• 30 June 2022, Thursday 9:06
MehmetOğultürk

Mehmet Oğultürk

İKİZKÖY ( IŞIKDERE) SATILIRKEN NEREDEYDİNİZ

  Devlete karşı gelinir mi hiç? Siz Devletten daha iyi mi biliyorsunuz? Nasıl olsa AKBELEN Ormanı da gidecek. İKİZKÖY (IŞIKDERE)  satılırken sizler neredeydiniz?

  Özellikle İkizköy (Işıkdere)’de evini barkını, zeytinini bahçesini, tarlasını tokadını yok pahasına satıp başka yerlere göç etmek zorunda kalanlar sitem ediyorlar. “IŞIKDERE satılırken niye bu çadırları kurmadınız. O zaman aklınız neredeydi? Daha, Yeniköy’de fabrika kurulurken  karşı çıkacaktınız. Bu fabrika nasıl olsa çalışmaya devam edecek. Koca mahalle yok olmuş, bu çamlar gitse ne olur?” diyorlarmış. Bu sorularla çok sık karşılaşıyor çadırda direnen doğaseverler.  Hatta oy verip seçtikleri muhtarlarının da Kaymakam ve Şirketin yetkili Müdürü huzurunda  Köylülere; “Eğer şimdi bu kadar fiyata taşınmazınızı satmazsanız yarın devlet istimlak edecek ve bunun yarısını bile alamayacaksınız. Gelin imzanızı atın yoksa çok pişman olacaksınız” dediği iddia ediliyor. Sosyal medyada da aynı soruyu soranlar var.

Bu soruları soranların Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğunu kabul etmedikleri anlaşılıyor. Biat kültürüyle yetişmiş, düşünemeyen, soru soramayan, sadece duyduklarına kolayca inanan bir Arap kültüründen geldikleri belli. Devleti yönetenlerin kendileri tarafından görevlendirilmiş ya da seçilmiş insanlardan oluştuğunu da bilmiyorlar. Devletin Cumhur (Halk) için var olduğunu, Cumhuru (Halkı) ve toprağı olmayan devletin de olamayacağını bilmiyorlar. Yurttaşların itirazlarına rağmen bir mahalleyi, doğayı, ormanları, suları yok ediyorlarsa eğer, sizin seçip görevlendirdiğiniz insanlar devlet adamı değillerdir. Devlet adamları yurttaşların fikir ve düşüncelerini dikkate almadan bir karar vermezler. Verirlerse eğer devlet adamı değillerdir. Onun için referandum denilen bir yönteme başvurulur. Ve mutlaka yurttaşların fikirleri alınır. Bu da gösteriyor ki yurttaş istemezse İKİZKÖY’ü de, AKBELENİ de, IŞIKDERE’yİ de yok edemezler. Üstelik 2014 yılından beri muhatapları devlet değil YK Enerji Şirketidir.

  IŞIKDERELİLER, tüm Müslüman toplumlarında olduğu gibi kaderci bir toplum olarak Enerji şirketinin taleplerine kayıtsız şartsız evet demeyi ve boyun eğmeyi tercih etmişlerdir. Aldıkları para hiç tükenmeyecek sanmışlardır.  Vereceğiniz para ile kendimize yeni bir yaşam alanı kuramayız diye itiraz da etmemişlerdir. İtiraz edenlerin de; mülki amirin ve muhtarın “Devlet istimlak ederse bu parayı da bulamayacaksınız, bakın falan filan kişiler sattılar, bir siz kaldınız, gelin imzanızı atın” baskısıyla sesleri kesilmiştir.

  Siz sesinizi çıkarmayıp susarsanız ya da üç kuruş paraya tamah edip benim tarlamı ne zaman alacaksınız diye muhtarı ikide bir ararsanız, seçtiğiniz muhtar şirketin elemanı olursa ve de ona güvenirseniz IŞIKDERE’Yİ de, AKBELEN’ i de, ÇAM Köyü’nü de kaybedersiniz.

  Gelelim doğaseverlerin IŞIKDERE satılırken nerede olduklarına. IŞIKDERE’NİN tapuları kişiler üzerine kayıtlıdır. Bu kişiler evlerini barklarını, tarlalarını, ister satarlar ister satmazlar, kimse karışamaz. Onlara başkalarının söz söyleme ve itiraz hakları yoktur. Ama AKBELEN’ in tapusu Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağıyla bağlı her yurttaşın adınadır. Yani, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan her Türk vatandaşının orada hakkı vardır. Doğaseverlerin de.  İşte bu yüzden doğaseverler, tapusu kendilerine ait AKBELEN ormanını ve doğayı savunmak için direnmektedirler. IŞIKDERE satılırken devlet korkusuyla ve mülki amirin baskısıyla kimse itiraz etme cesaretini gösterememiştir. Şimdi doğaseverlere IŞIKDERE satılırken neredeydiniz? diyorlar. Doğaseverler ne yapabilirlerdi ki? Bizim bir atasözcüğümüz var. “Ağlamayan çocuğa meme verilmez.” IŞIKDERE’lilerden ağlama sesi gelmemiştir. Artık gidenler gitmiş, gitmeyenlerin akılları başlarına gelmiştir diyordum ama boşuna. Şirket ve Muhtar tarafından aynı tehdit yapılmış ve paranın cazibesine kapılan bazı köylüler Avukatlarımıza verdikleri vekaletnamelerini geri çekip davadan vazgeçmişler. Sonra tıpkı IŞIKDERELİLER gibi pişman olacaklar ama, ne yazık ki iş işten geçmiş olacaktır.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık