• 31 December 2019, Tuesday 7:56
DursunGirgin

Dursun Girgin

Galiba insanlığımızı da yitiriyoruz

Dostlarım merhaba…

Bizler Dibeklidereli olarak 70-80 seneden beri özellikle Salı Pazarı günleri hepimiz çalgıcılar olarak Milas’ın demirciler arasında oturur, orada köylerden gelen eş dost ile sohbetler eder, düğün ve dernek işlerimizi bu yerde  ayarlarız. Bu durumda ben 72 yaşındayım. Ben kendimi bildim bilelim aynı devam eder. Eskiden bu meydanda Hacı Gırlı denen bir zatın altı kahvehane, üstü de han olarak geçen bir mekanı vardı. Yanında da Nazlım Usta denen bir marangoz dükkanı vardı. Hemen karşısında da Hatipkışlalı Demirciler vardı. Bütün bunları niye yazdığımı bir çoğunuz şu anda belki de merak ediyordur. Dostlar insanlarımızı gerçekten de anlamakta zorlanıyorum. Ben aşağı yukarı haftanın 7 gününün en az 5 günü Milas’a gelir giderim. Hem eş dostla sohbet, hem de günlük gazetelerimi almak için en az 5 gün gelip, giderim. Her allahın günü sinek avlayan çarşı esnafı, bir bakıma salı günleri ekmeğini kazanmaya çalışırlar. Bu durum Dibekdereli zurnacılar, davulcular için de aynıdır. Gel gör ki Salı günleri birkaç arkadaşımız var, kahvelerdeki masaları oyun oynamak için işgal ediyorlar. Öyle ki bazı masalarda oturan insanları dahi yerinden kaldırıp da üç beş saat oyun oynayacağız diye insanları rahatsız ediyorlar.  Eh be dostlarım bu kadar mı vurdum duymaz bir toplum haline geldik. Ayıp denen  birşey  vardır. Burada mekan ismi vermiyorum ve şahısların adlarını da vermiyorum dostlar. 
Bizler atalarımızdan çok insanlık dersi aldık.  Mesela bir lokantada bir kahvehanede nasıl davranılacak? Bütün bu konuları daha doğrusu insan gibi davranmayı öğrendik. Ama gel gör ki bazı dostalarımız nerede nasıl davaranacağını dahi bilmiyorlar. Tavsiyem şu ki; değerli dostlarım, öncelikle birbirimizi sevelim, sayalım ki toplumda huzur denen bir şey olsun. Bakınız bugün Sarı Çay’da pis sular akıyor. Bunu yapan kim peki? İnsan değil mi? lütfen şu benim sözlerimi sakın olaki hiç kimse eyip, bükmesin. Sen başkalarına saygı göstermezsen, başkalarının da sana saygı göstermesini beklemeyin. Insanlarımız zaten harç, borç batağında. Nasıl olur da akşam evime giderken, çoluk çocuğuma iki ekmek götürebilirimin derdindeyken, bazı kişilerin sorumsuzca davranmalarını doğrusu kabullenemiyorum. Ben herkesin oyun oynadığına karışmıyorum. Yalnız biz oyun oynacağız diyerek, başkalarına verdikleri rahatsızlığa karşıyım. Önemli olan şu ki hepimiz hata yapabiliriz. Hatasız dost arayan dostsuz kalır. Hani hatasız kul olmaz, asıl olan şu ki hatalarımızı tekrarlamamak. Özellikle de böylesi toplumsal yerlerde. Hepimiz kendimize çeki düzen vermek durumundayız. Tabi ki hala insanlık damarlarımız iflas etmemişse. 
Sözün özü şu ki, birbirimizin haklarına lütfen saygılı olalım. Yoksa şu fani dünya, inanın yaşanamaz hala gelir. Mazallah. 
Haydi dostlarım 2020 yılı hoşgörü, sevgi yılı, bolluk yılı olsun. Hoşçakalın ama dostça kalın dostlarım. Sözleri acı olur ama meyvesi tatlı olur unutmayın. 
 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık