Dursun Girgin

Dostlarım, merhaba. Kültürün ve kültür adamlarının değerini bilmeyen bir ülke neresi derseniz, ilk sırayı Türkiye işgal eder.

Geçtiğimiz günlerde çok sevdiğim, Kırşehirli; davulu ile etrafındakileri eğlendiren güzel insanın ölüm haberini aldım. Çok üzüldüm. Adı Adem Göçer. 1958 doğumlu, Kırşehir’in meşhur deri davullarının yapımcısı ve icracısıydı. Kırşehir yöresinin ülke içindeki ve yurt dışındaki tüm etkinliklerinde, güler yüzü ve sevgi dolu bakışlarıyla çok büyük katkıları oldu. Yani sayfalar dolu yazılarla Adem Göçer’i anlatmaya kalksak, anlatamayız. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun. Seven eş, dost ve akrabalarının da başı sağ olsun.

Gelelim, Türkiye’nin farklı yerlerinde yaşayan; kimi üç telli bağlamasıyla, kimi zurnasıyla, kimi davuluyla meşhur olmuş o kadar insana…

Mesela Dibekdereli Zurnacı Muhtar Dursun Gırgın. Bunca yıldır yörenin davul-zurna kültürüne hizmet vermiş; şu an 77’den 78’e doğru yol alan bir zurna ustası. Hâlâ bekliyor: UNESCO’ya aday olsun. Öldükten sonra da ahlar-vahlar. Bak sen curcunaya. Bugün Adem Göçer’in ölüm haberini kaç TV kanalı verdi? Kaç tane yandaş medya haber yaptı? “Alt tarafı bir davulcu değil mi?” deyip geçtiler. Dedim ya, dünyada hovardaca kullanılan “kültür adamları” sadece Türkiye’ye has bir örnektir. Bir Zurnacı Muhtar Dursun’un UNESCO’ya aday gösterilmesi için illa iktidar yanlısı mı olması gerekiyor? Yoksa Milas İlçe Kültür Müdürlüğü ve Muğla İl Kültür Müdürlüğü’nün “Zurna-Zen Festivali” gibi bir proje sayesinde dünyaya zurna sesini duyuran Muhtar Dursun için, yaptığı yenilikler sayesinde zurnayı sevdiren adam olduğu hâlde bu yeterli bir neden değil mi? Hâlâ kimin emrini bekliyorlar?

Aslında rahmetli Adem Göçer’in yıllardır çektiği rahatsızlık sonucu vefat ettiğini öğrenmemem beni kahretti. Ne yani Türkiye, bu güzel insan için tüm çareleri başvurdu mu acaba… Bilemiyorum. Sadece şunu söylemek istiyorum: Bugün bu ülkede yaşayıp da dünyalar kadar kültür değerimize faydası dokunan ama hak ettikleri ilgi ve alakayı göremeyen o kadar çok insan var ki, sormayın.

Dostlarım; mesela bu insanlar başta kendi yerel yönetimlerince, sonra da Kültür Bakanlığı tarafından değer gösterilmeliler ki, sonra bu ülkenin yüzlerce üniversitesi var. Mesela şimdi kalkıp da “Muğla Üniversitesi’ne ‘Dibekdereli Zurnacı Muhtar Dursun’u tanıyor musunuz?” diye anket yapılsa, sanırım Türkiye’nin kültür adamlarına ve kültür değerlerine verdiği önem daha iyi anlaşılır.

Haydi dostlarım, bu konuyu daha derinlemesine anlatacağım ki hiç kimse kültür değerlerimizi ve kültür adamlarımızı hafife almasın. Bir kültür adamı 100 veya 200 senede bir geliyor, haberiniz olsun beyler.

Haydi, hoşça kalın; dostça kalın.

Bir Kültür Bakanlığı Mahalli Sanatçısı
Zurnacı Muhtar Dursun Girgin
Tel: 0532 642 05 39