• 04 December 2023, Monday 23:43
MehmetOğultürk

Mehmet Oğultürk

 EV SAHİPLERİ VE VİCDAN

 

İstanbul sokaklarında dolaşan herkes kiracıymış meğer. Televizyon muhabirleri her sokağa çıkışlarında önlerine çıkan her kişiye mikrofonu uzatıp soruyorlar. Sizce ülkemizin en önemli sorunu nedir? Bazıları, kamerayı görür görmez korkuyor ve cevap bile vermeyip yüzünü öte yana çevirip düz geçiyor. Bazıları da hayat pahalılığından dem vurup, ev kirasından şikâyet ediyor. Konuşma cesaretini gösterenlerin hemen hepsi kiracı olduklarını, aldıkları emekli maaşlarının kiraya yetmediğini beyan ediyorlar. Neredeyse sokakta kendi evinde oturan bir yurttaş bulamıyorlar. Mikrofon uzattıkları her kişi, sebze ve meyvelerin pahalılığından, bir kilo et alamadığından, taneyle soğan, kestane alabildiklerinden söz ediyorlar. Ardından da ev sahibinin istediği zamdan şikâyet ediyorlar. Devletin gün aşırı yaptığı zamlardan, çifte vergiler konmasından hiç bahsetmiyorlar. Bazıları da, ne yapalım, kim iktidara gelirse gelsin bir şey değişmez, CHP iktidar olsa ne yazar, devralacağı enkazı kaldırmak için onlar da zam üstüne zam yapacaktır diyorlar. Yani değişen bir şey olmaz.

Ülkenin durumu bu iken, yönetenler vatandaşlara tasarruf genelgesi gönderiyorlar. Ama, kendileri itibardan tasarruf olmaz düşüncesiyle bol keseden harcamaya devam ediyorlar. Vatandaşa veriyorlar talkını, kendileri yutuyor salkımı. Bir de ev sahiplerine siz yüzde 25 ten fazla zam yapamazsınız diyorlar. Kendileri yeniden değerleme oranını X.89 a çıkarıyorlar. Anayasanın eşitlik ilkesini görmezden geliyorlar. Hoş, Anayasayı da tanımıyorlar, saygı da duymuyorlar.

 Ev sahipleri, pazara çıkmıyor, domates, patlıcan biber satın almıyor, otobüse binmiyor, et balık yemiyor, çocuğuna kitap defter, üst baş almıyor, okul parası vermiyor. Aldıkları kira bedeli harca harca bitmiyor. Onlarda her şey var bir tek vicdan yok. Zaten bir yılda aldıkları kira bedelinin iki aylığına devlet el koyuyor. Gerisini de evin onarımına, bakımına harcıyor. Artık ev sahibi olmak hayal. Hele hele kiralık ev sahibi olmak hayalden de öte. Bu yüzden, kiralar uçuyor. Milas gibi bir yerde bile on milyondan aşağı ev satılmıyor.

Kiraların yüksekliğinden yakınanlar, vicdan yahu derken, kendilerinin ekonomist olduğunu söylerken, ekonominin temel kuralını bilmiyorlar. Arz ve Talep. Kiralık ev arzı çok, talep yok ise bakın ev kiraları ne oluyor? Kiraya vermek üzere yatırım için ev yapanların sayısı kaça düşüyor?

Devlet konut yapıp, dar gelirli vatandaşlara TOKİ evlerinden satıyor. Hayatı boyunca ödeyemeyeceği kadar borca sokuyor. Ödemeyince de konuta el koyuyor. Madem ki, ev sahiplerinde vicdan yok, bu vicdan koskoca devlette niye yok? Diyanete ayırdığı bütçenin yarısını konuta ayırsa, kira sorunu biter. Kentsel dönüşüm adı altında garibanın evine el koyacaksınız sonra da şu kadar vermezseniz, bu evi daha zengine satarım diyeceksiniz. Ah vicdansız ev sahipleri sizi.

Devlet, yol, köprü, tünel ve kanal yapıp para kazanmayı, bazılarına da daha çok kazandırmayı tercih ediyor. Vatandaşın barınması, ne yiyip içtiği, öğrencilerin yurt bulup bulmaması umurunda değil. Yol, köprü, tünel içinde yatılmıyor. Gerçi köprü altlarında yatanlar oluyor.

Önce pahalılığı önleyin, herkesin alım gücünü yükseltin sonra da ev sahiplerinin vicdanına seslenin.

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık