Dursun Girgin

Dostlarım merhaba. “İyi ki siyasetçi olmamışım.” diye söze başladım. Siyaset kötü bir şey mi? Elbette ki hayır. Ama hele hele şu 1938’li yıllardan sonra Türkiye’de, yerden biten mantar gibi her 4 senede bir o kadar çok siyaset heveslisi türedi ki bu ülkede; inanın, “İyi ki siyasetçi olmamışım.” diye de halime şükrediyorum.

Değerli dostlarım, bir kültür adamı 100 veya 200 senede bir gelir. Siyaset öyle mi? Maşallah her seçimde yerden mantar biter gibi siyasetçiler bitiyor. Ülkemizde tabii yerden çıkan her mantar yenmediği gibi kimileri de zehirli olabiliyor. Ama kültür adamları öyle mi, değerli dostlarım? Özellikle de şu 23–24 seneden beri bu ülkede olup bitenleri görüyoruz. Çok kötü olaylar oluyor. Tıpkı tarikat–cemaat ilişkisi gibi siyaset yapılıyor bu ülkede. Mesela özellikle de Cumhur İttifakı’nda milletvekilleri sanki birer kukla. İşte bütün bu rezillikleri gördükçe “İyi ki siyasetçi olmamışım.” diye halime şükrediyorum.

Değerli dostlarım, bugün sadece 3–5 yıl daha saltanatım devam etsin diye bu 85 milyonluk Türkiye’yi bir caninin ayağına kadar götürmek de eğer bir siyaset ise olmaz olsun böyle siyasetçiler! Tıpkı Muaviye’nin devrini yaşıyoruz. Muaviye de namaz kılıyordu ama içi şeytanlıkla doluydu ve sonunda Hz. Süleyman Efendimizi şehit ettiler. Muaviye’nin yanında veya ona destek olan binlerce sözde Müslüman da onun safındaydı.

Şimdi bu konuyu biraz daha açmak istiyorum: Bu ülkenin Cumhuriyet dönemi tüm kazanımları bir kuru soğan parasına satıldı, savuldu. Toprakları satıldı. Hey be gafil insan, hâlâ uyumaya devam mı edeceksin? Senin oğlunu, senin torununu şehit etmiş bir bebek katilinin ayağına kadar gidip de ondan minnet beklemek de neyin nesi acaba? Peki bizlerden ne istiyorsunuz? Hâlâ rahmetli Kemal Sunal’ın deyimiyle “En iyisini emmim bilir.” mi diyelim? Yani “En iyisini sayın reisimiz veya onun sağ kolu Bahçeli bilir.” mi diyelim? Bu kadar da olmaz. Beyler, bu millet size üç gün daha saltanat sürsünler diye ayıya asla dayı demeyecektir. Hainlere asla ‘sayın’ demeyecektir.

İşte bütün şu olumsuz tablolar beni siyasetten de siyasetçiden de kar gibi soğuttu. İşte bu nedenle diyorum ki “İyi ki siyasetçi olmamışım.” Artık siyasetçi olmak o kadar basit ki! Birazcık yalakalık yaptın mı, aaa bir de bakmışsın milletvekili olmuşsun. Sonra da malum; gelsin ihaleler, gelsin dolarcıklar, gelsin saltanatlar… Ama velakin bir kültür adamı bu ülkeye 100 veya 200 senede bir geliyor. En normal bir ili ele alalım: En az 1000 tane sağdan veya soldan siyasetçi vardır ama kültür adamı sayısı o kadar azdır ki sormayın.

İşte dostlarım, bir kültür dostu olarak siyasetten nefret etmeme sebep olan olayları dilimin döndüğünce anlatmaya çalıştım. Amacım siyaset veya siyasetçileri kötülemek değildir. Elbette ki bu ülkenin hayrı için çalışanlara buradan teşekkür etmek isterim. Sürç-i lisan eylediysek affola. Haydi dostlarım, hoşça kalın, dostça kalın. Ömrüm boyunca hiç el etek öpmedim. Kırılırım ama asla haksızlıklar karşısında eğilmem. Bilmem, anlatabildim mi?