• 14 February 2020, Friday 8:29
DursunGirgin

Dursun Girgin

KÜLTÜRÜMÜZÜ YAŞATMANIN ÖNCELİKLERİ

Dostlarım merhaba…

Kültürümüzü yaşatmanın en önemli önceliğinden hareketle bir dizi plan ve projeler hazırlanabilir. Öncelikle Muğla İlimizin genel kültüründen yola çıkarak bu günkü köşe yazıma bir anlam kazandırmak istiyorum. 
Değerli dostlarım, Muğla ilimizin sınırları içinde 12 kaza, 500 küsur köy veya mahallemiz vardır. Bu yörelerin yüzde doksanını gezdim gördüm. Her gittiğim köy veya ilçede de o yöreye has ve özgü birşeyler vermeye çalıştım. Gördüğüm genel manzara şu: Muğla il sınırları içinde 250-300 yıldan beri baba-ata mesleği olan davul ve zurna kültürü gerçekten yaşatılması ve de devlet eliyle korunup, kollanması gereken bir kültürdür. Bu cümleden hareketle mesela şu anda kısa adı MUZKAT-DER olan derneğimizin içinde genç yetenekli yavrularımız ile taa 2002 yılından bu yana başlatmış olduğumuz çok seli davul-zurma çalışması kapsamında, önceleri 1 davul 6 zurnayla başlayan zurna-davul yetenek geliştirme projemiz, bugün 10 davul, 10 zurnaya kadar çıkarılmıştır. Esas hedefimiz; 40 davul, 40 zurna. Şimdi gelelim şu anda bu köy için neler yapabiliriz? 
Değerli dostlarım ilk hedef mevcut hali hazırda yetişkin ve de yetenekli gençlerimizi usta- çırak ilişkisiyle 40 davul, 40 zurna hedefimize ulaşmak. Diğer yönden de bu insanları faydalı ve de yararlı birçok değişik projelerde çalıştırmak lazım. Kasım, Aralık, Ocak, Şubat veMart aylarında yani  kış zezonunda bu insanlar boşu boşuna kahve köşelerinde ömür tüketiyorlar. Oysa  eğer başta yerel yönetimlerimiz ve de devlet adına kurulmuş olan birçok dairelerimiz örneğin İşkur ve İl Kültür Müdürlüklerimiz var ya, Sayın Muğla Milletvekillerimizin de bu konuya sahip çıkarak, önceleri küçük çaplarda Muğla ve komşu illerimizde birçok kış turizmine hem katkı sağlamak, hem de bu köyde 250-300 yıldan beri devam ede gelen davul-zurna kültürünü sevdirmek. Alan çalgısından, salon çalgısı haline bu kültürü taşımanın yolları araştırılmalıdır. Örneğin davul çalan gençlerimize, darbuka çalabilme eğitimi verilmeli. Diğer yönden de yeni yetişen genç yavrularımıza da okulların tatile girdiği andan itibaren nota, makam ve de değişik nefesli sazları da çalabilir hale getirerek, artık Dibekdere dendiği zaman sadece davur-zurna çalabilen bir köy değil, birçok dğeişik esturumanları da çalabilen gençler yetiştirmemiz gerekir. Bu köy artık bir marka haline getirilmeli. Hem özüne bağlı kalabilmesi, hem de bu yörede düğün dernek gibi eğlencelerimizde artık her istediğimiz müzisyeni Dibekdere’de bulabilmek için.. Bu amaçlar doğrultusunda yapılacak her plan ve proje yaklaşık olarak Dibekdere ve Selimiye’de 500 haneye aş, iş, ekmek kapıları açacaktır. Dostlarım yıllardır hayalimde olan bu tür projeleri uygulayabilmek için de elbette ki devlet desteği şart. Örneğim 6 davul, 6 zurna ile Muğla il sınırlarımız içinde, kaza, kasaba gibi yerlerde, hem kültür turizmine katkı sağlamak, hem de yetenekli yavrularımızı özendirmek amacıyla birçok projeler yapılabilir. Tabiki önce kültür adamını yaşat ki kültürümüz yaşayabilsin düşüncesiyle yapılan her plan ve proje hem halkımız nezdinde büyük bir ilgi görecektir, hem de bu kültüre yıllardır emek veren insanlarımızın soflarına, bir tabak daha sıcak çorba girecektir. Sanırım böyle bir proje için yetkili makamlarımızın hiç birisi katkılarını esirgemeyecektir. Bu duygu ve düşüncelerle bu köyde devam edegelen 250-300 yıllık bu kültürü bizlere öğreten atalarımızı rahmetle anıyor, ruhları şad olsun diyorum. Ayrıca da Elazığ ve Malatya yörelerimizde depremde ölen, evleri yıkılan tüm kardeşlerimize de geçmiş olsun diyerek, bu günkü köşe yazımı noktalamak  istiyorum. Haydi dostlarım hoşça kalın, dostça kalın. 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık