• 17 February 2023, Friday 9:25
MehmetOğultürk

Mehmet Oğultürk

VURUN ABALIYA

Türk dil kurumuna göre aba, özellikle çobanların dağlarda giydiği, yağmurdan soğuktan korunduğu kaba yünden preslenmiş giysiye (kepenek) deniyor. Zenginler ipekli, yünlü kumaşlardan yapılmış şalvar kaftan, gömlek giyerken fakirler, güçsüzler, yalnızlar, biçareler ve dağlardaki çobanlar aba giyerlermiş.

Bir gün Ağa ile çobanı kavgaya tutuşmuşlar. Onları ayırmaya kimse cesaret edememiş. Delikanlı bir çırak ortaya fırlamış ve ustasına bunları ayırmak istiyorum “Ne yapayım Usta” diye seslenmiş. Usta, ağaya vur dese başı belaya girecek. Oğlum vur Abalıya diyebilmiş. O günden bu yana “Vur Abalıya” sözü, herkesin ağadan yana olduğunu ve güçsüz, arkasız, zavallı kişilerin devamlı hırpalandığını ifade etmek için söylenir olmuş.

Son depremden sonra da televizyonlarda, sosyal medyada yıkılan binaların müteahhitleri kaçarken yakalandı, tutuklandı haberleri sıkça duyulur oldu. Sanki, Müteahhitlerden başka suçlu yok. Yok efendim demirden çalmış, yok çimentodan çalmış, taşıyıcı kolonlardan bazılarını sonradan kesmiş gibi bir sürü suçlama hep müteahhitlere fatura ediliyor. Elbette müteahhitleri savunmuyorum. Mutlaka onların da kusurları vardır. Ama onlar kadar kusurlu hatta suçlu olan amir, memur, mimar, mühendis, Yapı denetimcisi, zemin etütcüsü vb. daha bir sürü adam var ortada. Onların imzası olmadan siz kazma bile vuramıyorsunuz. Diyelim ki depremlerde yıkılan binalar kaçak, ruhsatsız. Bu binalar bir günde bir gecede mi yapıldı. Temeli atılırken, kolonları dikilirken Belediye yetkilileri neredeydi? Neden mühürleyip yıkmadılar da elektrik su bağlayıp ruhsat verdiler? Ovaları, dere kenarlarını, bataklıkları, fay hatlarını imara açanların hiç mi suçu yok.  Onlardan tutuklanan var mı? Yok. Varsa yoksa Müteahhitler.  

En çok konuşulanlardan biri de sık sık çıkarılan imar af (barış) ları. Bu afları Müteahhitler mi çıkarıyorlar? Yasa yapma yetkisi olan parlamento sadece müteahhitlerden mi oluşuyor? Dağın başında, meyve bahçelerinde barınacak bir yer yapmak için yasal prosedüre uyarak ilgili kurumlara müracaat ettiğinizde; Olmaz zira içinde zeytin ağacı var diyorlar da, kömür için on binlerce zeytin ağacının sökülüp odun edilmesine göz yumuyorlar. Şehrin göbeğinde dikilen sekiz on katlı kaçak binaları görmüyorlar. Öyle mi?

Son yıllarda yaşadığımız bu büyük felaketlerin suçlusu en başta Devleti yönettiklerini sananlardır. Güzelim tarım alanlarını, ovaları, dere kenarlarını doğal sit alanlarını imara açıp rant toplayanlardır. Gerisi teferruattır.  Vurun abalıya…

           


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık