• 18 October 2023, Wednesday 10:19
MehmetOğultürk

Mehmet Oğultürk

 MOBBİNG DEĞİL DE NEDİR

Emekçileri bıktırıp, bezdirerek, kendi istekleriyle  ayrılmalarını sağlamak ve tazminat ödemeden işten çıkarmak için kullanılan yöntemin adıdır mobbing . Yıldırma anlamına gelen Mobbing  sözcüğü dilimize İngilizceden geçmiştir. Son yıllarda sıkça gündeme gelmektedir. Bunu sadece işverenler değil, işçiler de kullanmaktadırlar. İşverenler işten çıkarmak, işçilerde tazminat almak için kullanmaktadırlar. Kendi istekleriyle ayrılsalar bile bana mobbing uyguladılar diyerek tazminat davaları açan işçilerin sayısı mobbing uygulayanlardan daha çoktur.

Artık, Mobbing sadece işçi ve işverenleri arasında değil, her sahada ve her yerde kendisini göstermektedir. Devlet bile yurttaşlarına Mobbing uygular hale gelmiştir.  Köylüleri kendi topraklarından koparmak ve mülksüzleştirmek için kullanılan bir yöntem olarak karşımıza çıkar olmaktadır. Yıllar önce Soma Yırcalı’da, Kaz dağlarında, İkizdere’de, Bergama’da, Yatağan Deştin’de, Hatay Dikmece’de, Erzincan İliç’de, Kütahya’da ve ülkenin daha birçok yerinde devlet, zenginlerden yana köylülere mobbing uygulamış ve uygulamaya devam edilmektedir. Acele kamulaştırma kararı alarak, köylülerin tapulu arazileri yandaş şirketlere peşkeş çekilmektedir. Son olarak, Milas’ın İkiz Köyü’nde de Jandarma aracılığıyla, YK Enerji Şirketi adına mobbing uygulanmaya başlamıştır.  Arazilerini  şirkete satmayan köylülerin tarım arazilerine giden yollar Jandarma araçlarıyla kapatılmış, araçlarında çadır aranmış,  tarlalarına girişleri engellenmiştir. Yol kenarına park ettin diye araçlarına ceza yazılmış, kendi mülkünüz de olsa tarım arazilerine çadır kuramazsınız denilmiş, evlerine giderken devamlı kimlik kontrolü yapılmış, tarlasına  konteynır konmasına izin verdi diye, hem ceza yazılmış hem de içindeki, yiyecek içecek dahil tüm malzemelerle birlikte konteynıra el konulmuştur. Bu bir mobbing değil de nedir?

Jandarma, 12 Eylün 2023 sabahı çadırlarda kalan bir avuç köylü ve aktivisti yaka paça dışarı atmış, şirketin görevlileri, özel mülk içinde bulunan çadır, sandalye koltuk, güneş panelini, aküleri, profesyonel mutfak takımını, kısacası ne varsa  gasp ederek götürmüşlerdir. Buna karşın,  köylünün tapulu arazisine  kendileri yerleşmiştir. Bu bir mobbing değil de nedir?

Bu uygulamalar yalnız köylülere mi sanıyorsunuz? Doktorlara da uygulanıyor. Doktorlar görevleri başında öldürülüyor, tekme tokat dövülüyor. Failleri ifadeleri alındıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest kalıyor. Bu da bir mobbing değil de nedir? Bu yüzden doktorlar birer birer ülkeyi terk ediyor ve hastanelerde doktor yokluğundan randevu dahi alınamıyor. Ameliyatlar zamanında yapılamıyor. MR için aylarca sıra gelmiyor. Filenin Sultanları bile mobbing’den nasibini alıyor. Muhalefete ait Belediyelere engeller çıkartılıyor, elleri kolları bağlanıyor ve görev yapmaları zorlaştırılıyor.

Devlet mobbingi sadece Jandarma tarafından uygulanmıyor. Yargı da bu konuda elinden geleni ardına koymuyor. Kraldan çok kralcı olup, bir bahane ile suçlu yaratıyor.  Katilleri, soyguncuları, tecavüzcüleri, hırsızları, hainleri serbest bırakıp, yazanı çizeni, fikrini söyleyeni içeride tutuyor.  Bu bir  mobbing değil de nedir?  

 

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık