• 03 November 2016, Thursday 18:41
DursunGirgin

Dursun Girgin

Bu kültürün korunması için devlet desteği şart!

Dursun GİRGİN

Dostlarım merhaba…

2002 yılından beri Dibekdere’nin geçmişini anlattık. Bunun için aynı konuları tekrar etmede hiçbir yarar görmüyorum. İşte bugün konumuzun özeti olarak söze şöyle başlamak istiyorum; devletin vatandaşına balık yemeyi değil balık tutmayı öğretmesi gerekir. İşte bu cümleden hareketle geliniz hem ülkemizin kültüre bakışını, hem de kültür adamlarımızın vurdumduymaz hallerini güzelce tespit ettikten sonra gerçek reçetemizi o zaman yazalım.

Ramazan ayları gelir, a bir de bakmışın sokaklar iftar sofralarıyla dolup taşar. Peki 11 ay bu insanlar ne yer, ne içer hiç kimsenin umrunda bile olmaz. Yine Dibekdereli zurnacı ve davulcular da Mayıs aylarında başlayan düğün dernek sezonunu beklerler. Bu sezon Ekimin sonunda biter, bunun bir ayını Ramazana ayırırsak geriye kalır 4-5 aylık bir düğün sezonu. Geriye kaç ay kalıyor boş zamanımız olarak, en az 6 ay. Peki bu insanlar 6 ay ne yer, ne içer kim sordu bugüne kadar?

Allah aşkına geliniz bütün dertlerimizi aklıselim olarak ele alalım. Bu ülkede onlarca bakan var, üstelik bir de kültürümüze bakan Kültür Bakanımız var. Peki bana bir Allahın kulu şunu söyleyebilir mi; Dibekdere 200-250 yıldan beri var olagelmiş, kendi kendini idare edebilmiş bir köydü. Bu köyün tarlası, bağı, bahçesi yok ki ekip biçsin. Her evde bir davul bir zurna. İşte bağı da bahçesi de bu bu insanların. Onun için sevgili dostlarım siz sanmayın ki Dibekdere halkı karnı tok, beli pek bir toplum. Üç beş tuzukurunun haricinde bu insanlar inanın yarı harç, yarı borç içinde yaşam mücadelesi veriyor. O üç beş tuzukuru da yanında çalıştıkları arkadaşlarının haklarını gasp edenler. İşte bunun için diyoruz ya,  üç beş sene sonra bu köyde ne davulcu kalır ne de dem zurnacı.

Peki ne yapalım öyleyse?

Evet, yapılması gereken şu; bu yörenin davul ve zurna kültürünün, dem zurnacısıyla davulcusuyla bir bütün olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır. Yani; “Hadi canım sen de, alt tarafı zurna davul değil mi? Bu ses çıksın, gürültü olsun yeter” demek, bu kültürün idam sehpasını hazırlamak gibi bir şey olur.

Onun için, başta bu ülkemizin Kültür Bakanlığı, yerel yönetimleri ve dahi işadamlarımız, turizmcilikle uğraşan tüm dostlarımızın, yöremizin kültürel kimliğini yaşatabilmesi için mutlaka taşın altına herkesin elini koyması gerekir.

Bütün bu konuların Dibekdere’de, yani işin merkezinde enine boyuna tartışılması ve dahi çareler üretilmesi gerekir. Naçizane benim düşüncelerime göre bu kültürün uzun ömürlü, kendi kendine yetebilmesi için başta yetenekli davulcu ve zurnacı yavrularımıza ücretli yani devlet tarafından her zurnacıya her davulcuya en az asgari ücret yani maaş vererek, her kış sezonunda yetenek geliştirme projelerimizin yanısıra nota-makam-usûl gibi dersler de bizzat Dibekdere’de verilmeli. İleriki tarihlerde de bu dersleri alan yavrularımızın oluşturacağı guruplar sayesinde, örneğin Dibekdere’de en az 3-5 tane davul zurna fasıl gurubu kurulmalı ve fasıl gurupları iç turizmde, Türk Geceleri’nde mutlaka yer almalı. Yanı sıra, bu köyde en az 2-3 tane de Mehter Takımı kurulmalı. Hem de birçok yerdeki mehter takımlarından çok farklı bir Mehter takımı kurulmalı.

İşte bütün bu anlatmaya çalıştığım konuların gerçek olabilmesi için öncelikle bu köye çok amaçlı bir Kültür binası yapılması gerekir. Yanısıra ülkemizin üniversitelerinde eğitim gören, konservatuarlarımızda kamışlı saz çalan tüm öğrenciler son mezuniyetlerinden önce mutlaka Dibekdere’deki usta çırak eğitimini en az 6 ay izlemeli ve ondan sonra mezun edilmelidir.

Yani bir bakıma artık Dibekdere’deki davul ve zurna kültürü alaylı olmaktan kurtulup mektepli hale getirilmeli ve artık Dibekdere’deki davul ve zurna kültürü bir marka haline getirilmelidir.

İşte bütün bu anlatmaya çalıştığımız konular yapıldığı zaman Dibekdere artık balık yemeye değil balık tutmaya aday bir kültür merkezi haline gelir, benden söylemesi.

Haydi dostlarım hoşça kalın, dostça kalın…

Bir kültür dostu, Zurnacı Muhtar Dursun, Tel: 0532 642 05 39 …


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık