• 05 January 2024, Friday 23:59
MehmetOğultürk

Mehmet Oğultürk

VAH BENİM EMEKLİM VAH

Hangi televizyon kanalına gitsem, karşımda bir emekli var. Ağzını açan veryansın ediyor. Gün aşırı yapılan zamlardan, hayat pahalılığından bıktık, çıldırmak üzereyiz diyenler de var. Bu şartlarda ev kiralarını nasıl ödeyeceğiz, aldığımız maaş kirayı bile karşılamıyor, İstanbul gibi bir yerde nasıl yaşanır diye soru soranlar da var. Belâ okuyan da var, işi Allah’a havale eden de var.  Bazıları şikâyetçi olsalar da belli etmiyorlar.  “Ne yapsınlar ekonomi bozuk, düzeltmeye çalışıyorlar.” demekle yetiniyorlar.  Belli ki, onlar AKP oy verenlerden. Tıpkı, Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp profesörü Hüseyin Çaksen gibi düşünenlerden. Ekonomik krizleri de, yoksulluğu da, açlığı, susuzluğu da Allahın bir cezası gibi düşünüyorlar. Her şeyi kadere bağlıyorlar. Her şeyin yüce Allah tarafından belirlendiğine inanıyorlar. Ekonomiyi bu hallere düşüren de Allah’tır diyorlar. Hal böyle olunca da gidip AKP’ye oy veriyorlar. Yoksa adam, bu kadar yalan söyler, bu kadar iftira atar, bu kadar kumpas kurar da, sandıktan hep önde çıkabilir mi? Bana göre her şey ABD’nin elinin altından çıkmaktadır. Daha bir parti genel başkanı olmaktan öteye hiçbir sıfatı bulunmayan adamı Beyaz sarayda ağırlarlar mı? BOP Eşbaşkanı yaparlar mı? Bu can, bu bedende oldukça papaz Brunson’u kimse alamaz deyip, ABD den işaret gelir gelmez özel uçakla Papazı Beyaz Saraya uçurur mu? İşte bu Ülkeyi böyle biri tam 22 yıldır yönetebiliyor.

Türkiye’nin nüfusu, resmi verilere göre bugün itibarıyla, 85.279.553 kişiden oluşmaktadır. 42.704.112 erkek ve 42.575.441 kadınımız var. Bu nüfusun 14.950.000 kişisi emeklidir. Emeklilerin sayısı, toplam nüfusun yüzde 17 sine denk gelmektedir. Memur emeklisi, Bağ Kur emeklisi ve Sigorta emeklisi de dahil hepsi, yönetenlerden şikâyetçidir. Ama değişen bir şey olmuyor. Asgari ücretin üstündeki emekli maaşları,  adım adım düşüyor ve makas gittikçe açılıyor. Buna karşılık yönetenler, TUSIAD toplantısında emeklilerimizi enflasyona hiçbir zaman ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz de diyebiliyorlar. Bazıları da Kuantum fiziği ile insanları tiye alabiliyor. Öte yandan, hilafet bayrakları alanları süslerken,  Yargıtay Anayasayı resmen hiçe sayarken, sokaklarda can güvenliği Tanrıya havale edilirken, Türk İstiklal ve Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmekle görevlendirilenler sus pus. İçlerinden biri bu görevini hatırlayıp bir yumruk atınca dosdoğru hapishaneyi boyluyor.

Hal böyleyken, önümüzde önemli bir seçim vardır. Bu seçimler emekliler için son şanstır. Yalnız emekliler için değil Türkiye Cumhuriyetinin de son şansıdır. Bir emeklinin eşiyle birlikte iki oyu vardır. Bir de yakınları olsa üç oy demektir. Demek ki, emekli oyları toplamı 44.850.000dir. Diyelim ki 10.850.000 kişi Prof. Hüseyin Çaksen gibi düşünmektedir. Geriye 34.000.000 oy kalmaktadır. Toplam seçmen sayısının yarısı demektir. Bu oylar muhalefete gitse, ne olur? Deprem olur, yer yerinden oynar. Demek ki emeklilerin bir kısmı sandığa gitmiyor. Bir kısmı da babadan kalma partisine oy veriyor. Bu da iktidara yarıyor. Seçim hileleri de işin tuzu, biberi oluyor. Bu nedenle, emeklilerin televizyonlara çıkıp veryansın etmelerine hakları yoktur.  Baba evinden ayrılırken, geline “Kızım neden ağlıyorsun, istersen vazgeçelim gitme” diyorlar. Gelin “ Yok baba, hem ağlarım, hem de giderim” diye cevap veriyor. İşte bizim emekliler de hem ağlıyorlar, hem de gidip aynı adama 22 yıldır oy veriyorlar. Vah benim emeklim vah!


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık