• 22 December 2022, Thursday 9:40
MehmetOğultürk

Mehmet Oğultürk

ANAYASAMIZ VE BAZI HÜKÜMLERİ

Anayasanın 11. Maddesinde; “Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz” diyor.

 Hadi, Cumhurbaşkanını bağlamıyor diyelim. Cumhurbaşkanı, aynı zamanda  Yürütme’nin de başı olduğuna göre Yürütmeyi de bağlamıyor demektir. Yargıyı ise hiç bağlamıyor ki, talimatla hüküm kurabiliyorlar. Cumhurbaşkanı, yargı organları gereğini yapar der demez, savcılar işbaşında. Hemen Emniyete bir talimat ve kişiler sabaha karşı gözaltında. Ardından hâkimler de tereddüt etmeden tutuklama kararı verebiliyorlar. Demek ki bu Anayasa, yalnız sade yurttaşları bağlıyor.

18.Maddede; “Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır. Ancak, hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalışmalar, olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler, ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda ön görülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları zorla çalıştırma sayılmaz” deniyor.

 Öyleyse, birinci fıkradaki ifade yanlış olmuyor mu?  Hükümlüler, tutuklular ve vatandaşlar ile milletvekilleri dışında kimse zorla çalıştırılamaz dense daha gerçekçi olmaz mıydı? Bir Milletvekili kendi hür iradesi ile istifa edip görevini bırakabiliyor mu?

24. Maddede;” Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. Kimse, dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz, suçlanamaz” deniyor. O zaman din kültürü ve ahlâk eğitimi ilk ve orta öğretim kurumlarında neden zorunlu ders oluyor? Bu ülkenin vatandaşı olup; inananların yanında, deist, ateist, İsevi, Musevi ve diğer inançlardan olanlar neden İslam dinini ve kültürünü öğrenmek ve uygulamak zorunda bırakılıyor?

34. maddede; “Herkes önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Ancak, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla kanunla sınırlandırılabilir” deniyor. İşte bu fıkraya dayanarak, muhalefetin, vatandaşın veya Sivil Toplum Kuruluşlarının gösteri yürüyüşü düzenleme hakları sınırlandırılıyor. Yani yasaklanıyor. Son örnek, Gelecek Partisinin Urfa’da yapmak istediği toplantı valilikçe engelleniyor. Bu yüzden bu madde; “Sadece AKP ve taraftarları önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Öğretmenler, öğrenciler, doktorlar, işçiler,  avukatlar, kadınlar ve diğer tüm sivil toplum kurum ve kuruluşları bu haktan yararlanamaz” diye düzenlense daha doğru olmaz mıydı?

53. Maddede; “Memurlar ve diğer kamu görevlileri toplu sözleşme hakkına sahiptirler. Uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu görevlileri Hakem Kurulunun karaları kesindir ve Toplu Sözleşme Hükmündedir” deniyor.

Peki, Toplu Sözleşme kimler arasında yapılıyor? Tabii ki Hükümet ile memur konfederasyonları arasında. Hükümetin başında kim var? Cumhurbaşkanı. On bir (11) kişiden oluşan Hakem heyetinin yedisini (7) kim atıyor?  Cumhurbaşkanı. Bu heyet hakemlik yaparsa memurdan yana mı, yoksa Hükümetten yana mı tavır koyar? Demek ki memurların Toplu Sözleşmesi de hikâye. Göstermelik.

54. Maddede; “Toplu iş sözleşmelerinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde, işçiler grev hakkına sahiptirler. ( Memurların böyle bir hakları da yok) Grev ve Lokavtın yasaklandığı hallerde veya ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulunda çözülür. Yüksek Hakem Kurulunun da kararları kesindir ve Toplu Sözleşme hükmündedir.” deniyor. Aslında ne memurların ne de işçilerin Toplu Sözleşme hakları yoktur. Varmış gibi bir masada görüntü veriyorlar. Sonunda, Hükümet ne derse o oluyor.

80. Maddede; “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri Bölgeyi ve seçenleri değil bütün milleti temsil ederler” deniyor.

Bu biraz garip değil mi? O zaman, Muğla Milletvekili, İzmir Milletvekili, Konya Milletvekili yerine Türkiye Milletvekili denilmesi ve Türkiye’de kayıtlı tüm seçmenlerin oylarıyla seçilmeleri gerekmiyor mu?

81. Maddede; Milletvekilleri, “…Demokratik ve Laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma.. Anayasaya sadakatten ayrılmayacağıma, Büyük Türk Millet önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim” diye yemin ediyorlar.

Bu yemini yapanların pek çoğu, bırakın Anayasaya ve Atatürk ilke inkılâplarına bağlı kalmayı, tam tersine sövüyorlar, aşağılıyorlar ve hakaretler yağdırıyorlar. Örneğin İsmail Kahraman, Mahir Ünal ve Bahçeli Beyefendiler de bu yemini yapmışlardı değil mi? Milletin Kürsüsünde yemin ederlerken, kürsünün arkasında her halde, bir ayaklarını havaya kaldırmışlar da öyle yemin etmişler. Bence,  Milletvekillerinin Yeminine gerek yok. Yemin için hem boşuna zahmet etmesinler, hem de kürsünün arkasında bir ayaklarını havaya kaldırmak zorunda kalmasınlar. Yemine sadık kalmayanlara hem bu dünyada hem de öbür dünyada herhangi bir sorgu sual olmadığını en iyi onlar biliyorlar.

 84. Maddede ise; “istifa eden milletvekillerinin milletvekilliğinin düşmesi, istifanın geçerli olduğu TBMM başkanlık divanınca tespit edildikten sonra TBMM Genel Kurulunca kararlaştırılır…” deniyor.

Bu demektir ki, Genel Kurul hayır derse istifa eden milletvekiline zorla milletvekilliği yaptırılmaya devam edilecek. Hani, Anayasanın 18. Maddesine göre, hiç kimse zorla çalıştırılamıyordu. Angarya yasaktı. Zorla milletvekilliği yaptırmak da neyin nesi?

İşte politikacıların her gün dillerinden düşürmedikleri Anayasamızın hali budur.  Özgürlükler ve haklar veriliyormuş gibi gösterilip, ardından ancak ile başlayan bir fıkrayla ortadan kaldırılıyor. Olan sadece Yurttaşa oluyor.

Yeniden bir Anayasa hazırlığı içinde olanların dikkatine, diyelim. 07.12.2022


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık