• 17 May 2024, Friday 16:03
MehmetOğultürk

Mehmet Oğultürk

VAH BENİM ÜLKEM VAH

Bu Ülkenin yönetenler bakımından hiç mi şansı yok? Ne zaman birine güvensek, umutlansak gönülden sarılsak çok geçmiyor ki bizi hayal kırıklığına uğratıyor. Sanki Ay’dan gelmiş. Bu Ülkede doğmamış, yaşamamış. Tarih okumamış. Geçmişi hatırlamıyor, geleceği hesaba katmıyor.  Tam da birini bulduk diye sevinirken, hüsrana uğruyoruz. Değişim, değişim diye yola çıkanlar,  aslında dönüşüm, dönüşüm demek istiyorlarmış. Biz fark edememişiz. Bi de, Türkiye Cumhuriyetini Kuran Yüce Atatürk’ün Partisine mensup olmakla övünüyorlar. Onun kredisini yiye, yiye bitiremiyorlar. Sonra da kerameti kendilerinden sanıp birinci parti olduk diye övünüyorlar. Oysa değişim, meğişim yok. Aynı hamam aynı tas.

Büyük umutlarla destek verdiğimiz Sayın Özgür Özel, meğer değişim dememiş, dönüşüm demiş. Biz yanlış anlamışız. Bu kadar çabuk kabuk değiştireceğini, bu kadar hızlı iki ellerini havaya kaldıracağını hiç düşünmemiştik. Yaşar Büyükanıt, Deniz Baykal, Devlet Bahçeli, Mehmet Ali Çelebi ve Sinan Oğan gibi, O da sevenlerini hayal kırıklığına uğratmıştır. Acaba, kulaklarına birileri bir şeyler mi fısıldadı, bilmiyoruz. Bir anda RTE nin karşısında buluverdiler kendilerini. Bazıları da sırlarını mezara götürdüler.

Sıra Sayın Özel’e mi geldi ne? Bayram değil, seyran değil eniştem beni niye öptü misali Ülkemize gelen Almanya Cumhurbaşkanı ile görüştükten sonra, bir garip Adam olup çıktı. Yumuşayıverdi. Uysal bir çocuk oldu. Boş koltukla el sıkıştı, ardından da ekranlara tebessümler fırlattı. Hem de Saraçhane de tutulup, Taksim’e çıkarılmadığı günden bir gün sonra.

Şimdi de bir Televizyon programında; “ Belediye Başkanlarımızı uyardım, Arapça tabelalara karışmayın, Kuran dilidir, halk incinir. Belediye Başkanı, gidip kendi eliyle o tabelayı indirmemeli. Nikâh kıymamakla Suriyelileri memleketlerine gönderemezsiniz” diyor. Öyle anlaşılıyor ki, o da CHP yi din düşmanı ilan eden, camileri kapatan bir Parti olmakla suçlayanlardan oy almayı umuyor.  Bunu bir zamanlar Deniz Baykal da denemişti. Tuzla da kara çarşaflılara parti rozeti takıp kayıtlarını yapmıştı. Yüce Atatürk’ün kemiklerini sızlatmıştı. Şimdi sıra Sayın Özgür Özel’de olmalı?

Sayın Özel böyle görüntüler vermeye devam ederse, güvendiği dağlara mutlaka kar yağacaktır. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olacaktır. Kendilerine güvenip oy veren Cumhuriyetçiler, demokratlar, liberaller, sosyalistler kendi yuvalarına dönecek, ya da yeni bir arayış içine gireceklerdir. Önceki genel Başkan Sayın Kılıçdaroğlu’ndan hiç mi ders çıkarmadı. Dilinden hiç düşürmediği Anayasanın üçüncü maddesini o da, tıpkı RTE gibi, yok saymış ve saygı da duymamış olmalı ki Arapça tabelalar Kuran dilidir, Halk incinir diyebilmiştir. Tabela ile Kuranı nasıl bir tutuyor? Anlamak mümkün değildir. Kendisinin Cumhuriyetin değerlerine bağlı bir öğretmen anne-babanın çocuğu ve Bornova Anadolu Lisesi mezunu olduğunu bilmesem, Sayın Özgür Özel de mi İmam Hatipli diye sormak geçerdi içimden.

Sayın Özel, sadece Arapça yazan tabelalar değil, Türkçe olmayan tüm tabelalar sökülmeli, yerlerine Türkçeleri konmalıdır. Burası Türkiye Cumhuriyetidir denmelidir. Karamanoğlu Mehmet Bey’in 13 Mayıs 1277 tarihindeki fermanı hatırlanmalıdır.  Duymamışsanız, ben hatırlatayım isterseniz; “Şimden gerü hiç gimesne divanda, dergâhda, bergâhda ve dahi her yerde Türk dilinden özge söz söylemeye!”

Nereden çıktı bu Arapça aşkı? Asırlarca Osmanlı yönetiminde kalan Arap dünyası bir tek Türkçe kelime öğrenmiş midir? Tam tersine bizleri aşağılamış, kendisine bekçi yapmıştır. En sonunda da İngilizlerle birlik olmuş bizleri arkadan hançerlemiş ve öldürdükleri her Türk için kabzalarına birer çentik atarak bu çentikleri tüm Dünyaya servis etmişlerdir. Biz ise, kendi benliğimizi,  gelenek ve göreneklerimizi, dilimizi unutmuşuz. Arapları ve Arapçayı kutsal saymışız.  Arapça ,Farsça okumuş yazmışız ama anlamını bilmeden. Bu Çağda bile uyanamamış, sorup sorgulayamamış ve Arapların hayallerini kutsallaştırmışız. Kutsallaştırmaya da devam ediyoruz. Bunda halkın olduğu kadar yönetenlerin de payı büyüktür.

Vah benim Ülkem vah! Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında dahi, hem de Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Partisinde, Onun koltuğuna oturanların düştükleri hale bir bakın. Yaptıkları, “Türklüğün unutulmuş büyük medeni kabiliyeti bundan sonraki inkişafı ile âtinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır” diyen Yüce Atatürk’e ihanet değil de nedir? 

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık