• 02 February 2021, Tuesday 9:14
DursunGirgin

Dursun Girgin

Ömrüm hep araştırmakla geçti

Dostlarım merhaba. Yıl 1970 askerden daha yeni geldim. Köyümüzün derdi, benim derdim oldu. Neticede 1974 yılında köyümüzün muhtarı oldum. Ilk olarak köy içi yollarının genişletilmesi, suyu, elektiriği, telefonu, okulu, camisi derken yıl oldu 1987. Muhtarlık görevini bıraktım. Siyasetçi değildim ama bu sefer de ülkemin derdi benim derdim oldu. Tıpkı Hazreti İbrahim Peygambarimizin ilk ayı  gördüğünde işte benim tanrım deyip, sonra da güneşi görüp, hayır hayır bu aydan daha büyük, herhalde benim tanrım bu olsa gerek deyip, bir süre sonra da güneşin kaybolup gitmesi sonucu, bunların hiçbiri benim tanrım olamaz deyip, sonunda Yüce Rabbin de hidayetiyle, neticede gerçekleri görür. Başlar halka hakkı anlatmaya. Işte dotlarım, benim yıllarım hep araştırmalarla geçti. Hep mesala Dibek Dere’nin geçmiş kültürel kimliğini araştırmam gibi, hep hayırlı olan işleri yapmaktan haz duydum. Bu günlerde de 1970’li yıllardan beri ülkemiz siyasetinde söz sahibi olanların iyi yönlerini de, kötü yönlerini de halkıma anlatmak istiyorum. Sonuçta eğer bu ülkede güzel işler olursa benim de senin de herkesin yüzü güler.

Işte bu cümlelerden hareketle bir Almanya Türkiye kıyaslanmasıyla bazı gerçekleri bu günün gençliğine anlatmak istiyorum. Türkiye’deki maden sayısı Almanya’dan daha çok, Türkiye’nin toprakları Almanya’dan daha çok. Peki neden Türkiye’nin genç işçisi yIllardır Almanya’ya köle oldu? Türkiye’de işletilecek maden mi yoktu? Acaba neden? Benim güzel ülkemin güzel insanları bir lokma ekmek parası için, dili dini yabancı olan bir ülkede köle gibi yaşadılar. Bütün bunlar beni kahrediyor. Çünkü ben eğer faydalı bir iş yapacaksam kendi vatanım,  güzel Türkiyem için yapmalıyım. Bütün bu gerçeklerin hep siyasetin süzgecinden geçtiğini görünce de bu kez siyasetçi olayım desem, olamam. Çünkü bu ülkede milyonlarca üniversite bitirmiş gencecik yavrularımız varken, siyaset benim neme gerek deyip, o güzelim gençlik yıllarımı baba atam mesleğim olan olan müzik kültürüne verdim. Bu arada  da şairin dediği gibi ‘ne elbiseler gördüm, içinde insan yoktu’ dediği çok insanlarla görüştüm. Her siyasi görüşten çok değerli dostlarım oldu. Sonuçta kendim için, dünyalık geçimim için hiç kimseye yalakalık yapmadım. Yani hiç bir zaman kula kulluk yapmadım. Bundan sonra da Yüce Rabbim beni namerde muhtaç eylemez inşallah.

Sevgili dostlarım baştan beri şu gerçeği anlatmak istiyorum. Bu ülkede her türlü maden var. Çok verimli topraklarımız var. İyi güzel de neden hala bu ülkede yokluk var.? Neden hala bu ülkede farkirlik var? Sonuç olarak bugün Türkiye’de fert başına düşen milli gelir 10 Bin Dolar bile değilken, neden Almanya’nın fert başına düşen milli geliri 40 Bin Dolar’ın üzerinde?

 Sevgili dostlar bu ülkeyi yönetenler ister sağcı olsun, ister solcu olsun. Ne olursa olsun hepsinin de ipi ABD’nin elinde; davul bizim boğazımızda, ama tokmak ABD’nin elinde. Yani Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra bu ülkeyi sanki hep ABD yönetmiş. Işte bu nedenle birçok siyasetçiler hep ABD’den icazet alarak hep siyasete soyundukları için ne yazık ki sanki Türkiye yararına değil de hep ABD,  AB’nin yararına çalışmıştır. Siyasilerimizi işte bu nedenle hep araştırıyorum. Niye mi? ATATÜRK gibi bu ülkeyi yönetebilecek cesur siyasetçiler görmek istiyorum. Isteğimi de buldum. Evet bu ülkeyi içinde bulunduğumuz çıkmazdan kurtarabilecek tek bir parti var, o da BTP’dir. Arayan bulur elbette. Ben aradım sonuçta. Prof. Dr. Haydar Baş’ın ehlibeyt külliyatında gerçek islamı gördüm. Hoş geldin ATATÜRK kitabında ATATÜRK’e söylenen o çirkin iftiraların tam tersine onun bir vatansever dahi olduğunu gördüm. Milli ekonomi modelinde de Türkiye’nin kurtuluşunu görüyorum ve inanıyorum.

Evet dostlarım zaman en güzel ilaçtır derler. Sabırla son satırlarıma kadar okuduğunuz için teşekkürler sunarım. Hoşçakalın, dostçakalın.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık