- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 16 Aralık 2020, Çarşamba 0:23
- 113 kez okundu
Yıllardır Ülkemizin gündeminden düşmeyen bir kozmik oda meselesi var. Kozmik Oda nedir, ne değildir, ne zaman gündeme gelmiştir? Araştırınca; bunun bize Nato’nun hediyesi olduğu, her Nato üyesi ülkenin böyle bir sır odası (Kozmik Oda) olması gerekliliği ülkemiz yöneticilerince de kabul edildiği ve kurulduğu anlaşılmaktadır. Belki de egemen güçler üye ülkelerin sırlarını, neler gizlediğini, neler sakladığını, önerdikleri kozmik odalar sayesinde daha kolay öğreneceklerdi. Aslında, Nato’ yu araya koyarak, üye ülkelere dayattığı bir sistemdir. Nato’ nun karşıtı Varşova paktı ülkelerinin de buna benzer odaları (Kızıl Oda) olduğu söylenmektedir. Bir Nato jargonu olan Kozmik Oda’da devletin savaş hallerinde nasıl, nerede ve kimlerin ne şekilde hareket edeceğini belirleyen belgelerin ve bilgilerin saklandığı, ilgililerin basında çıkan beyanlarından anlaşılmaktadır. Başta Genel Kurmay Başkanı olmak üzere, tüm komutanlar “ilgililer dışında bu odaya girilmesi vatana ihanettir” demektedirler. Ama ihanet olup olmadığına kimler karar verecek belli değildir.
Bildiğim kadarıyla, bir üst makamın verdiği direktifler, emirler yasalara açıkça aykırı ise astlar bu emirleri yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse emir yerine getirilir; bu halde emri yerine getiren sorumlu olmaz. Bizim kozmik odamız açılırken en üst makamdan yazılı bir emir verilmiş midir bilmiyorum. Anladığım kadarıyla yapılan bir toplantıda sözlü olarak “Bu odayı açınız, eğer açmazsanız Türk Silahlı Kuvvetleri töhmet altında kalacaktır” denilmiştir. Böylece, bizim Sır Odamız Fetöcülere ve NATO culara açılmıştır. Sonrası malûm. Rivayet çok.
Devlet sırrı olan bir hususun ortaya saçılması, onları korumakla görevli olanların üst makama gidip, bu Vatana İhanettir demesi kendilerini affettirmez. Ya kendilerine güvenleri yok ya da ileri görüşleri zayıf. Atatürk’ ü ağızlarından düşürmeyip, ebedi başkomutanım deyip, O’nun kurduğu tüm kurumların birer birer yıkılmasına, satılmasına göz yumanlardan bir gün mutlaka tarih hesap soracaktır. Vesayeti ortadan kaldıracağız sloganıyla harekete geçip, Ordunun, emekli ve muvazzaf, değerli komutanlarını birer birer içeri tıkanlara hiçbir tepki gösterilmemiştir. Askeri Mahkemelerin, askeri okulların ve hatta Askeri hastanelerinin kapatılmasına seyirci kalınmıştır. Tıpkı bizim gibi, komutanlarının emirlerine göre hareket ettikleri bilindiği halde, ömür boyu hapse mahkûm edilen askeri öğrencilerin arkasında da durulmamıştır.
Büyük Önder’ in Gençliğe Hitabesinde seksen, yüz yıl ilersini görerek, Türk Gençliğine verdiği görevi unutup, sessiz kalınmıştır. Sonra da “Türkiye’ nin 26 ncı Genel Kurmay Başkanı, Silahlı Terör örgütü kurmakla suçlanmaktadır” diye kamuoyuna açıklamalarda bulunulmuştur. Demek ki ileriyi görmek ve ona göre hareket etmek askerliğin önemli bir vasfıdır. Öngörüleri ve cesaretleri bu kadarmış.
Bu konuda yazmak, düşündüklerimi paylaşmak isteği, her ne kadar komutan sıfatını kazanmasam da üç yıl Kuleli Askeri Lisesinde, Rahmetli Tüm General Sabri Demirbağ‘ın öğrencisi olmuş ve iki yıl da Kara Harp Okulunda okumuş biri olmamdan kaynaklanmaktadır. Yetkili ben olsaydım, kozmik odayı aç diyenlere “Kesinlikle hayır. Bu vatana ihanettir, ben bu emri yerine getiremem” deyip Kamuoyunu bilgilendirdikten sonra tıpkı KOŞANER ve TORUMTAY paşalar gibi, çekilirdim Bâb-ı Devletten.
MAKALEYE YORUM YAZIN

-
09.12.2020 REFORM MU DEFORM MU?
-
01.12.2020 GÜNLER VE HAFTALAR
-
27.11.2020 GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTO VE YENİ ANAYASA
-
26.11.2020 GÜTMEK , BESLEMEK VE YÖNETMEK
-
01.11.2020 MUHALEFET NE YAPMALI
-
26.10.2020 TARİKATLAR
-
01.10.2020 DOĞA VE İNSAN
-
07.08.2020 SUÇ DUYURUSU VE İSTİFA
-
27.07.2020 SİYASET BU MUDUR ?
-
19.07.2020 BAYRAK
-
14.07.2020 PERŞEMBENİN GELİŞİ ÇARŞAMBADAN BELLİDİR
-
01.07.2020 İKİZ KÖYLÜ’NÜN DERDİ VE MUSKİ
-
27.05.2020 MUHALEFET
-
04.05.2020 ATANMIŞLAR VE SEÇİLMİŞLER
-
02.05.2020 ATANMIŞLAR VE SEÇİLMİŞLER
-
20.04.2020 DEĞİŞİM
-
14.04.2020 İKİZKÖY MAHALLE Mİ, YOKSA KÖY MÜ?
-
10.04.2020 BİR VİRÜSÜN YAPTIĞINA BAK
-
23.03.2020 CENNET VE CEHENNEM
-
15.03.2020 ESARET VE ÖZGÜRLÜK
-
10.03.2020 YAYA YOLLARI
-
08.03.2020 UTANIYORUM
-
01.03.2020 YALANCI
-
24.02.2020 İHANET
-
16.02.2020 VAH BENİM ÜLKEM
-
14.02.2020 ZAMLAR VE VERGİLER
-
13.02.2020 SİYASİ AYAKLAR
-
09.02.2020 AH ŞU TELEVİZYON PROGRAMLARI
-
24.01.2020 YASALAR VE YÖNETMELİKLER
-
14.01.2020 SENDİKALAR , ODALAR VE CUMHURİYET
-
01.01.2020 Biz Öğretmenler
-
25.11.2019 HAVA VE SU
-
27.10.2019 ATANAMAYAN ÖĞRETMENLER
-
19.10.2019 AVRUPALILAR VE BİZ