• 03 December 2021, Friday 10:16
MehmetOğultürk

Mehmet Oğultürk

GÜLLÜK MAHALLESİ VE İÇME KULLANMA SUYU

Güllük’te yaşayan yurttaşlarımızın içme ve kullanma suyu konusundaki şikâyetleri,  hemen hemen her gün, gerek yerel basında, gerek sosyal medyada gündem olmaya devam etmektedir. Bu şikâyetleri dinleyip çözümleyecek olanlar ise 2005 yılında Güllük Belediye Meclisi ile ilgili şirket arasında imzalanan sözleşmeyi öne sürüp, herhangi bir işlem yapamadıklarını, hiçbir yetkilerinin olmadığını söyleyerek yan çiziyorlar.

Dereköy’den çıkan ve YK Enerji Şirketine tahsis edilen kaynak suyundan yararlanmak isteyen İkizköylülerin içme ve kullanma suyu da tıpkı Güllüklülerinki gibi malûm şirketin himmetine bırakılmıştır. Özellikle korona virüsünün yayılmaya başladığı 2020 yılı yaz aylarında, adı geçen şirket tarafından, depolarında yeterli su olmadığı, depolarının tam dolmadığı gerekçe gösterilerek, İkiz Köylülere verilen suların, pandemi sürecinde dahi sık sık kesilmesi ve köylülerin feryâd-ı figan etmeleri, hatta seslerini duyurmak için ulusal basını ve sosyal medyayı ayağa kaldırmaları henüz hafızalardan silinmemiştir. Orada da yetkililer; bizim yetkimiz yok, müdahale edemiyoruz, mahkemeler açtığımız davaları reddettiler, ne yapalım sizler de bahçelerinizi yaz aylarında sulamayıverin diyerek işin içinden sıyrılmak istemişlerdir. Nasıl olsa, İkiz Köylüler susuz yaşayamaz, sahip oldukları topraklarını şirkete bırakarak bu köyü terk ederler ve şirket de doğayı talan edip rahat rahat istediği kömürü çıkarabilir diye düşünmüş de olabilirler. Bu yüzden, İkiz Köye yapılacak her türlü yatırımın boşuna olacağını da kabullenmiş olabilirler. Zira, daha şimdiden, bu köyün adını coğrafyadan silmişler. Tapu Kadastro il Müdürlüğü’nün yeniden başlattığı kadastro çalışmaları sadece İkiz Köy mahallesinde yoktur. Yok olan yalnızca kadastro çalışmaları değil, İkiz Köy mahallesinin muhtarlık makamı da, yerleşim yeri de yoktur. Nerede olduğu da belli değildir. Oysa bir sivil toplum kuruluşu olan dernekler bile yerleşim yeri olmadan kurulamıyor.

Hadi, İkizköylüler topraklarını, ormanlarını, yaşam alanlarını vermemek için direnmeye başladıkları gerekçesiyle, susuz bırakılmak istenmiştir diyelim; Peki, ya Güllüklüler neden su sorunlarıyla gündemden düşmemektedir?

 Yapılan Uluslararası sözleşmeler bile bir gecede iptal edilebiliyor da, HZR Şirketi ile yapılan sözleşmeler neden bir türlü feshedilemiyor?  Milletvekilleri gibi dokunulmazlık zırhı mı var? Koskoca Güllük Belediye Meclisi böyle bir sözleşmenin altına nasıl imza atıyor?

 Şimdi sadece denetleme yetkilerinin olduğunu söyleyen kurum, bu şirketin sözleşmeye aykırı hiçbir faaliyeti yok da mı, sözleşmeyi tek taraflı feshedemiyor. Bu sözleşmeler Tanrı buyruğu mu? Sakın; siyasi geleceklerini riske etmeden, şirket aracılığıyla yurttaşların ceplerine ellerini daha kolay sokabileceklerini düşünmesinler. Çünkü, şirket suya zam yaptıkça, kurumun alacağı pay da artmaktadır.

İklim şartları böyle devam ederse ve YK Enerji Şirketi Çamköy mahallesine dayanırsa, başta Güllük ve Milas-Bodrum Hava Limanı olmak üzere tüm Bodrum yarımadası sakinleri için kıyamet, su yüzünden kopacaktır. Bu nedenle, yetkililer gerekli önlemleri şimdiden almak için barajlar yapmayı planlamaktadırlar. Bunun için ÇED raporlarına son şeklini vermek üzere çalışmaktadırlar. İklim krizi yüzünden yağmur yağmaz ise barajları neyle dolduracaklar acaba?

 Şenlikler düzenlenirken, parayı veren düdüğü çalar misali, para için doğayı, havayı yok eden şirketlere kurdela kestirmeye devam ederlerse, şu bizim Güllüklüler ülkenin en pahalı suyunu kullanmaya devam edeceklerdir. Tanrı Güllüklülerin yardımcısı olsun.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık