayların sonucunda varılmış hükümlerdir.

 “Güvenme dayına ekmek al yanına. Bir adam yedisinde neyse yetmişinde de odur. Kırk yıllık Yani olur mu Kani?” 27.07.2024