• 03 October 2023, Tuesday 10:14
MehmetOğultürk

Mehmet Oğultürk

DEĞİŞİM DE DEĞİŞİM

Yüksek Seçim Kururlunun; 2017 referandumunda, hem de seçimlerin bitimine bir saat kala mühürsüz oyları geçerli saymasına,  2019 yerel seçimlerinde, aynı zarf içindeki dört pusuladan üçünü geçerli sayıp, sadece İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı seçimini iptal etmesine, 14 Mayıs 2023 seçimlerinde, Anayasa hükümlerini yok sayıp, RTE’ nin üçüncü kez adaylığını kabul etmesine ses çıkarmayan, herhangi bir tavır koymayan ve seçimlere katılarak meşrulaştıran muhalefetin, bundan sonra halka umut ve güven vermesi hiç de kolay değildir. Zamlarla, vergilerle boğazı sıkılan, karnını doyuramayan, tencere kaynatamayan, çoluk çocuğunun üstünü başını alamayan, bu halkın, bu şartlarda dahi güvenini kazanıp oy’unu alamayan muhalefetin işi gerçekten çok zor. Ana muhalefet Partisi temsilcileri aylardır değişim de değişim diye tutturuyorlar. Değişimin nasıl olacağından hiç söz etmiyorlar. Neyin değişeceğini de söylemiyorlar. Sadece genel başkan mı değişecek? Yoksa, Cumhuriyeti kuran parti kendi fabrika ayarlarına mı dönecek? Ortanın sağından tekrar soluna doğru mu yönelecek?  Sayın Özel, sayın İmamoğlu, sayın Öymen, Kılıçdaroğlu’na rağmen bunu nasıl başaracak? 2015 Haziranından beri, parti yönetiminde olan sayın Özel bu işi nasıl kotaracak?

Nerdeyse, beş dönem milletvekili, 8 yıldır da yönetimde olan sayın Özel’in, ümmetin oyunu alacağım diye ortanın sağına direksiyon kıran ve kimseyle görüşmeden Ekmelettin İhsanoğlu’nu aday ilan edip tıpış, tıpış oy vereceksiniz diyen sayın Kılıçdaroğlu’nu uyardığını, eleştirdiğini duydunuz mu? Ben duymadım. Zaten böyle bir şey yapsaydı, çoktan kapının önündeydi. Adaylardan Örsan Öymen’i hiç tanımıyorum. Hakkında bir şeyler söyleyemem.

Demokrasiyi en iyi uygulayan parti olmakla övünen CHP,  milletvekillerini halâ vatandaşa seçtirmiyor, yukarıdan atamayı tercih ediyor. Vatandaşı Noter yerine koyuyor. Bu mudur demokrasi?

AKP nin bile yapmadığı, başörtüsü yasa teklifini durup dururken neden CHP yaptı? Bunu hangi danışmanı önerdi? Yıllarca, AKP ile; Beraber yürüdük biz bu yollarda türküsünü söyleyen partileri bir masa etrafında toplamakla neden övündük? YSK, kendisini yasama meclisi yerine koyup kararlar alırken, itiraz etmeyip,  seçimleri neden meşru kıldık? Sayın Kılıçdaroğlu tıpkı RTE gibi seçimlerden 7-8 ay önce, niye İngiltere, Fransa ya da Almanya’ya gitmedi de ABD ye gitti.? Neymiş efendim bilim adamlarıyla görüşmeye gitmiş! Hani bizde bi laf vardır; Hadi ordan, Sen onu benim külahıma anlat. Bilim adamları sadece ABD de mi var?

Bu seyahate Sayın Özel’den, Sayın İmamoğlu’ndan, Sayın Öymen’den herhangi bir itiraz geldi mi? Gelmedi. Anlaşılıyor ki, bizi yöneten ve yönetmeye talip olanları maalesef ABD yönetiyor. Sonuç ortada.

Yüce Atatürk’ün farkı burada. On beş yıl Türkiye Cumhuriyetini yönetti, kimsenin ayağına gitmedi. O’nun zamanında 1 dolar 80 kuruştu. Üstelik Osmanlının borçlarını ödediği gibi bütçe fazlası da vardı. Kimseden borç para dilenmedi. Galiba bu değişimcilerin amacı, CHP yi kuruluş ayarlarına döndürmek değil, koltukları değişmek. Öyle görünüyor ki, Sayın Kılıçdaroğlu’nun buna hiç niyeti yok. “Gemiyi limana yanaştırmadan kaptanlığı bırakmam. Ama, ben adayım da demem. Beni partililerim seçerse görevden de kaçmam.” diyerek, istemem ama, yan cebime koyun demiyor mu?. Umarım, sayın Özgür Özel de yeni bir Muharrem İnce olmaz.

  

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık