Mehmet Oğultürk

CHP nin 38. Kurultayı dün yapıldı. Genel Başkanlığa Manisa milletvekili ve grup başkanvekili Özgür ÖZEL seçildi. Böylece 13 yıllık Kılıçdaroğlu dönemi resmen sona erdi. Sayın Kılçdaroğlu bu on üç yıllık Genel Başkanlık sürecinde katıldığı seçimlerde kayda değer bir başarı gösteremedi. 2019 yılında yapılan Yerel Yönetimler seçiminde, Ankara, İstanbul, Adana, Mersin ve Antalya gibi büyük şehirlerde kazanılan Belediye Başkanlıkları onun başarısı sayıldı. İdeolojisi ve programları çok farklı siyasal partileri bir masa etrafında toplaması ve sonunda Cumhurbaşkanı adayı yapılması onun hesabına artı puan olarak yazıldı.. Ne yazık ki, seçimlerde hüsrana uğranılması ve sayın Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilememesi bardağı taşıran son damla oldu. Kendi partisi içinde değişim rüzgârları esmeye başladı. Başta İstanbul büyük şehir Belediye Başkanı sayın Ekrem İmamoğlu olmak üzere, açıkça değişimden bahsedilmeye başlandı. Yapılan il kurultaylarında değişimden yana olanlar kazandı. Partinin tabanını temsil eden yurttaşlar, önlerine gelen her milletvekili ve parti yetkililerine, altılı masa etrafında olan partilere hediye edilen otuz sekiz vekilin hesabını sormaya, kırgınlıklarını alenen dillendirmeye başladılar. Bu da değişimcilerin işini kolaylaştırdı. Ve patide değişim genel başkanla başladı.

Zaman zaman sayın Kılıçdaroğlunu ben de eleştirdim. Seçimlerden altı yedi ay öncesinde ABD ye gitmesini, kimsenin aklında yok iken başörtüsü kanunu teklifi vermesini, kimseye sorup danışmadan Ekmelettin İhsanoğlu’nu aday göstermesini, dindar ve kindar seçmene şirin görünmek için bir takım kişileri partiye danışman, hatta milletvekili yapmasını, partili olmasam da, ben de kabullenememiştim. YSK karalarına itiraz etmeyip, RTE nin üçüncü defa seçime girmesine, referandumda sandıkların kapanmasına bir saat kala mühürsüz oyların kabul edilmesine, İstanbul Yerel seçimlerinde aynı zarf içindeki üç pusulanın geçerli sayılıp sadece Büyük şehir belediyesi başkanlığı seçiminin yenilenmesine karar verilmesine bir şey demeyip, tıpış tıpış sandığa gidilmesine çok üzülmüştüm.

Keşke, seçimlerden sonra, parlamentoya gidip yemin törenine katılmasa, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın yeminini beklese, parlamentoyu boykot edip oturumlara katılmasa ve alınan kararları meşrulaştırmasa dediğim çok olmuştur. Sayın Kılıçdaroğlu dönemi öyle ya da böyle sona ermiştir. Kibar ve saygın biri olan Sayın Kılıçdaroğlu, kurultayı terk etmeden  sahneye çıkıp sayın Özgür Özel’in ellerini havaya kaldırarak kendisine başarılar dileseydi. Daha bir hoş anı bırakmış olmaz mıydı?

Kurultay bitti. Artık CHP’nin fabrika ayarlarına dönerek milletin sevgi ve güvenini kazanma vakti gelmiştir. Sayın Özgür Özel’den verdiği sözleri tutmasını, yurttaşın derdini dert edinmesini, sadece genel başkan değişimi değil, esaslı değişimlerin yapılmasını bekliyorum. Sayın Kılıçdaroğlu’na da sağlıklı ve uzun ömürler diliyorum.