Dursun Girgin

Dostlarım merhaba. Ülkemizin hali gerçekten de acınacak halde. Medyaya yansıyan haberlere bir bakıyorum da insanlığımdan utanıyorum. Nedir bunca hırs, bunca doyumsuzluğun sebebi nedir acaba diye sormak, sual etmek istiyorum. Dürüst insan sayısı öyle azalmış ki sormayın.

Sevgili dostlarım hele hele şu çarşı pazarın düzensizliği aldı başını gidiyor. 28 Kasım Salı günü Yatağan ilçemizin köylerinden birkaç dostum Salı Pazarı’nda gezmiş, tozmuşlar. ‘Aman Allahım bu ne pahalılık Dursun Abi. Bizler Milas Salı Pazarı’nı ucuz sanıyorduk. Meğerse Milas’taki fiyatlar Yatağan Pazarı’nı neredeyse ikiye katlıyor. Bunun nedeni ne?’ diye bana sordular. Ben de dedim ki, bakın dostlarım, Milas Pazarı’nda şu an 500 kişi meyve-sebze satıyorsa eğer, bunların içinde gerçek üretici sayısı 100 kişiyi geçmez. Yani bugün Muğla ve Yatağan pazarlarının ucuzluğu Aydın’ın Acarlar Mahallesi’nden gelen satıcılardan. Yıllar önce Milas Pazarı’na girmeleri yasaklanan Acarlarlı pazarcıların girdikleri her pazarda ucuzluk vardır dememle birlikte Yatağanlı dostlarım dediler ki; “Dursun Abi her hafta bizim Yatağan Pazarı’nda yüzlerce Milaslı’yı görüyoruz. Her gördüğümüz kişinin ağzından çıkan cümle şu: Yatağan’a göre Milas Pazarı neredeyse yarı yarıya pahalı. Burası daha fahiş fiyatlı.” Bu da insanlarımızın bir nevi doyumsuzluğundan kaynaklanıyor. Bence idarecilerin birazcık da tüketicilerin düşüncelerini almalarını tavsiye ediyorum.

Artık yeter! İnsanları canından bezdiren bu pahalılığın ve de haksız kar paylarının önüne geçilmesi için ilgilileri ve de yetkilileri sorumluluk almaya davet ediyorum.

Evet dostlar tüketicilerin korunması adına bence rekabet şart. Benim naçizane bir de çağrım olacak sevgili dostlarım; Dibekdere’de her Pazartesi günü Acarlar’dan bir-iki araba geliyorlar. Bazı ürünlerin fiyatlarında gerçekten de Milas’a göre çok ucuz. Eğer arz ve talep olursa Dibekdere bu işin öncülüğünü yapacak. Mevsimine göre; domates, biber, karnabahar, lahana, ıspanak, elma ve muzu daha ucuza alacağız.

Amacım hiç kimsenin rızkı ile oymak değil ama kısa yoldan zengin olmaya çalışan Milaslı, gerçek üretici olmayan kişilerden hemşerilerimi, şu güzel Milasımıza gelip, sadece zenginlerin yaşayabileceği bir kent olmaktan kurtarmaktır. Evet dostlarım, geliniz insanlarımızı Muğla’ya ve de Yatağan pazarına gidip de evlerinin gıda ihtiyaçlarını karşılamak zorunda bırakmayalım.

Bu duygu ve düşüncelerimle geliniz aza kanaat edelim. Hem alan, hem de satan memnun kalsın. Ne olur? Böylesi daha hayırlı olacaktır.

Sürçü lisan eyledikse af ola.

Yeni siyasete soyunanların tüketicileri korumak için herhangi bir plan ve projeleri olup olmadığını doğrusu çok merak ediyorum.

Haydi dostlarım hoşça kalın, dostça kalın demeden, gelecek yazımda yeni seçilecek olan yerel yöneticileri yazacağım inşallah. Dost acı söyler ama gerçeği söyler.