• 24 June 2024, Monday 12:34
MehmetOğultürk

Mehmet Oğultürk

  GENİŞ KAPSAMLI SİVİL BİR ANAYASA

 AKP’nin derdi yumuşama ya da normalleşme değil. Hem sonra neyin yumuşaması, neyin normalleşmesi? Anormalleşmeyi CHP mi yarattı? Düpedüz yeni bir devletin temelini atmaktır amaçları. Tüm hazırlıklar onu gösteriyor. Sayın Özel ve arkadaşlarının güç zehirlenmesinden yararlanmak istiyorlar. Bakınız CHP de destekliyor diyerek işlerini kolaylaştırmak istiyorlar. Anayasalar devletlerin kuruluş yasalarıdır. İkide bir değiştirilmez. Sivil anayasa denmesinin tek nedeni, gerçek niyetlerini kamufle etmektir. İngiltere’de 1295 (Magna Carta Liberatum), ABD’de 1790 yılından beri aynı anayasa geçerliğini korumaktadır.

Cumhuriyet ve demokrasinin olmazsa olmazı anayasadır. Bu nedenle anayasalar uzun süre uyulan ve uygulanan birer yasadır. Eksik olan bir şey varsa ilave edilir. İşlevsiz olan bir madde varsa o da çıkarılır. Nitekim 1921 Anayasamız 23 madde ve bir ayrık maddeden oluşmuştur. Bu bir savaş anayasasıdır. Elbette eksiklikleri olacaktır. 1924 anayasası ise altı yüz otuz yıllık monarşiden sonra Cumhuriyete geçiş anayasasıdır. Savaş bittikten sonra Osmanlı’nın küllerinden yeni bir devlet kurulmuş ve bu devletin yönetim şekli Cumhuriyet olarak seçilmiştir. Cumhuriyet, egemenliğin bizzat halkın elinde olduğu bir yönetim şeklidir. Demokrasi ise halkın özgür, güven içinde korkusuz bir şekilde yaşamasının teminatıdır. Yönetenlerin halka karşı sorumlu olduğu, hesap verdiği ve gerektiğinde yargılandığı bir yönetim şeklidir. Onun için TBMM’deki Genel Kurul Salonunda “Egemenlik kayıtsız şartsız Milletindir” diye yazar.

Ne var ki, iktidarda olanlar - bugün olduğu gibi- bazen anayasalara uymuyor ve halkın özgürlüklerini kısıtlayan kararlar alabiliyor. Bunları egemenliğin sahibi halk cezalandıramıyor. İş Devletin bekasını sağlamakla görevli olanlara düşüyor. Darbeler peş peşe geliyor. Darbeciler de her nedense, suçu mevcut anayasalara yüklüyorlar. Önceki anayasaları ortadan kaldırıyorlar. Yeni bir anayasa yapmak üzere bir kurucu meclis oluşturup yeniden anayasa düzenletiyorlar. 1961 ve 1982 anayasaları gibi.

Anayasalar devletin yönetim şeklini belirlediğinden, iktidarda olanların bazı tutum ve davranışlarını kısıtlıyor. Bu nedenle milletin ihtiyaç duyduğu maddeleri değil, kendilerine engel gördükleri maddeleri değiştirmek istiyorlar. Özgürlükler ve haklar veriliyormuş gibi gösterilip ardından ancak ve ama kelimeleriyle başlayan cümlelerle geri alınıyorlar. Örneğin sendikalar kurulmasına izin veriyorlar ama grev hakkını kullandırmıyorlar. Herkes önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir diye anayasaya yazıyorlar. Sonra da bu hak ancak milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir diyorlar. Böylece bu hakkı kullandırmamak için mutlaka bir bahane buluyorlar. Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşamak hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir diye anayasanın 56. Maddesinde vatandaşa da görev veriyorlar. Sonra da bu görevi yerine getirmeye çalışan vatandaşlara biber gazı, tazyikli pis su sıkıyor, cop ve kalkan darbeleri ile müdahale ediyorlar. Hani demokrasi halkın özgür ve güven içinde korkusuzca yaşamalarını sağlayan bir rejimdi. Şimdi de geniş kapsamlı sivil bir anayasa yapmaktan söz ediyorlar. Uygulamadıktan sonra dünyanın en iyi anayasasını yapsalar ne yazar? 

Belli ki yeni bir devlet oluşturma niyetindeler. Bunun için Cumhuriyetin yüzüncü yılını hedef belirlediler. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az. Bakalım yumuşama ve normalleşme bizi nerelere götürecek. 17.06.2024


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık