• 28 February 2018, Wednesday 22:09
DursunGirgin

Dursun Girgin

‘Milli’ olmanın artık sadece adı kaldı …

Dursun GİRGİN

Dostlarım merhaba…

İsterseniz bugün, şöyle bir hal-hatır sorarak sözlerime başlayayım.

Ey esnaf kardeşim, ey işçi kardeşim, ey memur kardeşim, ey çiftçi kardeşim, ey benim emekli kardeşim ve çok değerli müzisyen kardeşlerim, nasılsınız?

Allah rahmet eylesin, Neşet Ertaş’a… ‘Kendim ettim, kendim buldum. Eyvah, eyvah’ sözleriyle başlayan o güzel türküsü geldi hatırıma! ‘Aman kalkmış göç eylemiş Avşar elleri, sıra sıra giden yollar benimdir. Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir’ diyen türküsünü hatırladım şu anda. Canla-başla bu ülkeyi korumak için savaşan kahraman Mehmetçiğimiz sınır ötesinde savaşırken, bizimkiler de içeride Atatürk’ten kalan ne var ne yoksa hepsini satıp savurma peşindeler!

Evet, şeker fabrikalarından bahsediyorum. 250 bin çiftçiyi ilgilendiren fabrikalardan söz ediyorum.

Değerli dostlarım.

Bu millet asla iflah olmaz! Çünkü neden diye soracak olursanız, onca satılıp savulan yerlerin parası ne oldu? Daha kaliteli fabrikalar mı yapıldı ki? Hayır… Bu ülkenin borcunu-harcını mı ödediler? Tabii ki de hayır! Peki ne yaptılar? Onca paraları bir yerlere peşkeş çektiler tabii … Şimdi de o peşkeş çektikleri milyonerler bir bir bu ülkeden kaçıyorlar! Neden? Çünkü Türkiye’de birçok konu çok yanlış gidiyor! Başta ekonomimiz …

Değerli dostlarım, 250 bin şeker pancarı üreticisinden bahsediliyor. Bu insanların bir de bakmakla yükümlü oldukları aileleri var. Allah aşkına, Türkiye nereye gidiyor?

Tütün zararlı dedik, şeker pancarı da mı, pamuk da mı zararlı?

Bu nasıl bir anlayıştır ki günü kurtarma adına bu ülkenin neyi var neyi yok satıp savdık…

Peki bu satılan yerlere ne yapılıyor AVM mi ne karın ağrısıysa işte onları yapıyoruz. Peki ne işe yarıyor bu AVM’ler? İçinde iğneden ipliğe her şey satılıyor ve satılan malların yüzde ellisi de ithal ürünler…

Değerli dostlarım, fabrikaları satmak çok kolaydır ancak yenisini yapmak o kadar zor ki, sormayın…

Cennet mekân Atatürk, o fabrikaları satıp savursunlar diye mi yapmıştı? Şimdilerde hep millilikten söz ediyoruz. Peki millilik her şeyimizi satıp savmakla mı olacak Allah aşkına? Bu aklı nereden alıyor bu kişiler?

Olmuyor beyler olmuyor! Yazık ettiniz koskoca bir ülkeye…

Her şeyimizi ithal hale getirdiniz. Neden benim çiftçim aç dururken sen başka ülkelerden her şeyi satın alıyorsun? Bu mudur millilik?

Neyse, bu milletin zaten kendisi dahi milli değil ki! Milli olmanın ne anlama geldiğini bilebilsin…

Türkiye eğer milli olmanın kadrini-kıymetini bilebilmiş olsaydı, bugün fabrikalar kurardık ve Türkiye’de fert başına düşen milli gelir de en az 30 - 40 bin dolar, asgari ücret de en az 5 - 6 bin lira olurdu. Tüketen değil, üreten Türkiye olurduk. Olamıyoruz. Neden? Kendi aklımızı kendimiz kullanamıyoruz ki! Bir robot misali hep başkalarının yönlendirmesiyle hareket ediyoruz.

İşte bu nedenle milliğin sadece adı var. Özü olmayan bir millilik… Neye yarar ki?

Ancak, özü olan bir millilik olmuş olsaydı, bugün Türkiyemiz, yeraltı ve yerüstü tüm kaynaklarını bu milletin bekası için kullanırdı.

Köprüler yapmışız, geliri bizim değil! Yollar yapmışız geliri bizim değil! AVM’ler yapmışız, her gün milyar dolarlar yurtdışına gidiyor.

O halde sen çiftçi kardeşim, sen işçi kardeşim, sen 6 - 7 aydan beri hep boşta gezen müzisyen kardeşim, sen her gün siftah yapmadan dükkânının kepengini kapatan esnaf kardeşim, sen borçtan bir türlü yakasını kurtaramamış 9 - 10 milyon emekli kardeşim… Ne bekliyorsun, aklını kullan da görelim!

‘Şükürler olsun, benim aklım halâ başımda’ diyen herkesi bu ülkeye sahip çıkmaya çağırıyorum.

En azından yörenizdeki milletvekillerine hesap sorun yeter …

Dostça kalın, hoşça kalın …


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık