• 03 January 2023, Tuesday 11:26
MehmetOğultürk

Mehmet Oğultürk

EŞİTLİK ÜZERİNE

Çok detaylı bir Anayasamız var. Tam 177 madde ve 21 geçici maddeden oluşuyor. O kadar çok ekleme ve değişiklik yapılmış ki, akılda tutmak mümkün değil. En iyi hukukçular bile işin içinden çıkamayacak kadar karmaşık. Adeta başka kanuna gerek yok. Milletin her tür hak ve sorumlulukları bir, bir sıralanmış. Ne var ki, herkesi, idari makamları ve yöneticileri bağladığı söylenen bu yasa sanki göstermelik. Başta yasama, yürütme ve yargı bu yasayı hesaba almıyor. Demek ki yok hükmünde bir yasa. Anayasa’ya sadakatten ayrılmayacaklarına dair yemin edenler de yeminlerine sadık değiller. Çıkardıkları yasaların pek çoğu bu Anayasa ile çelişkiler içinde.

Bakınız, Anayasa 10.maddesinde ; “ Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır.”diyor.

Hal böyle iken, gerek Devlet organları, gerek idare makamları bütün işlemlerde bu maddeye maalesef uymamaktadırlar. Uymamayı da bir hünermiş gibi açıkça beyan etmektedirler. Muhalefet ise ikide bir Anayasadan söz ederek bu konuda  şikâyetçi olmaktan öteye gidemiyor.

Örneğin, çıkardıkları  vergi yasaları eşitlik ilkesinden çok uzak.  Sınırsız çeşit vergi ihdas etmekte üstümüze yok. Çok kazanandan çok, az kazanandan az alınması gereken vergiler tamamen esnafın, çalışan işçilerin, memurların ve sade vatandaşların sırtına yüklenmiş durumda. Zenginlerin ödediği vergiler devede kulak. Bazıları da bırakın vergi vermeyi, vergiden muaf tutulmaktadır. Servetlerine servet katmaktadırlar. Bir adet yumurta, bir kilogram domates en zengin için de en fakir için de aynı paraya.  Yaşam için vazgeçilmez olan sudan bile vergi alınmakta. Cumhuriyetin ilk yıllarında, yoksullar, sokak hayvanları ve diğer canlılar su içebilsin diye her mahallede bir iki çeşme vardı. Artık o çeşmelerden eser yok. Paran varsa suyun da var. Nerede kaldı eşitlik.

Hani, devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundaydı. Bürokratıyla, Bakanıyla, hâkimi savcısıyla ve bilirkişileriyle bu Ülkenin gerçek sahipleri halka karşı zenginlerin safında yer almaları, eşitlik ilkesine aykırı olmuyor mu? Halkı nefessiz bırakan, yerinden yurdundan eden ve susuz bırakan, AKBELEN Ormanlarının kesilip yok edilmesi kararlarının altına imza atarlarken Anayasanın eşitlik ilkesini neden göz ardı ediyorlar?  Yukarılardan gelen talimatlara karşı koyamayacak kadar yüreksizler de ondan.

Yasalar Anayasaya aykırı olamaz diyorlar. Borçlar Kanununun 347 maddesi Kiracıya istediği zaman 15 gün önceden haber vermek koşuluyla sözleşmeyi, feshetme hakkını veriyor da,  neden kiraya verenin on bir yıl beklemesi ve en az üç ay önceden bildirim yapması gerekiyor? Bu eşitlik ilkesine aykırı değil mi? Hem bir yıllık sözleşme yaptırıyorlar, hem de sözleşmeyi kiraya verenin aleyhine on bir yıl uzattırıyorlar. Kira sözleşmeleri bir yıl değil on yıl süreli olacaktır deselerdi daha doğru olmaz mıydı? Herhalde, bu yasayı öneren ve kabul diye parmak kaldıranlar Anayasanın eşitlik ilkesini ya bilmiyorlar ya da bilerek uymuyorlar.

Yine Anayasanın 34. Maddesinde “Herkes önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.”diyor. Gelecek Partisinin Urfa’da yapmak istediği toplantı, milli güvenliği, kamu düzenini tehdit ediyor da AKP nin toplantısı neden tehdit etmiyor? Bu bir eşitsizlik değil mi? Cumhurbaşkanı söyleyince küfür, hakaret sayılmıyor ama, aynı sözü bir vatandaş, bir belediye başkanı söyleyince neden hakaret sayılıyor? Bu, Anayasaya göre eşitsizlik değil mi? Daha söyleyecek çok şey var, amma…

Üzülerek söylemek gerekiyor ki, yaptığımız yasalar çelişkilerle dolu. Ya yasa yapmayı bilmiyoruz ya da dostlar alışverişte görsünler diye yasa yapıyoruz. Yoksa, bir yasada bu kadar eklenti ve değişiklik yapılır mı yahu? Yirmi yılda tam on altı kez değiştirilmiş. Yine de beğenilmiyor ki, hem iktidar hem de muhalefet yeni bir Anayasa için sıraya girdiler.

Bence, Anayasalar kısa, net ve anlaşılır olmalı ve mutlaka uygulanmalıdır. Herkes yasalar önünde eşittir demekle iş bitmiyor. Gereği ne ise o yapılmalı. Yeniden Güçlendirilmiş Parlamenter sisteme geçerken altılı masanın kulakları çınlasın. 29.Aralık 2022

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık