• 14 August 2021, Saturday 9:35
MehmetOğultürk

Mehmet Oğultürk

ORMAN YANGINLARI VE ORMANCILAR

Ülkemizin gündeminde Orman Yangınları var. Haftalardır süren yangınlar binlerce hektar ormanı yok ettiler. Orman yok olunca, yaşam da yok oluyor. Ne insanlar ne de hayvanlar soluk alamaz hale geliyorlar.  Sanki cehennemi bu dünyada yaşıyorlar. Oysa, yasalarımıza göre bir orman teşkilatımız var. Orman varlığımızı korumak ve alanını çoğaltmak için daha Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulmuş ve binlerce kişi görevlendirilmiş. Orman Bakanlığı. Üniversitelerimizde Orman Fakülteleri açılarak binlerce orman mühendisi yetiştirilmiş.  Dağlarımızda,  ovalarımızda orman varlığımızı korumak kollamak üzere binlerce orman kolcusu görevlendirilmiş. Demek ki Orman varlığı bizler için çok önemli. Amma, gelin görün ki, bu geçmişte kalmıştır. Günümüzün ormancıları ormanları korumak değil, kesmeyi ve yok etmeyi kendilerine verilmiş bir görev sayıyorlar. Bugün, Ormanın kıymetini ve değerini yok sayan ormancılar işbaşında. En tepedekinden Bakanına, Genel Müdüründen , Bölge Müdürüne kadar birçok yetkili Orman yangınlarıyla mücadele ediyormuş gibi yapıyorlar. Candaş medyada boy boy pozlar veriyor, yangınları nasıl söndüreceklerini düşünmek yerine,  cülus törenleri düzenliyorlar. Tıpkı, Osmanlıda Padişahların tahta çıktıklarında düzenledikleri cülus törenleri gibi. Bu törenlerde, Sadrazama otuz bin, yeniçerilere üçer bin, Sipahilere biner, Acemi Oğlanlarına ikişer akçe olarak bahşiş dağıtılırmış. Teba  ise hava alırmış. Oysa bugün sadece ümmete birer paket çay dağıtılmakla yetinilmektedir.

 Yangınlar dünyanın her yerinde olduğu gibi bizim ülkemizde de olmakta ve bundan böyle de olmaya devam edecektir. Zira iklim şartları bunu kaçınılmaz kılıyor. Her yıl bu mevsimde büyük yangınlar oluyor. Eskiden tarım alanı açmak için ormanları ateşe verirlermiş. Bu gün ise oteller, turistik tesisler inşa etmek , ya da altında yatan madenleri çıkarmak için ateşe veriyorlar. Yanan ormanlar beş on yılda kendisini yenilerken, oteller, turistik tesisler yapılanlar, madenler için yok edilenler bir daha asla yeşillenemiyor.

Hal böyle iken ve bizler yangınlarla boğuşurken, ciğerlerimiz cayır,cayır yanarken, çevre il ve ilçelerden gelen ve Yeniköy termik santralini yangınlardan korumakla görevli gönüllülere , yangının Santrale ulaşmasını önlemek bahanesi gerekçe gösterilerek , santrale en az yedi sekiz kilometre uzakta bulunan AKBELEN Ormanında  kesim yaptırıyorlar. Amaçları santrali korumak değil, fırsat bu fırsat deyip kendilerine kömür sahası açmak. Ellerinde Yeniköy TS yazılı kesim motorları, önlerinde dozerler, sabahın erken saatlerinde yüzlerce çam ağacını devirmişler bile.  Köylülerin gece gündüz nöbet tuttukları, davalar açıp, üçüncü kez zeytinlik ve orman kesimini durdurdukları AKBELEN ormanlarında artık yüz beş adet çam ağacı yaşamıyor. Burada gördük ki, ormanlarımızı yangınlardan korumak, Şirketlerin ve işbirlikçi ormancıların gazabından korumaktan daha kolaymış. Zira, ilkinde on dört, ikincisinde otuz iki, sonuncusunda ise yüz beş çam ağacımızı yok ettiler. Hem de yüz yetmiş bin hektar ormanımız yanmışken.

Yakanlar da, kesenler de vatan hainidirler. Böyle biline !


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık