Mehmet Oğultürk

İkiz Köylüler 8 Ağustos 2022 tarihinde, keşif heyetini alkışlarla ve ‘zeytinimiz,  havamız, suyumuz  AKBELEN ormanımız için, ADALET’ slogan ve pankartlarıyla karşıladılar. Keşif heyeti önce dava konusu AKBELEN Ormanını görmeyi tercih etti. Öğle saatlerinde AKBELEN Ormanına gelen heyet 40+C derece sıcakta güneşten korunmak için ormanın ortasındaki bir Zeytin ağacının gölgesine sığındı.  Orada çalışmalarına devam etti. İkiz Köylüleri, avukatlarını ve YK Enerji şirketinin temsilcilerini dinledi.

 İkiz Köylüler özetle, bu ormanın yok olması kabul edilemez. Havamızı temizleyen, suyumuzu tutan, insanlar dışında, kuşları, böcekleri, domuzları, kirpileri, kaplumbağaları içinde barındıran bir ormandır. İçinde ve etrafında 40 bin civarında Zeytin ağacı bulunmaktadır. Bu ağaçlar köylülerimizin ekonomilerinde önemli bir yer tutmaktadır. 5373 Sayılı kanununun 20. Maddesine göre korunması gerekmektedir. Ayrıca, bu orman yok edilirse Milas-Bodrum Güllük ve Hava Limanının  su kaynaklarının yok olacağını, milyonlarca kişinin susuz kalacağını, bu bölgenin turizminin bundan çok büyük zarar göreceğini, kömürün tozunu ve bacalardan çıkan zehirli gazları teneffüs ettiklerini ve köylerinde kanser vakalarının çoğaldığını, 40 yılda genç yaşlarda ölenlerin sayısının 45 bini geçtiğini, tarımsal ürünlerin veriminin  düştüğünü, doğal afetlerin arttığını; fosil yakıtlı santrallerin havaya, yer altı sularına zehir akıttığını, artık temiz enerji santrallerinin faaliyete geçirilmesi gerektiğini beyan ettiler.  

YK Enerji temsilcileri ise bu ormanın altındaki kömüre ihtiyaçlarının olduğunu, yoksa altı ay içinde fabrikayı kapatmak zorunda kalacaklarını, Ege Bölgesinin önemli bir kısmının elektriksiz kalacağını, iki binden fazla kişiye iş verdiklerini bu işçilerin işsiz kalacağını ifade ettiler. Ayrıca, bir milyondan fazla ağaç diktiklerini, daha beş milyon ağaç dikmek üzere Tarım Orman Bakanlığıyla protokol imzaladıklarını iddia ettiler. Milas İlçesinin ekonomisine, kültürüne önemli katkılar sağladıklarını söylediler.

Keşif gününden bir hafta önce, kamuoyunu ve keşif heyetini etkileyip İkiz köylülerinin direncini kırmak üzere taarruza geçmişlerdi. Hemen hemen her gün bir başka basın organında açıklamalar yayınlatmışlar, ne kadar çok doğasever olduklarını, boşalan alanlara Zeytin ağacı diktiklerini, buradan yılda 40 ton zeytin yağı elde ettiklerini, Milas Zeytin yağına altın madalya kazandırarak Avrupa’dan coğrafi işaret bile aldırdıklarını iddia etmişlerdi. İşçilerini konuşturup çoluk çocuk, okul masrafları ve ekmek parası gibi ne varsa hepsini öne sürüp duygu sömürüsü yaptırmışlardı.

Keşif günü İşçileri keşfin yapılacağı maden sahasına getirebilmek için sabahın erken saatlerinde altı otobüsü hazır etmişler. Gitmek istemeyen işçileri işten çıkarmakla tehdit edip otobüslere bindirerek keşfin yapılacağı yere getirmişler.

Keşif heyetini yuhalayarak karşılamışlar. ‘Bizim ekmek paramız bu kömürde, burası kapatılırsa çoluk çocuğumuz aç kalacak. Nerden ekmek bulacağız’ diye protesto etmişler. Arkeolojik kazılarda çalışan kadınları konuşturmuşlar; “Benim çocuğumun hayalleri bu şirkette çalışmaktı. Başka şirketlerde aynı aileden birden fazla işçi çalıştırmazlar. Çok şükür baba oğul çalışıyorlar. Ben de bir bayan olarak kazı işlerinde çalışıyorum. Ekmek paramızı çıkarıyoruz, hem de binlerce yıllık tarihin gün yüzüne çıkarılması için kazma kürek sallıyoruz. Bizler zaten köylü olduğumuz için kazma kürek sallamaya alışkınız. Bize hiç de zor gelmiyor. Biz çok mutluyuz, çıkardığımız eserleri uzmanlarımız inceleyip Örendeki Arkeopark’ ta  sergiliyorlar” dedirtmişlerdir.

 Sonuç olarak;

İkiz Köylüler can derdinde, YK enerji şirketi mal derdinde. Şirkette çalışanların ise ekmek parası ve hayaller peşinde oldukları anlaşılmaktadır. Oysa, bölgede yaşayan insanları, hayvanları ve bitkileri birer ikişer zehirleyerek öldürdüklerini hiç düşünmüyorlar. Ölülerin ne havaya ne suya, ne ormana ne enerjiye, ne de ekmek parasına ve de hayallere ihtiyaçları vardır. İkiz köylüler, Çam köylüler, Karacahisarlılar varsın ölsünler.  Yeter ki, YK Enerji şirketi para kazansın, İşçileri ekmeklerini yesin, hayallerini gerçekleştirsin.