Mehmet Oğultürk

Devlet Bahçeli’ye bakarsanız 12. Cumhurbaşkanı yeniden seçilecek. RTE’yi o kadar çok seviyor ve takdir ediyor ki, dilinden hiç düşürmüyor. Osmanlı torunu olmakla övünen ve gurur duyan birisi olduğu için mi acaba? Ben hep merak ederdim. Milliyetçi Hareket Partisinin amblemi neden bozkurtlu değil de üç hilalden oluşuyor diye. Osmanlının bayrağında da 1517 ila 1844 yılları arasında kırmızı zemin üzerinde yeşil bir daire ve dairenin ortasında da üç hilal varmış. 1844 ila 1914 yılları arasında ise Osmanlı bayrağı, yeşil zemin üzerinde üç beyaz hilalden oluşuyormuş. Tıpkı MHP’ninki gibi.  Aralarındaki tek fark, biri yeşil zemin üzerine, diğeri kırmızı. MHP aslında Türk Milliyetçisi bir parti değilmiş. Osmanlı milliyetçisiymiş. Belki bu nedenle RTE’yi çok seviyorlar. Zira her ikisinin de ecdadı Osmanlıymış. AKP’liler bir şey demeden ortaya çıkıp, “Cumhurbaşkanı Anayasaya uymuyorsa, Anayasayı Cumhurbaşkanına uyduralım” deyip, padişahlık rejimi özlemini dile getirmesi bundanmış.

 “Aday Belli Karar Net” adıyla mitingler düzenlemeye başladı. İlk mitingini de, bir zamanlar Öcalan’ı asmak için ipin mi yok deyip cebinden bir ip çıkarıp RTE ’ye fırlattığı yerde, Erzurum’da yaptı. Mevcut rejimin de mimarıydı. Türk milliyetçiliğini kimselere  bırakmayan Bahçeli aslında takiyye yapıyormuş. Türkiye Cumhuriyetinin Parlamenter sistemden çıkmasını bilerek ve isteyerek sağlamış. TC’nin tabelalardan silinmesine, okullardan andımız programının kaldırılmasına, Ege  Denizindeki adalarımızın Yunanistan tarafından işgaline  bu yüzden sessiz kalmış. Rivayet muhtelif. Düne kadar ağır sözlerle yerden yere vurduğu RTE’ye birden methiyeler düzmesi, adeta onu kanatları altına alması anlaşılır gibi değil. Rüzgara göre yelken açan, sözlerine güvenilmeyen, dün sövdüklerine bugün methiyeler düzen politikacılardan biri olduğu açık. Bu ülkenin Bekası bunlara kaldıysa yandı gülüm keten helvası.

Gelelim muhalefet cephesine. Bir yuvarlak masa etrafında oturup; aylardır Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi tartışıyorlar. Bu tartışmalar, ya taktik gereği ya da fikir ayrılıklarından bir türlü sonuçlanamıyor. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile normal Parlamenter sistem arasında ne fark vardır bilmiyorum. Milletvekillerini halk mı seçecek? Bu benim adamım, sözümden çıkmaz deyip garantili milletvekilliği tayininden mi vazgeçilecek?  Her İlin milletvekilleri o ilin yerlisi mi olacak? Düşüncelerini istediği gibi ifade edebilecekler mi? Yoksa genel başkanlarının gözünün içine mi bakacaklar?  

13. Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için fikir alışverişinde bulundukları anlaşılıyor. Altılı yuvarlak masa etrafındaki Genel Başkanların beyanlarından  Sayın KILIÇDAROĞLU’nun adaylığına olumlu yaklaşılıyor gibi görünüyor. Sayın KILIÇDAROĞLU da yaptığı toplantılarda Millet İttifakının adayıymış gibi davranıyor. Bazen çoğul olarak biz diyor, bazen de ben söz veriyorum diyerek vatandaşın gönlüne girmeye çalışıyor. O kadar çok vaatte bulunuyor ki, şayet seçilir de Cumhur Başkanı olursa bu vaatlerin kaçını gerçekleştirebilecektir? Vaatlerini gerçekleştiremezse, kendisine güvenenleri büyük bir hayal kırıklığına uğratacaktır. İktidar ise; “Ben size demedim mi bay Kemal bu işten anlamaz diye” meydanları inletecektir.  

Bana göre de KILIÇDAROĞLU 13. Cumhurbaşkanı olmalıdır. Ne alevi oluşu, ne de sekiz seçim kaybetmişliği buna engel değildir. Bu ülkede politikacı kolay yetişiyor da Devlet Adamı pek yetişmiyor. Belki iyi bir Devlet Adamlığı yapar, Türkiye Cumhuriyetini fabrika ayarlarına döndürür ve Büyük Atatürk’ün dediği gibi Türkiye Cumhuriyeti İlelebet Payidar olur.

Ne var ki, tıpkı RTE gibi, seçimlerden önce ABD’ye gidip Biden’den icazet almayı düşünüyor olması, biraz garip değil mi? O’nun böyle bir icazete ihtiyacı olmamalıdır. İcazet almak emir almakla aynı anlama gelir. Partisinin ilk Genel Başkanı bu devleti on beş yıl yönetmiş ve kimseden icazet almamıştır. Kimsenin ayağına da gitmemiştir. Buna rağmen dünyanın her yerinde heykelleri, büstleri dikilmiş ve örnek alınmıştır. Sayın KILIÇDAROĞLU İlk Genel Başkanı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün gösterdiği yoldan gitsin yeter. 27.09.2022