Dursun Girgin

Dostlarım, merhaba.

Etrafımız ateş çemberi gibi, siyasetçilerimiz kısır çekişmeden gayrı somut olarak hiçbir derde çare olamıyorlar. Bu ülkede neler oluyor? İşsizlik, fakirlik yetmezmiş gibi şimdi de savaş halindeyiz. Kiminle, ne için savaşacağız. Daha dün dostum, kardeşim dediğimiz Esad ile bu kadar kanlı bıçaklı duruma nasıl gelindi? Gerçekten de bir dostumun dediği gibi bu millet artık hesap kitaptan anlamıyor. O ABD’nin TIR’lar dolusu silahları sınırlarımızdan Suriye’ye giderken biz ne yaptık? Şimdi o silahlar Türkiye’ye çevrildi. Bizi Ortadoğu’da bu hale kim getirdi? Neden sorup sorgulamıyoruz? Neden hala 1000 lira emekli maaşı alan vatandaşımız şükür deyip geçiyor? Acaba bu 1000 lira parayla ben 30 gün nasıl yaşayabilirim diye sormuyor? Evinde hiç kağıdı, kalemi eline alıp da hesap kitap eden kaç yurttaşımız var acaba

bu ülkede? Gerçekten de çok üzülüyorum. Neden mi? Güzel, cennet vatanım çok kötü idare ediliyor. Bir yandan doğal afetler, bir yandan 3’er 5’er gelen şehit cenazeleri yüreğimizi yakıyor.

Değerli dostlarım, artık sağır sultanın dahi bildiği bir gerçek var. ABD kendisine Ortadoğu’da bir ülke kurmak istiyor. Bunun da haritası yıllar önce çizilmiş. Büyük İsrail Devleti kurulacak ve ABD de Suriye, Türkiye, Irak ve İran gibi ülkeleri birbiriyle savaşa sokacak. ABD de hâkimiyetini sürdürecek.

Değerli dostlarım. Bakınız Kudüs’ü durup dururken İsrail’in başkenti icat etti Turp mudur hardal mıdır ne karın ağrısı olduğu belli değil, cibiliyeti bozuk bu şerefsiz adam. Ne yazık ki, güzel vatanımızı koz yerine kullanıyor. Şimdi sormak istiyorum. Ölenler hep Türk askeri. Neden içimizdeki siyasetçiler susuyor? Ne zamana kadar susacaksınız beyler? ABD veya Rusya resmen Türkiye’yi işgal ettiği zaman mı konuşacaksınız? İçimizdeki ABD ve Rus hayranlarına sesleniyorum: Ey beyinsizler; domuz derisinden post, gavurdan da dost olmaz. Bu böyle biline. Ne olur bir an önce aklınızı başınıza alın. Bugün tüm İslam alemi bir olmuşçasına İsrail’in o çirkin saldırı politikalarını destekliyor. Peki neden? Çünkü o ülkelerin başındaki liderlerin hiçbirisi gerçek mümin değil de ondan.

Nedir bu umarsızlık değerli dostlarım? Türkiye ne zaman Atatürk’ün çizgisinden saptı veya saptırıldı? İşte bütün üzerimize gelen felaketlerde ne yazık ki ondan sonra geldi başımıza. Ve hiç kimse şunu söyleyemiyor: “Ey ABD, ey Rusya; eğer kozlarınızı paylaşacaksanız tek teke kendiniz paylaşın” diyemiyor. Rusya resmen Suriye’yi destekliyor. ABD de sözde Türkiye’yi destekliyor. Ve iki tane ahmak ülke devlet, Suriye ve de Türkiye birbirleriyle kıyasıya savaşıyor. Peki; bu işin bir de kazananı ve de kaybedeni olacaktır. Türkiye ta işin başında kaybetti. Şöyle ki, bugün neredeyse 5 milyon Suriyeli bizim ülkemizde barınıyor. Bunlar yiyor, içiyor. Elbette ki kendi vatandaşlarımızdan dahi esirgediğimiz milyarlarca dolarlık yardımlar yapılıyor. Bu insanlara hani AB ülkeleri yardım edecekti?

Yeter artık ey TBMM’nin değerli milletvekilleri, uyanın. Bizler yok FETÖ’ydü, yok Esad’dı derken güzelim vatanımızı ABD, İsrail ve de Rusya nasıl paylaşırız hesaplarını yapıyorlar. Öncelikle içimizdeki birlikteliği sağlayıp sonra da tüm siyasi partilerin birlikte oturup bu cennet vatanımız için hayırlı işlere vesile olacak plan ve projelere artık imza atmalarının zamanı gelip geçiyor. Lütfen ‘Ey Kemal’ ‘Ey FETÖ’, ‘Ey Erdoğan’ sözleriyle sizler birbirinizle boğuşurken ‘at tepişir, eşek ortada kalır’ misali olan güzel vatanımıza oluyor. Olan, gencecik yavrularımıza oluyor. Lütfen bir dost olarak, bir vatansever olarak sizleri uyarıyorum. Son pişmanlık ele geçmez.

Haydi dostlarım. Tarihi görevinizi bir an önce yerine getirin de bizler de sizleri alkışlayalım. Mehmet Akif Ersoy’un ‘Ne olur Allah’ım, bu millete bir daha İstiklal Marşı yazmak zorunda bırakma’ dediği gibi, aman aman dikkat Rusya ve ABD’nin kirli oyunlarına alet olmayın.

Haydi dostlarım. Hoşça kalın, dostça kalın.

Dostlar acı söyler ama meyvesi tatlı olur unutmayın.