Mehmet Oğultürk

Sayın Kılıçdaroğlu  “Benim liderliğini yaptığım partinin de geçmişte yarattığı derin yaralar vardır. Ben bu yaraların kapanması için helallik isteme, helalleşme yolculuğuna çıkıyorum” diyor. Yani partisinin geçmişte vatandaşlarına zulmedip, camileri kapatarak hayvan ahırı yaptıklarını, içinde içki içtirdiklerini, varlık vergileri koyarak azınlıklara eziyet ettiğini, Adnan Menderes’i, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını asarak büyük bir hata yaptığını, Ali İsmail Korkmaz’ı döverek öldürdüklerini, kapalı bacıların başlarını zorla açtırdıklarını, ikna odalarında onları bunalttıklarını, saltanatı ve hilafeti sonlandırıp dindar kardeşlerini çok üzdüklerini kabul mu ediyor? Cumhuriyetin ilk yıllarında Dersim katliamını yaptığını mı kastediyor? Bilemiyorum ama, AKP’nin genel başkanının televizyon ekranlarında söylediklerini teyit ediyor gibi geliyor bana. Zira, 14 Mayıs 1950  tarihinden günümüze kadar partisi tek başına hiç iktidar olmadığına göre, yüce Atatürk ve İsmet Paşa dönemini kastediyor olmalı. Böylece, partisine hiçbir zaman oy vermeyecek kesime mesaj verip onların oylarını alacağını zannediyor anlaşılan. Sayın Deniz Baykal’ın Tuzla’da kara çarşaf giyenlere parti rozeti takma törenlerine de tanık olduk.  Onların oylarını alabildiler mi? Bırakın oylarını almayı, daha haftası dolmadan parti rozetini çıkarıp atmadılar mı? Atatürk’ün koltuğunda oturup da, O’nun döneminde Partisinin halk üzerinde derin yaralar yarattığını söylemek hiç de kabul edilir gibi gelmiyor bana. 

Nereden çıktı bu helalleşme meselesi? Altı muhalefet partisini peşine takarak ne de güzel yürüyorlardı. Umut olma yolunda bir hayli yol da almışlardı. İktidardakiler bırakın halkın arasında görünmeyi, sokağa bile çıkamazlarken her yerde coşku ile karşılanmaları bunun en güzel kanıtıydı. Bu helalleşme konusunu sayın Kılıçdaroğlu’nun kafasına kim soktu? Yoksa kendi düşüncesi miydi? Durup dururken Tv. ekranlarına çıkıp ben helalleşme yolculuğuna çıkıyorum diyerek kendi partisinin Türk halkı üzerinde derin yaralar açtığını nasıl söyleyebiliyor? Bu sözleriyle hem Cumhuriyete  hem de Atatürk ve arkadaşlarının gerçekleştirdiği ilke ve  inkılâplarına yürekten bağlı kişileri bir hayli üzmüştür. Eğer kendi hatalarından ötürü helalleşmek gereğini duyuyorsa, yaptığı hataları bir bir sıralasa da bizler de bilsek. Helalleşme, kendisine haksızlık edilen kişi ya da kişilerle yapılır.

Meselâ, Ankara Çubuk’ta bir şehit cenaze töreninde kendisine yumruk atan inek hırsızı Osman ile helalleşecek mi? Hemen hemen her gün televizyon ekranlarında kendisini aşağılayan, hakaretler yapan, yalancılıkla, cahillikle, hatta PKK yandaşlığıyla itham eden kişilerle de helalleşecek mi? Çok merak ediyorum. Hadi hayırlısı.