• 20 December 2021, Monday 9:21
MehmetOğultürk

Mehmet Oğultürk

MİLAS VE BODRUM  ORMAN YANGINLARI

Geçen Temmuz, Ağustos aylarında Güvercinlik yakınlarında başlayıp sırasıyla Yukarı Mazı, Gökbel, Çökertme, Bozalan, Fesleğen ve Akçakaya  köylerini kasıp kavuran orman yangınları nerede ise Kemerköy ve Yeniköy Termik Santrallerini de yakıp kül edecekti.  Yalnız ormanları değil, bu köylerdeki zeytinlikleri de yakıp geçti. Yetkililer, “yanan orman yerlerinde yapılaşmaya kesinlikle izin verilmeyecek, en kısa sürede yeniden ağaçlandırılacaktır” dediler. Siz inanıyor musunuz? Ben inanmıyorum.

Daha önce de Güvercinlik’te yanan ormanın yerinde yapılaşmaya izin vermeyeceklerini söylemişlerdi. Ne oldu?  Daha yılı dolmadan orada lüks oteller inşa edildi. “Geçen yaz yanan yerlerde de kesinlikle yapılaşmalara izin verilmeyecektir, en kısa sürede ağaçlandırılacaklardır” sözüne inananlar varsa Fesleğen köylülerini dinlesinler.

Köylüler, yanan zeytinliklerinin tapu kayıtlarında yangınlardan iki ay kadar önce kamulaştırma şerhi konduğunu tesadüfen öğrenmişler. Demek ki, önce şerh koydurmuşlar sonra da yaktırmışlar diyorlar. Yönetenler, yanan yerlerde rüzgâr enerji santralleri kurmak için bir Şirkete ruhsat vermiş. Bunun için hem orman kanunlarında hem de zeytin kanunlarında değişiklik yapan kanunları torba kanun adı altında yeniden çıkardılar bile. Özellikle 26.01.1939 tarih ve 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun hükümlerini aşabilmek için bu kanuna dayanılarak çıkartılan yönetmeliklerde değişiklikler yapmışlar. Bu yönetmeliğin 23. Maddesi, “zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 km. mesafede zeytin ağaçlarının bitkisel gelişimini ve çoğalmalarını engelleyecek kimyevi atık, toz ve duman çıkaran tesisiler yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda ancak zeytin yağı fabrikaları ve küçük ölçekli tarımsal işletmelerin yapımı ve işletilmesi yapılabilir” kesin hükmüne rağmen, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını devreye sokarak ; “Ancak alternatif alan bulunmaması ve Çevresel etki değerlendirme raporuna(ÇED) uygun olması, bitkilerin vegatatif ve generatif gelişimine zarar vermeyeceği, Bakanlık veya Üniversiteler tarafından belirlenmesi  durumunda Jeotermal  kaynaklı seralar, Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plan ve yatırımlar, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisleri, ilgili Bakanlıkça kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri, petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri yapılabilir” denilerek ilgili Kanunun 20. Maddesi hükümsüz kılınmıştır.

Oysa ki, barışın ve dostluğun simgesi olan zeytin ağacı asırlara meydan okuyarak insanlığa ve doğaya hizmet etmeye devam eder. Kolayca yok olmaz. Yangınlar bile onu yok edemez. Kökünden yeniden filizlenir, birkaç yıl içinde canlanır ve yaşamına devam eder. Yeter ki, insanın gazabına uğramasınlar. Dozerlerle köklerinden sökülüp atılmasınlar.

Geçen yaz, Temmuz-Ağustos aylarında Bodrum ve Milas sınırları içinde yanan orman ve zeytinlikler doğal yangınlarla değil, bizzat insan eliyle kasıtlı olarak çıkarılmış yangınlarla yakılmış gibi geliyor insanın aklına. Köylüler haklı. Zeytinliklerini kimse ellerinden alamayacaktır. Onlar da kamunun bir parçasıdırlar. Onların yararı yok mu?

Üzülerek söylemeliyim ki, Yukarı Mazı, Gökbel, Bozalan, Çökertme, Akçakaya ve Fesleğen köylülerinin işi bir hayli zor. Zira, bugünün yönetenleri onları yurttaş olarak değil kul olarak değerlendirmektedirler. Tanrı yardımcıları olsun.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık