Mehmet Oğultürk

Anayasamızın 74.maddesinde; “Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye de ikamet eden yabancılar, kendileriyle veya kamu ile ilgili  dilek ve şikayetleri hakkında (Yargı organları hariç) yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir. Dilekçe Kanununda ise ilgili makamların, dilekçe sahibine veya sahiplerine en geç 30 gün içinde olumlu veya olumsuz bir cevap vermeleri gerektiği ifade edilmektedir. Eğer 60 gün içinde cevap verilmemiş ise olumsuz cevap verilmiş olduğu kabul edilir ve idare mahkemesine başvurulması gerekir” denilmektedir.

Emekli bir eğitimci ve bürokrat olarak 80 yıllık ömrümde kişisel ve kurumsal sayısız dileklerim ve dilekçelerim oldu. Bu dilekçelerimin hemen, hemen tümüne olumlu ya da olumsuz yanıtlar aldım. CHP Genel Başkanlığına, CHP Muğla İl başkanlığına ve CHP li Milas Belediye Başkanlığına vermiş olduğum dilekçeler dışında. Bu kurumlardan bana dönen ve cevap verme nezaketini gösteren kimse olmadı. Hatta, çok sevdiğim CHP li bir kardeşime bahsettiğimde ; “yazık, bizim oylarımız bu yüzden artmıyor demek ki” demişti. Kişiler cevap verip vermemekte elbette özgürdür. Ama kurumlar ve kuruluşlar yasal olarak gerekçeleriyle olumlu veya olumsuz bir cevap vermelidirler.

Siyasetin en önde gelen kuralı her yurttaşa eşit değer ve önem verildiğini göstermektir. İktidardakiler gibi bazılarına anında cevap verip, bazılarına kayıtsız kalmak, hesaba almamak siyasete ihanettir.  Hep kendi yandaşlarına hizmet üreten, onlara değer veren, onları önemseyenlere TV kameraları önünde veryansın etmek siyaset olmamalıdır. Siyaset, eleştirdiğin davranışları kendin yapmamak, her yurttaşa değer verip onu dinlemek ve kendisine değer verildiğini göstermek olmalıdır.

Bizzat tanık olduğum Milas-Bodrum Havalimanı temel atma töreninde Rahmetli Demirel, kürsüye çıkar çıkmaz;  Kürsünün etrafını saran güvenlik güçlerine “ Çekilin!  Benimlevatandaşımın arasına girmeyin, yaklaşın kürsüye yaklaşın, sizleri yakından görmek istiyorum.”demesini unutamıyorum. Bazılarını ismen hatırlayıp halini hatırını sormuştu. Güvenlik güçleri de alanı boşaltmıştı. Şimdiki siyasetçilerin O’ndan öğreneceği çok şey olmalı.

Son olarak İkiz Köylüler adına 19 Nisan 2022 tarihinde 17587 sayıda kayıtlı ve 25 imzalı dilekçemize de bugüne kadar Milas Belediye Başkanlığından herhangi bir yanıt almış değiliz. Belli ki Devleti yönetenler gibi Muğla Büyükşehir Belediyesinin de, Milas Belediyesinin de İkiz Köy adını duyunca tepelerinin tüyü atıyor. Sanki;  İkiz Köylüleri, hem TC vatandaşlığından, hem tarihten, hem de coğrafyadan silmişler. Orada yaşayanlara hizmet götürmeyi boşuna masraf gibi görmektedirler. Bunun nedeni AKBELEN ormanında , Zeytin Hasat Şenliğinde  ve 17 Nisanda 2022 de Milas’ta gerçekleştirilen Zeytin  protesto mitinginde gösterilen tepkiler midir diye düşünmeden edemiyoruz. Yoksa başka nedenleri var da biz mi bilmiyoruz.

İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral AKŞENER ve GELECEK Partisi Genel Başkanı Sayın Ahmet DAVUTOĞLU bizzat,  HDP ve CHP milletvekilleri, DEVA partisi, İŞÇİ Partisi ve ZAFER partisi temsilcileri ile Sivil Toplum Kuruluşları  AKBELEN ormanında İkiz Köylüleri ziyaret etmiş ve onurlandırmışlardı.  İkiz Köylüler de mutlu olmuşlar hem de gururlanmışlardı. Hele, CHP Genel Başkanı Sayın KILIÇDAROĞLU’ nun da geleceği haberi onları çok heyecanlandırmış ve O’nu coşkuyla karşılamaya hazırlanmışlardı. Ne var ki, Sayın KILIÇDAROĞLU’ nun  programı değiştirilmiş ve İkiz köy Bay-Pas ettirilerek sadece yangın yerlerini görmesi sağlanmıştı. İkiz Köylüler de büyük bir hayal kırıklığı yaşamışlardı. Grup Başkan Vekillerinden Sayın Özgür ÖZEL de Milas’a  gelmiş bir çok kurum ve kuruluşu ziyaret etmiş ama AKBELEN hatırlanmamıştır.  

Taksi durağındaki Taksicileri, Kamyoncuları, Pazarcıları, kapıcıları, muhtarları hatta kağıt toplayıcılarını bile ziyaret etme alçak gönüllülüğünü gösteren Sayın KILIÇDAROĞLU gibi birinin,  Muğla Milletvekili Sayın Mürsel  ALBAN’ın  ısrarlarına rağmen bu Bay-Pas’ı  yaptığına inanmak istemiyoruz. Bunda  Belediyelerin mi etkisi olmuştur? CHP nin siyaset anlayışı mı böyledir?  Yoksa, ilgilenecek zamanları mı yoktur! 26.07.2022