• 13 September 2023, Wednesday 11:59
MehmetOğultürk

Mehmet Oğultürk

İNSANLAR VE BAYRAMLARI

Bayram; insanlar için neşe, sevinç, mutluluk ve huzurun bir araya geldiği gündür. Karnının doyduğu, sağlıklı olduğu, acı çekmediği, güzel bir uyku çektiği gündür. Hayvanlar Âleminin böyle bir bayram günü var mıdır, bundan çok emin değilim. İnsanlardan gördükleri eziyetin, işkencenin ve sonunda boğazlanmanın bayramı olur mu hiç? Ağaçların da bayramı yoktur herhalde. Onlar da insan elinden neler çekmektedir neler. Bayram sevincini yaşayacak kadar şansları da olmamaktadır. Ya ateşte kavrulmaktalar, ya motorlu testerelere, ya da azgın dozerlere yem olmaktadırlar. Onların,  Akbelen’de kesilirken çıkardıkları çığlıklarını yakından duyanlardanım. Döktükleri gözyaşlarını yakından görenlerdenim. Onların devrilirken çıkardıkları çığlıklar kulaklarımda çınladıkça, komutanıyla, işçisiyle, memuruyla, genel müdürüyle bayram edip, termik santralin havuzlarında serinleyen ve keyif çatanlar geldi aklıma. 

Onların bayramı ile milli bayramları birbirinden ayırmak gerek. Birinin bayram ettiği gün, diğeri bir felaketi yaşıyor olabiliyor. Doğal afetler, yıkımlar, yangınlar, hastalıklar insanlar için bayram olabilir mi? 6 Şubat 2023 tarihi Maraşlılar, Adıyamanlılar, Hataylılar için bayram değildir. 24 Temmuz 2023 de havuzlu villalarda oturanlar için bayramı olurken, Marjinal İkiz Köylülerin kara günleridir.

Her toplumun özgürce ve mutlu yaşadıkları, yerinden yurdundan olmadıkları, başkalarının eziyet ve işkencelerinden, milletçe kurtuldukları anlar milli bayramlarıdır. Milli bayramlar somut gerçeklerin yaşanması sonucunda, bir devleti yönetenlerce ilan edilir ve kutlanırlar. Yönetenler, istemezlerse ortadan da kaldırabilirler.  Türkiye Cumhuriyetinin en büyük milli bayramı, 29 Ekim Cumhuriyetin kuruluş bayramı iki tam bir yarım gün kutlanır iken, Kenan Evren tarafından bu millet çok tatil yapıyor diye bir tam günü kaldırıldı. 1 Mayıs işçi ve  bahar bayramı da tamamen yok sayıldı. İşçi sendikaları da işlevsizleştirildi. Oysa, dini bayramlar hayali ve soyut kavramlar olduğundan Evren onlara dokunmadı. Bu millet çok tatil yapıyor diyerek Ramazan Bayramını iki güne, Kurban Bayramını da üç güne indirmedi. Dini bayramlar bir ulusun değil, o dine inanmış insanların ortak bayramıdır.

 Bir Muhammedi’nin bayramı, bir İsevi’nin bayramıyla da, bir Musevi’nin bayramıyla da örtüşmüyor. Birbirilerinden çok farklılar. Hiç biri diğeri ile bayramını paylaşmıyor. Her üç dinin de dikkatimi çeken önemli ve kutsal saydıkları iki Bayramları var. Musevilerde Hamursuz ve Fısıh, İsevilerde Paskalya ve Noel, Muhammedilerde Ramazan ve Kurban bayramları gibi.  Kutsal saydıkları ve ibadet ettikleri günler de ayrıdır. Biri Cumartesiyi almış, diğeri Pazarı, ötekisine de Cuma kalmış. Sanki, birbirinin kopyası. Hepsini aynı Tanrı yaratmış olmasına karşın kutsal ve ibadet günleri ve şekilleri neden farklıdır diye sormadan edemiyor insan. İster dini, ister milli olsun insanlar mutlu değillerse bayramlar onlar için hiçbir şey ifade etmez.  Demek ki herkesin bayramı aynı gün olmuyor. Siz istediğiniz kadar kutlu olsun deyin, herkese kutlu olmuyor.  Özellikle, Milli Bayramlar, yüzde kırk sekizi mutlu kılıyorsa da, yüzde elli ikiyi kahrediyor. Birinin kulakları arıza yapıyor raporlu oluyor, diğeri Ankara’da kalıp sap gibi dikileceğine, Malazgirt’e  gidip  Sultan Alparslan olmayı tercih ediyor.  

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık