• 07 March 2023, Tuesday 9:17
MehmetOğultürk

Mehmet Oğultürk

KILIÇDAROĞLU NEDEN OLMAZMIŞ

Kılıçdaroğlu kazanacak aday değilmiş? Aleviymiş. Üstelik Dersim’li bir Kürtmüş. Böyle birine taraftarları oy vermezmiş. Bu yüzden ya Ekrem İmamoğlu ya da Mansur Yavaş aday yapılmalıymış.

Böyle bencil, sadist bir zihniyetle hareket ederseniz bu Ülkeyi yönetecek bir adam bulamazsınız. Bir kimsenin dini inancını ve genlerini araştırırsanız işin içinden çıkamazsınız. Dini inanç kişisel bir meseledir. Tanrı ile birey arasındadır. Hiç kimse doğduğunda bir dini inanca sahip değildir. Kendisine hangi dini inancı ve etnik kökeni tercih ediyorsun diye de sorulmuyor.  Annesi Babası hangi dini inanç ve etnik kökene sahipse çocuğun da aynı inançta ve etnik kökende olduğu kabul ediliyor. Dolayısıyla sayın Kılıçdaroğlu kendi dini inancını ve etnik kökenini kendisi seçmemiştir. Bu nedenle, dini inancı ve etnik kökeninden ötürü kınanamaz, aşağılanamaz ve hor görülemez. Önemli olan liyakatli, hoş görülü, samimi, dürüst ve adaletli olmaktır. İnsanları inancına, kökenine bakmadan sevmektir.

Sünniliğin ve Müslümanlığın yeryüzündeki en büyük temsilcisi kabul edilen Koca Osmanlı İmparatorluğunu tam 600 yıl İseviler ile Museviler yönetmiş. İmparatorluğun yöneticileri hep Hıristiyan ve Yahudi devşirmeler veya dönmelerden seçilmiş.  Onların sadece adları değişmiş. Ama dini inançları değişmemiş. Bu yüzden, kanları karışık Padişahları kolayca ikna edip Anadolu’da yaşayan Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Yörük vb. kim varsa hepsini kılıçtan geçirtip, haraca bağlatmışlardır.  Hazinede para kalmayınca, hemen yeni bir savaş ilan ettirmişler ve Anadolu’nun garibanlarını cepheye sürdürerek kırdırtmışlardır. Saraydakilerin, özellikle Padişahların güvenliklerini dönme ve devşirmelerden oluşan Yeniçeriler sağlarmış. 

Aslına bakarsanız, şimdi de Türkiye Cumhuriyeti, Yüce Atatürk’ün on beş yıllık yönetimi hariç yine Hıristiyan ve Yahudiler tarafından yönetilir olmuştur. Bir farkla ki, Osmanlıyı güzel, sarışın, uzun boylu ve dolgun göğüslü kızları aracılığıyla yönetmişler, Padişahları da dönme ve devşirmelerden oluşan Yeniçerilere korutmuşlardır. Değişen fazla bir şey olmamıştır. Yeniçeriler gitmiş yerine korumalar gelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devletini yine Osmanlıyı yönetenler yönetmeye devam etmektedirler. Bu sefer, kızlarıyla değil, akıllarıyla, paralarıyla, bilim ve teknolojileriyle. Zira, Ülkeyi yönetmeye talip olanlar önce ABD nin sonra da AB nin kapılarını çalıyorlar. Bu yüzden, sayın Kılıçdaroğlu’nun, muhalefet partisi Genel Başkanlığı dışında hiçbir resmi temsil yetkisi bulunmadığı halde, tıpkı RTE gibi seçimlerden altı yedi ay önce ABD ye gitmesini, hiç yoktan başörtüsü meselesini kaşımasını ve helalleşme turuna çıkmasını eleştirmiştim. Şimdi buna bir de Meral Akşener vakası eklendi. Ona güvenerek yola çıktı ve bizleri de inandırdı. Oysa ki Meral Hanım önce Tansu Çiller’i, sonra RTE yi, daha sonrada MHP yi yüzüstü bırakıp terk etmişti. Sayın Kılıçdaroğlu bunu hesaba katmalıydı. Ama, güvendiği dağlara kar yağdı. Sonuç ortada.

Mademki bir siyasi aday üzerinde anlaşamadılar; Keşke, hiçbir siyasi partiye yakınlığı olmayan, Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve devrimlerine gönülden bağlı, laikliği benimsemiş, hukukun üstünlüğüne inanmış, bilim ve sanata değer veren, diplomalı, kültürlü, kimseyi ötekileştirmeyen, hoşgörü sahibi, insan sevgisi olan, saygın birini bulup aday gösterselerdi. Meselâ Bilim insanı Aziz Sancar gibi. Bizler de gönül rahatlığıyla sandığa gitseydik ve geleceğe güvenle bakabilseydik. Hayırlısı olsun. 05.02.2023


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık