• 23 November 2020, Monday 8:22
DursunGirgin

Dursun Girgin

Müzisyenler tehlikede..

Dostlarım merhaba… bir TV yayınında Türkiye’deki müzisyen ailelerin şu anki ızdıraplarından söz edildi. Ancak çok cılız bir yaklaşımdı bence. Nedeni malum. Iktidara şirin görünmek.

Değerli dostlarım, bizler müzisyenler olarak bu ülkede çok büyük katkılarımız oluyor. Giyim kuşamdan tutun da, bitçok müzik aletlerinin piyasalarda satılıp, savulmasına kadar. Evet bu gün bir çok müzik aleti üreten dostlarımızdan tutun da bu ülkede müzik kültürü sayesinde karnını doyuran milyonlarca aile ne yazık ki çok zor günler geçiriyorlar. Yani şu anda bu insanlara bir dokunsan bin ah işitirsin. Peki ya, bu ülkenin Kültür Bakanı ne yapar? Neden şöyle çok zor durumda olan müzisyen ailelere sahip çıkmazlar. Geçen köşe yazılarımın birinde Dibekderelilerin Milas için, Milas Esnafı için öneminden ve de çarşı-pazara parasal katkılarından bahis etmiştim. Az da olsa yine bu konuya değinmek isterim. Mesela Dibekdere 250 hanalik bir köy. Bu köyün ana geçim kaynağı malum, düğün dernekler, yani müzik kültürü. Bu ailelerin her biri Salı Pazarı’na en az 300 TL para bırakıyor. 300x350 bir haftada 105 bin lira. Bir ayda 420000 TL. Bir yılda 5.040.000 TL. Bir de giyim, kuşam, eletrik, su, telefon gibi maddeleri ve harcamaları da ekleyince bu köyün Milas’a yıllık ekonomi katkısı en az 8 Milyon TL’dir. Şimdi bu insanlar bırakınız 7-8 Milyon katkıyı, kendi karınlarını zar zor doyuruyorlar.

Değerli dostlarım bana devlet zor günler için gerekli. Yani baba devlet dediğin çaresizlikler üretmek değil, böyle zor günlerinde esnafının, çiftçisinin, sanatçısının, müzisyeninin yanında olacak ki ben ona baba devlet diyebileyim. Şimdi sormak istiyorum ben yaptım oldu da bitti demek ayrı şey, tıplı Çin gibi tıpkı Rusya gibi, tıpkı Almanya gibi. Işte böyle zor günlerde çareler üretmek siyasetçilerin en önemli görevleridir. Peki şimdi şu anda barlar, pavyonlar harıl harıl çalışıyor. Sokak düğünlerine yasak getirmek kolaydır. Ama öbür taraftakiler. Sanki bu ülkede yaşamıyorlarmış gibi davranmak. Doğrusu ister istemez, “biri yer, diğeri bakar işte kıyamet de bundan kopar” demekten başka bir çıkış yolu bırakmıyor bizlere. Peki şimdi soruyorum. Toplu taşımacılık yapılıyor mu buu ülkede, evet. Çarşı pazarda onlarca kalabalık birbiriyle alış-veriş yapabiliyor mu? Evet. Peki düşünün, bir kırsal kesim düğününde o kadar çok önlemler alınıyor ki sormayın. Ateş ölçümünden tutun da yemek servislerindeki son derece kurallara uygun davranışlarına kadar herşey, birden bire bıçakla keser gibi küt diye kesiliveriyor ve sonuçta onlarca aile perişan hallere düşüyor. Evet  dostlar elbette ki önce sağlık gerekir. Hadi gelin de bu ülkedeki yaşayan müzisyenlere, şöyle ayda en az asgari ücret düzeyinde, şu tehlikeli günler geçinceye kadar maaş verin de görün bakalım bu insanların çıtı çıkacak mı? Elbette açın üzerine uyusun diye kırk yogan da örtseniz yine de uyuyamaz. Çünkü karnı aç. Şu anda üstüne üstlük Tekirdağ, Kırklareli, Edirne gibi illerimizdeki virüs artışı korkulu boyutlara ulaşmış durumda. Bilindiği üzere bu ilçelerimizdeki müzisyen sayısı diğer illerimize göre daha çoktur. Işte bu nedenle yetkililerden rica ediyorum, geliniz bu ülkenin müzik kültürü daha nice yıllar ayakta ve hayatta kalabilsin. Yoksa gelecekte herşey düzelip de ortalık güllük gülistanlık olunca,  tıpkı sap saman ithal ettiğimiz gibi, bir de kültür ithal etmeyelim. Bilmem anlatabiliyor muyum? Kaptanın güzeli fırtınalı havada belli olur. Sağ salim bütün yolcularını karaya ulaştırır. Yoksa Neşat Ertaş’ın dediği gibi ‘Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir’ demek işin kolaycılığına kaçmaktan başka hiçbir şey değildir. Aylık geliri olmayan her müzisyene bence  en az aile başına 2000 TL karşılıksız yardım yapılmalıdır. Yoksa bu millet virüsten değil, açlıktan ölecektir. Inşallah sözlerimiz yanlış anlaşılmadan bir hal çare üretilir ki sosyal devlet olma özelliğimize de tıpkı Çin gibi, tıpkı Rusya, tıpkı Almanya gibi Türkiye de gereğini bir an önce uygular da, hiç olmazsa şu zor günlerde insanlarımızın yüzlerini güldürmüş oluruz.

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık