• 28 February 2022, Monday 8:05
DursunGirgin

Dursun Girgin

Peki  kültür ne halde?

Dostlarım merhaba. Bir pandemidir aldı yürüdü dünyada. Türkiye’de bugün itibariyle en az 10 milyon müzisyen ve sanatçı yaşıyor. Bunlar ne yer ne içer. Evet dostlar, bugün, yani şu yazıyı yazdığım gün 21 Şubat’tı. Yani benim emekli maaşımı alma günümdü. Geçen Ocak ayında 3284 TL almıştım. Şimdi ne verirler bilemiyorum. Zaten bankalara gırtlağımıza kadar borca dolduk. Nasıl dolmasın ki? Sadece kışın odun, kömür, elektrik ve su faturasının her ayki maliyeti en az 2000 TL. Her ay bankalara olan borçlarımın taksidi aylık en az 4000 TL.  Maaşımız 3284 TL. Gel de sen yaşa. Böyle bir dünyada yani bir emekli veya normal müzisyenin 2 kişilik aylık gideri en az 4800 TL. Gel de şimdi sen böyle bir zamanda sağ sağlim kurtulup, bahara yetiş yetişebilirsen. Yahu be kardeşlerim ne demiş atalarımız, ‘Can boğazdan gelir.’ Et yiyemezsin, artık otun fiyatı, eti de geçti. Ama ne yeriz, ne içeriz? Nasıl böyle bir ortamda kültüre olan sevgimiz saygınlığımız kalır. Maşallah cemaatlerin keyfi yerinde. Türkiye’de insan çileyle boğuşurken, onlar da Suriye sınırında ekmek dağıtma telaşındalar. Allah versin. Balık bulanık suyu, kurt da dumanlı havayı severmiş. O hikaye. Kimileri atıp tutuyorlar. Ama ülke insanının ne halde olduğunu ne bilen var, ne de gören var.

Evet dostlar Muhtar Dursun gene atıp tutuyor diyenlere ben Dibekderedeyim. Bu söylediklerimi eğer sırf siyaset olsun diye söylediğimi düşünenler varsa buyrun hodri meydan. Gelin hesaba kitaba oturalım. Mesela bir torba Yatağan kömürü 22 TL. Odunun kilosu 1,5 lira. Her gün en az bir torba kömür, 20 KG da odun yakıyoruz. Bunu dahi bedeli toplamda en az 50 TL ayda 50x300=1500. 600 TL elektrik, 100 TL telefonlar, 2200. Öyle dört dörtlük değil de ayağını yorganına göre uzat derler ya. Ben de öyle yapıyorum. Zaten haftada en az bir masraf 600 TL. Eğer öyle et, balık alırsan çok daha fazla.

Bazı devlet televizyonlarında görüyoruz. Dünyayı geziyorum diyenler… Maşallah kuzu dönerlerin haddi hesabı yok. Eğer bizler de en az onların yaşantılarının yarısı kadar şöyle orta yollu yiyip, içip,  giyip, kuşanıp da yaşamaya çalışsak aylık gelirimizin en az ayda 11-12 bin TL olması gerekir. Işte böyle bir zamanda dahi boş durmayan cemaatlere şaşıyorum. Kimi Afrika’da kimileri Suriye sınırlarında ağabeylik yapma yarışındalar dedik ya dostlarım. Türkiye’yi gezin insanların odunu yok, kömürü yok, elektriğin fahiş fiyatından korkan vatandaş elektriğin düğmesine basmaya korkuyor.

Evet Sayın Bahçeli, Sayın Erdoğan bunca dertlerin sorumlusu Kılıçdaroğlu mu? Yoksa sizin 20 yıldır inadım inat, ne haliniz varsa görün politikası mı? Sonuç olarak şu zor günlerimizde devletten ricamız şu emekli vatandaşlarımızın bankalara olan borçlarını tekbir çatı altında toplaması için düşük faizli, devlet garantili kredilerden, uzun vadeli, borçlarını yapılandırmaları için bir fırsat verilsin. Bütün bunları yapmak çok mu zor beyler? Çarşı pazar sanki yangın yeri. Üzerinde devlet zıhlısı olanlarlar gezip tozabiliyor. Bu gidişatın sonu hiç de hayra alamet değildir. Yakında zurnalarla, davullarla zil takıp oynayacağız. Tıpkı Osmanlı’da olduğu gibi. Malum her gün zam yapan padişah, hep vezirlerine sorarmış milletin hali nasıl diye. Bir gün zamlardan usanan milletin çarşıda tef çalıp oynadığını gören vezirler. Derler ki ‘vallahi padişahım milletin keyfi yerinde. Herkes tef çalıp oynuyor. Zamanın padişahı ‘derhal zamları geri çekin millet çıldırdı’ der.

Umarım bizler de zurna davul çalarak, zil takıp oynamadan ilgililer bir çare bulurlar. Sürçü lisan eyledikse affola.

Haydi dostlarım hoşçakalın, dostçakalın.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık