• 27 April 2022, Wednesday 9:33
DursunGirgin

Dursun Girgin

Dünya Romanlar Günü 2

Dostlarım merhaba.

Türkiye'nin birçok il ve ilçelerini dolaştım. Her yerde gördüĞÜMm Roman manzarası beni çok üzdü. Şairin de dediği gibi;

Sen altınsın da ben bakır mıyım?

Sen insansın da ben hayvan mıyım?

Ne yani benim çocuğum da okuyup kaymakam, vali, bakan, milletvekili, öğretmen olamaz mı? Yok olamaz. Çünkü neden? Daha küçük yaşlarda eğer oğlansa babasına yardımcı olabilmek için ya davulcu olur, ya da zurnacı. Okusa ne olacak! Yine çingene denilmeyecek mi? Evet ama yeter artık, bu çile bitmeli. Peki nasıl bitecek bu çile? Mesela haklarımızı arayıp sormakla bitecek.

Daha yeni AB'liğinden 825 Bin Dolar para yardımı gönderilmiş, Türkiye'deki Roman çocukların eğitimi vesairesi için. Bunu ben demiyorum, CHP İzmir Milletvekili Sayın Özcan Purçu söylüyor. Keza yine Sayın Egemen Bağış'ın Bakanlığı döneminde de duyumlarımıza göre 10 Milyon Dolar yine Türkiye'deki Roman çocuklarının eğitimi için para gönderildi dedi,  dedikoduları o zaman da ayyuka çıkmıştı. Peki bütün bu olup bitenler ne için yapıldı? Atı alan Üsküdar'ı mı geçti? Ne yani herkesin çalıp çarptığı yanına kar mı kalacak? Tıpkı İstanbul Sulukule olayı gibi mi olacak? Hep haksızlığa uğrayanlar Romanlar mı olacak?

Eskiden Sulukule’de Roman vatandaşlarımız otururdu.  Şimdi bu yer ranta açıldı ve Sulukule Romanları da İstanbul'dan 45 kilometre dışarı, adeta sürüldüler. Bütün bu olup bitenleri unutmuşcasına şimdi de 8 Nisan Romanlar Günü’nü kutlamanın bir anlamı var mı?

Bu olsa olsa bir iftar yemeğidir. Tertip edenlere, başta Sayın Milas Kaymakamımız olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ederim. Şimdi gelelim şu meseleye: Kimi baz istasyonu ister, kimi gençlerimiz forma ister. Bunlar iyi güzel de… Dibekdere için asıl istenmesi gereken şu olmalı bence; Bu köyün acilen ihtiyaçlarından birincisi, bu köye çok amaçlı bir düğün salonu kurulsun. Yanı başına da çalgı yapımı için bir iş yeri. Bu köyde on parmağında on marifet olan o kadar çok insan var ki… Mesela zurna yapımından tutun da zurna kamışı, davul yapımı. Bunun için devlet bankalarının bu insanlara sıfır faizli krediler vererek, hem bu yörenin kültürel kimliğini korumalı, hem de en azından 20-30 aileye iş istihdamı sağlaması gerekir.

Mesela bu köyde zurna kamışı yapımından tutun da çocuk davulu, büyük davullar, davul tamiratları, akortlu zurna ve zurna aletleri gibi çeşitli konular için Dibekdere’yi bir marka haline getirmek çok kolay. Ancak bunun için de yine siyasi iktidarın yardımı gerek. Olmazsa olmuyor.

Şu anda benim başlattığım bir projem var. Çocuk davulu, çocuk tokmağı, büyük davul yapımı ve aletleri gibi.

Bunun için bankalardan kredi çektim. Faizlerinin yüksekliğinden dolayı hem günü gelmiş borçlarımı ödeyemiyorum, hem de fiyatlara faizleri de eklemek zorunda kalıyorum. Mesela devlet bana 250.000 TL sıfır faizli bir kredi vermiş olsa, otomatik olarak bu müzik  aletlerinin fiyatları da en az % civarında düşecektir.

Evet dostlarım, ben son söz olarak; 8 Nisan Dünya Romanlar Günü dolayısı ile köyümüzü ziyaret eden başta Sayın Muğla Milletvekillerimiz M.Yavuz Demir Bey'e, Milas Kaymakamı Sayın Mustafa Ünver Böke Bey'e, AKP ve MHP teşkilatlarının ilçe yöneticilerine çok teşekkür ederim. Sürçü lisan ettiysek affola. Amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir. Bu da böyle byline.

Gelecek köşe yazımda Davul Zurna Festivali'nden söz edeceğiz.

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık