Mehmet Oğultürk

Yıllardır Kürt sorununun çözülmesi gerekir diye ortalığı ayağa kaldırıyorlar. Silahlı bir örgüt kurup yurttaşı oldukları Türkiye Cumhuriyetinin askerlerini, öğretmenlerini, kendilerine katılmayan Kürt kökenli yurttaşlarını çoluk çocuk demeden kurşuna diziyorlar. Seçilmiş şehirlerde kalabalıklar arasında bombalar patlatarak yüzlerce yurttaşın ölümüne neden oluyorlar. Gerçekten bir Kürt sorunu mu var yoksa Kürdistan sorunu mu var açık seçik söylemiyorlar. Ama tutum ve davranışlarından Kürt sorunu değil bir Kürdistan sorunu olduğu anlaşılıyor.

Aslında bu Ülkede Kürtlerin sorunu ile diğer yurttaşların sorunları arasında bir fark yok. Tam tersine aynı hak ve yükümlülüklere sahipler. Nüfus kayıtlarında Kürt diye yazmıyor. Her hangi bir ayrım yapılmıyor. Memur, Amir, Kaymakam, Vali, Öğretmen, Hâkim Savcı, Doktor Mühendis, Bakan, Başbakan ve Cumhurbaşkanı da olabiliyorlar. Askeri Okullarda okuyup general amiral de olabiliyorlar. Kuleli Askeri Lisesinde ve Harbiye’de okurken Kürt kökenli pek çok arkadaşım olmuştu. Onlarla kardeş gibiydik. Mutluluklarımızı ve acılarımızı paylaşırdık. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yurttaşı ve askeri olmakla gururlanırdık. Hâlâ Kürt kökenli çok dostum, arkadaşım ve tanıdığım var. Kürt sorunu olarak ilk başta ileri sürdükleri “Ana dilde eğitimdir”. Hiçbir Ülkede eğitim dili ana dile göre yapılmıyor. Amerika’nın da, Fransa’nın da, İngiltere’nin de değişik etnik kökenden pek çok yurttaşı vardır. Onlar da ana dilde eğitim diye tutturmuyorlar. Hele Amerika’daki elli iki Eyaletten hiç birinde ana dilde eğitim istiyoruz demiyorlar. Bu bize mahsus bir durumdur. Eğitimin amacı öğrenmektir. Dili fark etmez. Aslında iki dil bilme ayrıcalığı da onlarındır. Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Sakarya’da omuz omuza çarpışıp Türkiye Cumhuriyetini birlikte kuruyorlar. Devletin kurucusu Büyük Atatürk “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir diyerek son noktayı koymuştur.

Kürt sorunu diyenlerin hiç biri, yol, su, elektrik, okul, fabrika, istihdam, iş, aş istemiyor. Geçinemiyoruz, açız demiyorlar. Varsa yoksa bir Kürt sorunu var çözelim diyorlar. Umutlarını da Bahçeli ve Öcalan’a bağlamış durumdalar.

Sevr Anlaşmasını, yüz yıl sonra yeniden ihya etmek isteyen, Emperyalist Amerika, İngiltere, İsrail ve Avrupa Birliği ülkelerinin ekmeklerine yağ sürüyorlar. Onlardan büyük teşvikler görüyorlar. 

Öyle anlaşılıyor ki bu Ülkede bir Kürt sorunu yok, Kürdistan sorunu vardır. Emperyalistlerin gazına gelip ülkeyi bölüp parçalama sorunu vardır. Kürt kökenli yurttaşlar sadece Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da yaşamıyorlar ki. Nüfusunun yarısı öteki bölgelerde yaşamaktadır. Onlara sorun bakalım Kürdistan’a dönecekler mi? Hiç sanmıyorum. Kürdistan sorunu İsrail’in “Vadedilmiş Topraklar” sorunudur. Büyük İsrail Devletinin Kurulma sorunudur. 04.02.2025