• 12 September 2022, Monday 9:30
DursunGirgin

Dursun Girgin

KÜLTÜR ADAMLARINI SEVMEK GÜZELDİR

Dostlarım merhaba, öncelikle şunu ifade edeyim ki kültür adamı olabilmek siyasetçi olmak kadar kolay bir iş değildir. Mesela siyasetçi olmak için paran vardır, birazcık da ağzın laf yaptı mı iş tamamdır. Ama bir kültür adamında aranan özellikler o kadar çok ki say say bitmez. Mesela Zurna Zen Festivali’nde Sayın Ünal Yörük ile Sayın Lüleburgazlı zurnacı, namı değer Küçük Hasan’ın Muğla’daki karşılıklı düetleri sonucu kalkıp da Ünal Yörük’ün onun elini öpmesi, Ünal Yörük’ün kariyerini biraz daha yükseltmiştir. Hatta ben o an ağlıyordum, neden ağladığıma gelince, 1- Usta – çırak ilişkisinde ustalara saygı esastır. İşte dedim, geleceğin bir kültür adamı. Değerli dostlarım, bizler zurnanın sevdirilmesi için ne büyük fedakarlıklar yaptık biliyor musunuz? 30 – 40 km’lik yollara yaya gidip geldik. Araçlar yok, iletişim yok. Gittiğim yerlerde otel yok, hotel yok. Tabirimi hoşgörün, hep verdik, hep özveride bulunduk. Çünkü neden, ele mahkumsun mal yok, tarla yok, tokat yok. Topraktan ekmeğimizi alalım, elimizde bir zurna bir davul. En büyük servetimiz 7 delikli bir zurna ve iki hayvan derisinden yapılmış bir davul. Çoğu yerlerde aç kaldık, açıkta kaldık. Yine kalkıp insanları eğlendirdik.

Işte kültür adamı olabilmek öyle kolay bir iş değildir. Şu anda anılarımı kaleme alıp da yayınlamış olsam var ya sayfalar dolusu kitaplar meydana gelir. Kolay değil dostlarım. Acın olur belli edemezsin; ağrın olur, hep güleryüzlü olursun. Işte kültür adamı olmak böylesine zor, böylesine meşakatli bir iştir. Kırmak dökmek kolaydır ama gönül almak, gönülden sevmek ve sevilmek çok zor bir iştir. Bakın bir gönül eri, bir gönül dostu rahmetli Neşet Baba, ‘Kah çıkarım gökyüzüne seyir eylerim alemi, kah inerim yeryüzüne seyir eyler alem beni.’ diyor. İşte gönül eri olmak böyle bir şeydir. Şu an birçok genç yavruları görüyorum. Adam kalkmış, bir Zurna Zen Festivali’ne katılmış. Aman Allah’ım! O ne havalar, o ne büyüklük taslamalar. Hatta bir Zurna Zen dostumuz geçen Zurna Zen Festivali’nden sonra kendini zurnanın padişahı ilan etti. Sonunda da yaptığı yanlışların farkına vardı ama artık gönüller kırılmıştı, kolayca tamir olmadı ki o gönül denen şey.

Evet dostlarım, gönülleri fethetmenin yolu sevgiden geçer, saygıdan geçer. Bir tek cümle gönülleri fethettiği gibi, yine bir tek cümle gönülleri yıkar geçer. Onun için lütfen değerli Zurna Zen dostlarım; geliniz hoşgörüyü, sevgiyi, saygıyı elden bırakmayalım. Bakın Lüleburgaz’dan bir anımı sizlerle paylaşmak isterim. Lüleburgaz’da müzisyenler kahvesinde İstanbul konserimden sonra tüm değerli dostlarla buluştuk ve orada kimler yok ki? Rahmetli Sırtlan Ahmet Küçük, Hasan Küçük. Ahmet Küçük Ali hep kişi bir meşk yaptık ve o havayı hiç unutamam. Herkes birbirine karşı o kadar saygılı ki, herkes hata yapmamak için kılı kırk yarıyor. Evet dostlar, kültür değerlerimizin yaşaması ve yaşatılması için başta usta – çırak ilişkisi şart. Yanısıra da tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı gibi sanatı, sanatkarı mutlu edebilmek için onları yaşatmamız ve de madden ve manen destek olmamız gerekir. Bir meyve veren ağaç nasıl ki bakım isterse bir kültür adamı da sanatının karşılığı olarak sevgi ister, saygı ister. Kültüre bu pencereden baktığımız müddetçe bu ülkede kültür değerlerimiz hep revaçta olur. Şayet kültür adamlarına yasaklar getirilirse bu ülkede kültürden, kültür adamından tek bir şey kalmaz.; bilmem anlatabildim mi? Anlayana sivrisinek saz, anlamayanlara davul zurna bile az.

Hadi dostlarım. Hoşça kalın, dostça kalın.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık