• 05 October 2022, Wednesday 11:43
MehmetOğultürk

Mehmet Oğultürk

BİTMEYEN BAŞÖRTÜSÜ MESELESİ

Sanki şu Ülkenin en büyük sorunu başörtüsü.  Sayın KILIÇDAROĞLU ’na göre öyle görünüyor.  Dönüp dolaşıp başörtüsünü gündeme taşıyor. İkide bir, ikna odalarında işkence edilen kızlarımızla helalleşeceğiz diyor. Bir helalleşme turu düzenleyip adım adım Türkiye’yi dolaşıyor.  Şimdi de bu konuda bir yasa teklifi hazırladıklarını ve bu teklifi 4 Ekim 2022 Salı günü grup toplantısından sonra Meclis Başkanlığına sunacaklarını müjdeliyor.  Bazıları bunu, İktidarın kozunu elinden almak, bazıları ise Cumhuriyet Halk Partisinin geçmişine saygısızlık, hakaret ve ihanet olarak değerlendiriyor.

Oysa ki, Cumhuriyeti kuranların amacı, çok çeşitli etnik gruplardan, din ve mezheplerden oluşan halkın birlikteliğini sağlamak, modern ve çağdaş bir toplum yaratmaktı. Bu nedenle, büyük bir mücadele içine girmişler, peçeli ve feraceli kadınların, şalvarlı, sarıklı ve poturlu erkeklerin ülkesi olmaktan çıkarmak için çok uğraş vermişlerdir. Okuma yazma seferberliği ilan etmişler,  yüzde sekseni köylerde yaşayan ve yüzde doksan beşi okuma yazma bilmeyen yurttaşların, özellikle kadınların okuyup yazmasını sağlamayı hedeflemişlerdir. Bunun için Köy çocuklarını eğitip, kendi köylülerini aydınlatmaları, yaşam tarzlarını değiştirebilmeleri amacıyla Köy Enstitülerini faaliyete geçirmişlerdir. Kadınlara çok değerli özgürlükler sağlamışlardır. Kadınları aşağılanmaktan ve hor görülmekten kurtarmışlardır. Hatta birçok Avrupalı ülkeden önce onlara seçme ve seçilme hakkını tanımışlardır. Hiçbir zaman başlarındaki örtüyü çıkarmaları için zorlamamışlardır. Köyde benim anam, bacım başlarını hep örtmüşler, kimse onları başlarını açmaları için zorlamamıştır. Ne var ki, Devlet görevini üstleneceklerin, temiz ve düzenli bir kıyafetlerinin olmasını istemişlerdir. Bunun neresi işkencedir?

Özellikle 1945 yılında gündeme getirilen ve TBMM’ne sunulan Toprak Reformu yasa tasarısı, yobaz ve gericilerin, toprak ağalarının hoşuna gitmemiştir. Cahil ve biçare halkın uyanmasını ve kendilerinden hesap sormasını göze alamamışlardır. Bu yüzden,  ilk hedefleri onları uyandırıp aydınlatacak Köy Enstitülerini kapattırmak olmuştur. Bunda da başarılı olmuşlar ve İsmet Paşa tarafından Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali YÜCEL ve İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı TONGUÇ görevden alınmışlardır. Bana göre İsmet Paşanın en büyük kusurdur.

Hal böyleyken, Sayın KILIÇDAROĞLU devamlı helalleşmeden bahsediyor. Benim bildiğim kadarıyla helalleşme kendilerine haksızlık yapılan kişilerle olur. Demek ki sayın KILIÇDAROĞLU kendisinden önceki CHP’lilerin vatandaşlara, Dersim isyancılarına  eziyet ettiklerini kabul ediyor ve bu yüzden helalleşmek istiyor.

Gelelim başörtüsü meselesine.  Laik bir Devlet olan Türkiye Cumhuriyeti; memurların, askerlerin, polislerin, öğretmenlerin, yargıçların, valilerin, kaymakamların tarafsız olarak her dinden, her mezhepten, her cins ve etnik kökenden olanlara eşit hizmet üretmeleri, birlik ve beraberliği temin etmeleri için bir kılık ve kıyafet düzeni getiriyor. Bu düzenin adına üniforma (Şekil birliği) deniyor. Bunlar topluma ne gibi bir eziyeti oluyor da Sayın KILIÇDAROĞLU toplumla helalleşme ihtiyacını duyuyor? Herkes kılık ve kıyafetini istediği gibi kuşanırsa; sarıklı sakallı, poturlu cübbeli ya da sıkma başlı (üniformalı) generalleri,  polisleri, valileri, kaymakamları, memurları düşünün bir kere. Bunlar tarafsız görev yapabilirler mi?

Bir de ABD ye gidip icazet alacakmış sayın KILÇDAROĞLU. İcazet almanın emir almakla eşdeğer olduğunu bilmiyor mu?  Daha seçilmiş biri değilken ABD’de kabul edilen RTE’yi neden eleştiriyor o zaman? Teğmen ÇELEBİ; “CHP’nin her geçen gün biraz daha fabrika ayarlarından uzaklaştığını, dün CHP’ye sövenlerin, cemaatlerin, dincilerin CHP’de muteber kişiler olarak yer aldıklarını, böylece bugüne kadar CHP’ye oy vermeyenlerin oylarını alacaklarını zannediyor” diyor. Galiba çok haklı.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün ilke ve devrimlerine sıkı sıkıya bağlı biri olarak sandık önüme geldiğinde büyük bir tereddüt içinde kalacağım gibi.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık