Mehmet Oğultürk

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Anayasası, Madde 2 de;

“…Milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” diyor.  Bu Anayasanın artık adı var, kendisi yok hükmündedir. Milliyetçi, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti kâğıt üzerinde kalmıştır.

Milliyetçi olmakla övünen bir parti, bir gün ortaya çıkıyor ve “Cumhurbaşkanı bu yasaya uymuyorsa, yasayı Cumhurbaşkanına uyduralım” demek suretiyle fitili ateşliyor.

Sonra her tür milliyetçilik, ayaklar altında eziliyor. Demokratiklik Sultanlığa dönüşüyor. Laiklik ise her gün tu kaka ediliyor. Açıktan açığa hilafet özlemi dile getiriliyor. Sosyal bir hukuk devleti de bizzat hukukçular tarafından katlediliyor. Talimatla karar alıp, hüküm kurmakta bir sakınca görülmüyor. Son yıllarda; laiklik dinsizlik olarak kabul edilip, tüm topluma benimsetiliyor.

Baksanıza; Biri çıkıp, “Başörtüsünden ötürü, ikna odalarında genç kızlarımıza çok çektirdik, onlarla helâlleşeceğiz” diyor. Diğeri, “Bize oy verin, cennette eviniz hazır” diyor. Bir diğeri ise, “Herkes sazlı sözlü iftar sofralar kuruyor, biz neden dışarıda kalalım, bu yarışta biz de varız” diyor. Biri de çıkıp, kendisini halife yerine koyup Askeri Birlikleri teftiş ediyor. Brifing alıyor. İlk defa yargının en tepesindekine avuç açtırıp dua ettiriyor. Açıkça laiklik öldü, yaşasın hilafet diyor. Hedef belli. Laikliğin ruhuna Fatiha!

Mustafa Kemal Atatürk’ün modern Cumhuriyetinde İftar sofraları moda. Siyasiler, her akşam bir mahallede İftar sofraları kurma yarışında. Bunun için sosyal medyada duyuru üstüne duyuru yapıyorlar. Dinsiz olmakla itham edilmekten korkuyorlar. Oysa bu sofralara teşrif edenlerin pek çoğunun dinle, imanla alakası da yok. Çoğunlukla, hep aynı kişiler. İftar açmaya değil, karınlarını doyurmaya geliyorlar.

Gerçi, Mustafa Kemal Atatürk de zaman zaman Köşkte sofralar kurardı. Ancak O’nun sofraları iftar sofraları değildi. Bilim insanları, tarihçiler, yazar-çizerler ve sanatçılardan oluşurdu. Asil Türk Milletinin rahat, güven ve huzur içinde daha mutlu ve özgür yaşaması için davetlilerin fikir ve düşüncelerini dinler, kararlarını buna göre alırdı.

Bu Cumhuriyeti dönüştürme işini ilk Menderes başlattı. ABD nin de desteği ile İsmet Paşaya Köy Enstitülerini kapattırdı. 14 Mayıs 1950 seçimlerinde iktidar olunca da; 1932 yılından beri Türkçe okunan ezanın, Arapça okunmasını sağladı. Büyük Millet Meclisinde “Siz isterseniz hilafeti bile geri getirebilirsiniz” dedi. Sonraki iktidarlar ise asker korkusuyla sesini çıkaramadı. İki arada bir derede kaldı.   

Taa ki, Necmettin Erbakan hoca Bülent Ecevit ile koalisyon kuruncaya kadar. Bülent Ecevit, iktidar uğruna, tıpkı İsmet Paşa gibi, Erbakan Hocanın isteklerine boyun eğdi.  Ahlâk Bilgisi dersini (daha sonra Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi oldu ) müfredata koyarak zorunlu ders haline getirdi. Meslek okullarını Lise statüsüne kavuşturdu. Böylece; Modern Türkiye Cumhuriyetinin dönüştürülmesine yeniden hız verildi. Daha sonra, darbe ile iktidarı ele geçiren Kenan Evren de din derslerini,  Anayasaya koyup zorunlu ders haline getirdi. Böylece dönüştürme işine bir tuğla da o koydu.

Bu dönüştürme işinde Menderes’ e İsmet Paşa boyun eğmişti. Bülent Ecevit de Erbakan Hocaya. Zira İmam Hatipliler sadece Yüksek İslam Enstitüsü ve İlahiyat Fakültelerine gidebiliyorlarken, bundan böyle, tüm Üniversitelere kabul edilebileceklerdi. Böylece İmam Hatip Lisesi mezunları, Hukuk, Tıp, Mülkiye, Mühendislik gibi Fakültelere ve hatta askeri okullara girebilecek ve tüm devleti yönetebilecekti. Bu gün, İmam Hatipli Kaymakam, Vali, Doktor, Mühendis, Hakim, Savcı ve Subaylar yönetimde iseler bunu Erbakan Hocaya borçludurlar. Milletvekillerinin, Bakanların çoğu da İmam Hatipli.

 Erbakan Hoca, öteki dünyada bile boş durmuyor. Başbakanlıktan edilmesinin intikamını Modern Türkiye Cumhuriyetinden almaya devam ediyor.

Zira, işe başörtüsü ile başlamıştı. Artık, başörtüsü diye bir sorun yok.  Tüm siyasiler kabullendi. İkna odalarında eziyet çektirilen genç kızlarımızla helalleşiyoruz. Erbakan Hocanın müritleri işbaşında artık.

 Elveda laiklik. Elveda Cumhuriyet. Hoş geldin Şeriat. Hoş geldin Saltanat. 23 Nisan 2023 .