Mehmet Oğultürk

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yıkılışını biz görmeyiz umarım. O kadar yoğun bir saldırı altında ki, tüm vatan hainleri iş başında, kimse engel olamıyor. Türkiye Cumhuriyeti’ni savunacak kurum ve kuruluşların başına kendilerine biat edecekleri seçip yerleştirdiler. Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluş ve Kurtuluş Savaşını verdiğimiz batılılar ellerini ovuşturmaktadırlar. Yüz yıl evvel isteyip de yapamadıklarını şimdi yapıyorlar. Bu devletin yıkılması için ellerinden geleni artlarına bırakmıyorlar. Büyük Atatürk’ün Türk gençliğine verdiği görev yerine getirilemiyor.  Memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar da gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içindedirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit etmiş durumdadırlar. Millet fakr-u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş durumdadır. Kimse sesini çıkaramaz hale gelmiştir. Mustafa Kemal’in askeriyiz demek bile suç sayılmaktadır. Türk milletini ve ümmetini esaretten kurtaran Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret edip, sövüp saymak sıradanlaşmıştır. CHP’li olmak suç sayılmaktadır. Sesini çıkaranları, ya “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama”, ya Cumhurbaşkanına hakaret, ya da ihaleye fesat karıştırma suçlusu ilan edip Türkiye’nin Bastil’ine gönderiyorlar. Şimdi de Chp’lileri rüşvet alıp vermekle suçluyorlar. Chp sayesinde Milletvekilliği, Belediye Başkanlığı, Genel Başkanlık koltuğuna oturanlarla Chp’yi içeriden çökertmeye çalışıyorlar. Savcılar, Chp’lileri içeri tıktırıp, bilerek ve isteyerek iddianameyi geciktiriyorlar ki daha uzunca bir süre içeride kalsınlar. Chp’lileri halkın gözünden düşürmeye çalışıyorlar. Bilmiyorlar ki Chp ile uğraşmak onlara bir şey kazandırmayacak, tam tersine halkın tercihinin Chp’den yana dönüşmesine neden olacaktır. Miting alanlarının bu kadar kalabalık olması bundandır.

İşe önce iki ayyaşla başladılar. Okullarda her sabah söylenen andımızı kaldırdılar. Sonra resmi kurumların levhalarından T.C. ibaresini sildiler. Eğitim kurumlarını tarikatlara teslim ettiler. Milliyetçiliği ayaklar altına alıp çiğnediler. En çok korktukları Türk ordusunun Atatürkçü komutanlarını kumpaslarla birer birer hapse atıp ordudan uzaklaştırdılar. Onların yerlerine İmam Hatiplileri subay yaptılar. Cübbeli Sarıklıları general yaptılar. Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyen genç teğmenleri ihraç ettiler. Askeri okulları, askeri hastaneleri kapattılar. Emekli amirallerin ayaklarına kelepçe taktılar.  Biz Osmanlı torunuyuz, hilafeti geri getireceğiz dediler. Demokrasi amaç değildir araçtır dediler. Biz Türk değil Türkiyeliyiz dediler. Biz Anayasa Mahkemesi kararlarına uymuyoruz, saygı da duymuyoruz dediler. YSK’yı, HSK’yı kendi yandaşlarıyla doldurdular. Tüm bürokratları, hâkim ve savcıları İmam Hatip çıkışlılardan seçtiler. Bebek katili Apo’yu kurucu önder ilan ettiler. Yeni bir sivil Anayasa yapmak üzere komisyon oluşturdular. Bu komisyona Chp’yi de dâhil ederek meşrulaştırdılar. Daha ne yapsınlar? Artık Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti Devletini sonlandırma vaktinin geldiğine inanmaktadırlar.

Görünen Köy kılavuz istemiyor.