Mehmet Oğultürk

İlçemiz Milas’ta son haftaların en önemli gündemi KENT KONSEYİ olmuştur. 17 Nisan 2022 tarihinde yapılan Zeytinime Dokunma Mitingi ortalığı bir hayli karıştırmıştır.  Milasımıza hiç de yakışmayan olaylar yaşanmıştır. Dargınlıklara, kırgınlıklara, ayrılıklara ve üzüntülere, karşılıklı kırcı, hakaret edici, suçlayıcı sözler söylenmesine neden olmuştur. Bu yüzden oturup ders çalışır gibi Kent Konseylerinin kuruluş amacını, yapısını, çalışmasını, sorumluluklarını ve yetkilerini araştırdım. Dayandığı yasayı ve yönetmeliğini okudum. Konsey sözcüğünün anlamını biliyordum ama yeniden teyit ettim. Ve şu sonuca vardım.

Fransızcadan dilimize geçen Konsey sözcüğü, Danışman, Öğüt veren, Tembih eden, Öneride bulunan, Tavsiye eden anlamlarında kullanılıyor. Belediyeler Kanununun 76. Maddesinden, Kentlerin yönetilmesinde halkın katılımını sağlamak, öneri ve tavsiyelerde bulunmak, yönetenlere danışmanlık yapmak, sevgiyi, kardeşliği ve dayanışmayı artırmak için Konseylerin oluşturulduğunu anladım. Kısacası Konseylerin, tıpkı Milli Güvenlik Kurulu gibi hiçbir icra yetkisinin olmadığını gördüm.  Bu yüzden bütçeleri de bulunmuyor. Her türlü sekretarya işlerini Belediyeler üstleniyor. Bu şartlarda Konseye,  Zeytin Mitingini düzenlemek ve sorumluluğunu almak yerine, ilgililerine ve yönetenlere böyle bir miting yapılmasını tavsiye etmekten başka bir görev düşmüyor.

Hal böyleyken,  Miting yapmayı düşünen Konseyi, Belediyenin  devreden çıkarması ve miting işini bizzat üstlenmesi gerekiyormuş.  Yaşanan olayda, Konsey yetkilerini aşmış,  Belediye de bilerek veya bilmeyerek sorumluluğu üzerine almamış ve olayların bu hale gelmesine neden olmuş gibi görünüyor. Yasa ve yönetmelikler her iki kurum tarafından da, ya iyi incelenmemiş ya da yanlış yorumlamış. Oysa böyle bir miting,  Ziraat Odaları ile Ticaret Odalarının ve hatta TARİŞ ‘in sponsorluğunda  ve Belediyenin sorumluluğunda olmalıymış.

Ne yazık ki herkes sorumluluktan kaçınmış ve yük Konseyin omuzlarında kalmış.  Konseyin elinde ne maddi ne de fiziksel bir güç olmadığından Mitingi kontrol altında tutamamış ve istenmeyen olayların önüne geçilememiştir. Kaybeden Milas’ımız ve Milaslılarımız olmuştur.

Keşke, Konsey görev ve yetkilerini aşıp bu mitingin sorumluluğunu üzerine almasaymış.  Sadece,  Belediye yetkililerine böyle bir miting düzenlemeleri yönünde telkinlerde bulunsaymış. Olması gereken de buymuş.

Öte yandan, Kent konseyini dağıtmak ve seçime götürmek yerine yasa ve yönetmelikler gözden geçirilip, bir daha böyle durumlara düşmemek için tedbirler alınsaymış ve kırgınlıklar olmasaymış.

Ama artık olan olmuş, Konsey olağanüstü kongreye götürülerek yeni bir Yürütme Kurulu ile işe yeniden başlamıştır. Bundan böyle, Konsey miting düzenlemek gibi aktif olarak işin içine girmek yerine, sadece tavsiye, dilek ve temennilerde bulunmalıdır. Umarım yeni Yürütme Kurulu, zararın neresinden dönülürse kârdır düşüncesiyle her şeyi unutup, dostluğun, kardeşliğin, sevgi ve saygının, birlikteliğin temelini yeniden atar ve kazanan Milas’ ımız ve Milaslılarımız olur.