• 07 June 2023, Wednesday 15:08
MehmetOğultürk

Mehmet Oğultürk

NEREDE HATA YAPTIK

            2023 Cumhuriyetin yüzüncü yılında yine hüsrana uğradık. Seçimleri güya Cumhur ittifakı kazandı. Yirmi bir yıllık saltanata son veremedik. Altılı masaya çok güvendik. Tek başına seçime katılsalar hiçbir milletvekili çıkaramayacaklara otuz sekiz milletvekilini hediye ettik. Yıllarca dincilerle beraber yürüyenleri milletvekili yapınca gerçek Atatürkçüleri küstürdük. Bu seçimin kaderini, kendi ülkesine vergi ödemeyen, medeni ülkelerde yaşayan ve Türkiye’ye hiçbir zaman dönmeyecek çifte uyruklu Avrupalılar ile Suriyeliler, Afganistanlılar belirlemiştir. Delik deşik sınırlarımızdan bilerek ve isteyerek içeri alınan, Türkçe dahi konuşamayan yabancıları seçmen yapanlara karşı hiçbir şey yapmadık. Böyle olacağını bile bile hiçbir önlem alamadan seçimlere katıldık.

 En azından, seçimleri boykot edip yabancıların ve ülkemizle hiçbir alakası ve ilgisi kalmamış Avrupalıların, Suriyelilerin ve Afganlıların seçmen yapılmasına tavır koymalıydık. Okumamış, hatta ilkokul bile bitirmemiş, cahil insanların ferasetine tıpkı prof. Bülent Arı gibi güvendik. Bu ümmet, Bülent Arı’yı mahcup etmedi.

            19 Mayıs 1919’da ABD, İngiltere, Fransa  ve İtalya ülkemizi işgal edip, Osmanlı’nın Etrak-ı Bi idrak (Beyinsiz) dediği biz Türkleri, Anadolu’dan kovarak yeniden Ermenilere, Rumlara vatan yapmak üzere harekete geçmişlerdi. Koskoca Osmanlı Devleti bu işgali kabullenmiş ve ümmetine sakın karşı çıkmayın diye fetva vermişti. Yunanlılar İzmir’e, İngilizler İstanbul ve Musul’a, Fransızlar Hatay, Adana, Maraş ve Antep’e , İtalyanlar da Muğla ve Antalya’ya askerlerini sürmüşlerdi. Bunlara karşı ilk kurşunu Gazeteci Hasan Tahsin sıkmıştı. Onların topları tüfekleri ve uçakları vardı. Gazi Mustafa Kemal, İstanbul’dan ayrılırken “geldikleri gibi gidecekler” demişti. Nitekim Avrupalı askerler iki yıl içinde geldikleri gibi gitmişlerdi.

            İşte topları, tüfekleri ve uçaklarıyla bizi Anadolu’dan çıkarıp atamayanlar, bugün, başka bir yöntemle işgale yeniden başlamışlardır.  Bu sefer topla tüfekle değil, memleketin yöneticilerine, bir miktar dolar karşılığında, sınırlarımızı açtırmışlar ve ne idüğü belirsiz milyonlarca yabancıya Anadolu’yu işgal ettirmişlerdir. Demografik yapıyı en kısa zamanda lehlerine çevirip işgali tamamlayacaklardır. Bu sefer geldikleri gibi gitmeyeceklerdir. Oysa, Gazi Mustafa Kemal Atatürk tam 96 yıl önce bu günleri görmüş ve Türk Gençliğini uyarmıştır. 

Ey Türk Gençliği diye başlayan hitabesinde; “….Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bil fiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere Memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve delalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler” demiştir.

Bugün, Atatürk’ün ordusu, iktidarın ordusu olmuş ve işgalcilerin sınırdan rahat rahat ülkemize girmelerine izin vermiştir. Bu işgalciler memleketin kaderini tayin etmiştir. Anlı şanlı muhalefetimiz ise dışarıdan gelen Türkçe dahi bilmeyen ithal seçmenlerin seçime etkilerinin olmayacağına inanmışlardır. Bu yüzden, hiçbir eylemde bulunmadan seçime katılmışlardır.  Sayın Kılıçdaroğlu’nun basireti bağlanmış ve iktidarla yıllarca beraber yürüyenlere 38 milletvekili hediye edilmiştir. Daha önce de bir partiye on beş milletvekilini ödünç vererek onların seçimlere girmelerini sağlamıştır. Çok kibar, saygılı ve hoşgörülü biri olan Sayın Kılıçdaroğlu’nun en büyük zaafı ileriyi göremeyişidir.

            ABD’nin bizim oğlan dediği darbeci Kenan Evren Atatürkçüleri tasfiye edip, dinci kesimin önünü açmıştır. Rahmetli Baykal, Tuzla’da kara çarşaflılara rozet takmış ve siyasi yasaklı birinin önünü açmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu ise, dinci kesimin oylarını alacağım umuduyla gerçek Atatürkçüleri kapının önüne koyup, yıllarca dincilerle beraber yürüyenleri ve dönekleri milletvekili yapmıştır. Bahçelinin gazına gelip, Cumhuriyeti protesto etmek üzere İstiklal marşı yazarı Mehmet Akif Ersoy (bir süre sonra geri dönmüştür) gibi Türkiye’yi terk edip Mısıra yerleşen ve Mısır vatandaşı olan bir adamın oğlunu (Ekmelettin İhsanoğlu) kimseyle görüşmeden cumhurbaşkanı adayı olarak ilan etmiş ve bu zata tıpış tıpış gidip oy vermemizi istemiştir. Tıpkı RTE gibi, seçimlerden altı yedi ay önce ABD’ye gitmiş ve Rusya- Ukrayna savaşında Ukrayna’dan yana tavır koymuştur. Hiç gündemde yok iken Baş Örtüsü kanunu teklifi vermiştir. Ön Seçim yapmadan, partisinin adaylarını bizzat kendisi belirlemiş ve seçmenlere bunlara oy vereceksiniz diye dikte ettirmiştir. Halkın, hiç tanımadığı ve adını duymadığı adayları seçim listelerine koymuş ve kendisine yürekten bağlı olan seçmeni küstürmüştür. Altılı masayı, kendi başlarına, barajı dahi geçemeyecek dinci partilerle kurmuş ve partisinin aday listelerine, onların adaylarını koymuştur. İthal seçmenlere karşı tavır koyup, seçimleri boykot etmeyerek kabullenmiştir.  Anayasa hükümlerinin arkasından dolanarak RTE’yi üçüncü kez aday yapan ve Anayasal suç işleyen Yüksek Seçim Kurulu’na tavır koymayıp seçimlere katılmıştır. İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerinde aynı zarftaki dört oy listesinden üçünü yasalara uygun bulan YSK, Başkanlık seçimini yasalara uygun bulmamış ve sadece Başkanlık seçiminin yenilenmesine karar vermiştir. Sayın Kılıçdaroğlu, YSK’nun bu kararına uymuş ve “benim kitabımda sokak yazmaz”,  diyerek yeniden seçimlere katılmıştır.

Tarafsız olmayan YSK ‘nun denetimindeki Cumhurbaşkanlığı seçimine katılarak seçimi meşrulaştırmış ve Cumhurbaşkanlığını saraya hediye etmiştir.  Seçimi boykot edip Sandığa gitmeyen ümmet, Millet ittifakını sınıfta bırakmıştır. Atatürk’ün Çankaya’daki koltuğu yine boş kalmıştır.

  


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık