• 12 March 2020, Thursday 8:26
DursunGirgin

Dursun Girgin

KÜLTÜRE NEDEN ODAKLANAMIYORUM

Dostlarım, merhaba. Ben bir kültür adamı olarak her zaman kültürü konuşmam gerektiği halde neden günlük olaylara kendimizi kaptırıp gittim? Biliyorsunuz; dereler, ırmaklar deli dolu akmaya başladığı zaman önüne ne gelirse gelsin siler süpürür gider. İşte bugün bizler de kültürümüzü bu olumsuzluklardan kurtarabilmek adına var gücümüzle, deli dolu akan selin önüne geçmeye ve bu selin meydana getirdiği felaketi önlemeye çalıştığımız için, ne yazık ki sağlıklı düşünemiyoruz.

Malum günlük sıkıntıların ardı arkası kesilmiyor ki. Felaket kapımıza geldi dayandı. Gel de sen böyle bir zamanda zurnada peşrev yapmaya çalış. Hani derler ya kasap et, koyun can derdinde. Diyenler ne kadar da güzel söylemişler. Millet yoklukla, yoksullukla bir de can derdiyle uğraşırken, senin yaptığın zurna peşrevi kimin umurunda? İşte ben de bu nedenle şu aralar günlük olaylara kendimi kaptırmış gidiyorum. Tıpkı deli dolu akan sellerin götürdüğü çam kütükleri gibi.

Dostlarım, kara gün elbette kararıp kalmaz. Gün gelir bu dertler de biter. Yeter ki umutsuzluğa kapılıp da yanlış yollara sapmayalım.

Değerli dostlarım. Dikkat ederseniz bugün tüm dünyanın gündemindeki tek konu ‘aman aç olalım ama yeter ki şu ölümcül virüse yakalanmayalım’ derdi. Birinci sıra önceliğimiz haline geliverdi. Şahsen ben her zaman soğukkanlılığımı muhafaza edebilen bir kişi olarak ne Deli Dana olayında ne Kuş Gribi olayında hiçbir zaman yeise (ümitsizliğe) düşmedim. Bundan sonra da düşmem. Şimdi tüm bireyler olarak akıllı ve mantıklı düşünmemiz gerekir ki, aksi halde selin altında yuvarlanıp gitmekten kendimizi kurtaramayız.

Özellikle sağlıklı beslenmemiz gerekir. Bunun için yediğimiz, içtiğimiz gıdalara çok ama çok dikkat etmek zorundayız. İşte bu nedenle çarşı pazardan aldığımız ot, çöp sebze ve meyve gibi gıdaları çok iyi bir şekilde yıkayıp, öyle yememiz gerekir. Yani tedbir kuldan, takdir Allah’tandır.

Yüce Rabbim insanlığı başta doğal afetler depremdi, seldi, çığdı gibi felaketlerin yanı sıra insanoğlu eliyle oluşan şu savaş ve de tüm dünyayı felakete sürükleyen musibetlerden hepimizi korusun.

Evet dostlarım; elbette ki kültürden de bahsedeceğiz. Hele hele böyle günlerde, insanlığın morale daha çok ihtiyaç duyduğu bir zamanda, elbet ki bizlere yine görev düşüyor. Bizler yine insanlarımıza moral vermeye, onlara her yerde her zaman yardımcı olmaya devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle ‘en büyük sağlık, güzel düşünmektir’ diyeceğiz.

Etrafımızdaki dağlarda laleler, sümbüller, nergisler, bademler çiçek açtı. Hoş geldin ey fakir günleri, hoş geldiniz. Güzel günler.

Haydi dostlarım. Siz siz olun kendinize çok ama çok iyi bakın. Başta temizliğe çok önem verin.

Haydi dostlarım; hoşça kalın ama dostça kalın.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık