• 16 November 2020, Monday 8:21
DursunGirgin

Dursun Girgin

Sen ABD’nin seçimini bırak da Türki’yenin geçimine bak

Dostlarım merhaba. Türkiye’ye neler oluyor? Yoksa bu insanlar rotasını şaşırmış gemiye mi döndü? Mazallah. Eğer Türkiye gerçekten de çok kısa zamanda rotasını çizemezse… Vay halimize! Bugün ne iktidarın ağzından, ne de muhalefetin ağzından şöyle yüreğimize su serpen bir açıklama duyamıyoruz. Oysa bu insanların hepsi de ülkemizin çıkarıları için çalışacaklarına dair yemin ettiler.

Hani ne oldu? O yapılan yeminleri unuttunuz mu? ABD’de bir seçim oluyor. Türkiye yatıyor bunu konuşuyor, kalkıyor bunu konuşuyor. Yok efendim Trump gelseydi daha iyi olurdu diyeni mi ararsın, yok efendim Biden gelseydi daha güzel olurdu diyeni mi ararsın. Be hey gafiller! Size ne ABD’nin başkanından, kim olursa olsun. Bana ve dağdaki keçimize, ovadaki koyunumuza, ABD Başkanı mı bakıverecek?  Yoksa Türkiye’nin kaderini ABD mi belirleyecek.

Yeter artık bu millet kandırdığınız. Her seçimden seçime ABD’nin uşakları ne derse, bu millet de koyun gibi bu uşakların sözüne kanar. Ta 1938’den beri. Yeter artık. Ey Yüce Milletim! Ben öyle alımlı, şalımlı bir kişi değilim. Tahsilim ilkokul mezunuyum. Ama bunca   yıldır ne siyasetçiler gördüm. Hepsi de ABD icazetli. Yani ABD’nin çıkarlarına ters düşen birine bu ülkenin satılmış kalemleri, ne yazık ki yıllardır hep muhalefet ederler. Hani bir söz vardır: ‘Görelim Mevlam ne eyler, ne eylerse güzel eyler’ derler ya işte o missal. Bin nasihattan bir müsibet evladır’ derler ya işte bu musibette koronovirüstür. Sonuçta yıllardır bizi yönettiklerini sandığımız zavalllıların ne kadar da aciz  olduklarını, ne kadar da beceriksiz olduklarını bu musibet sayesinde apacık gördük. Tabi dünyaya at gözlüğü ile bakanlar hariç. Değerli dostlarım bu ülkenin, dağları, taşları, toprağının altı da, üstü de cevherlerle dolu. Şükürler oldun ki bu topraklarda her türlü ürün yetişiyor. Zeytini, pamuğu, tütünü, pancarı, hububatı, elması, armudu            aklına gelebilen her türlü gıda maddesi yetişiyor. Bu ülkede bir zamanlar küçük baş ve büyük baş o kadar çok et, süt mamüllerimiz yetiştiriliyordu ki sormayın. Bir ata sözümüz vardır: ‘At sahibine göre kişner.’ Ne oldu da bu ülke buğday ihraç ederken, buğday ithal eder hala geldi. Keza patatesi, soğanı.. Yani adam diksen adamın çıkabileceği benim güzelim ovalarım neden ekilemez, neden biçilemez hala getirildi. Bu emiri veren kimdi? Neden bu millet sormaz, sorgulamaz? Benim ATAMIN yaptığı fabrikalar neden yok pahasına satıldı? Neden neden… O kadar çok sorulacak sorgulanacak nedenler var ki. Bu millet hala uyutuluyor. Yok Trump mı olsun, yoksa Biden mi? Bana ne kardeşim. Trump’tan ne hayır gördük ki, Biden’ı alkışlayalım. Bizim esasen düşünmemiz gereken ABD’nin seçimleri değil Türkiye’nin geçimlerini konuşmamız gerekir. Bakınız şunun şurasında İzmir depremlerinin dahi yarasını hala saramamışken. Ne oluyor bu ülkenin sözde aydınlarına, sözde yazar  çizerlerine pes doğrusu. Işte beni kahreden de bu ya. Adama soruyorsun: Türk müsün? Evet diyor. O halde neden bu kadar ABD’cisin? Neden bu kadar AB’liği hayranısın? Neden bu kadar  İsrail hayranısın? Çiğnini (omzunu) çekiyor. Mesele sanki hal oldu. Öyle mi? Hayır dostum. Hayır. Madem ki Türk oğlu Türksün. O halde senin de, benim de görevimiz bir an önce bu ülkenin tam bağımsızlığı için tıpkı 1919’da olduğu gibi. Tıpkı Atatürk’ün başlattığı gibi. Bu ülke kendi yağı, kendi tuzuyla kavrulabileceği bir hale gelmesi için, yani yeniden bağımsız Türkiye için el ele gönül gönüle çalışmamız gerekir. Bu ülkenin yer altı ve yer üstü  o kadar çok zenginlikleri var ki saymakla bitmez.  Tıpkı rahmetli Prof. Dr. Haydar Baş’ın deyimiyle, bu ülkede kaynaklar sınırsızdır. Yeter ki ABD’nin çıkarları için çalışan siyasetçilere değil de tıpkı ATATÜRK gibi bu vatanın bir dünya lideri olması için çalışacak, bilgili, tecrübeli, genç siyasetçilere ihtiyacı var. Peki böyle siyasetçi var mı? Bu ülkede elbette var. neden okumazsın be kardeşim sen şu Prof Dr. Haydar Baş’ın milli ekonomi kitapçığını neden okumazsın? Sen Mustafa Kemal  ATATÜRK için yazılan o güzel Hoşgeldin Atatürk kitapçığını oku ve gör  bakalım. Bağımsızlık sözle değil, özle olur. Onun için de dünyada olup biten olaylardan ders çıkarıp, ülkemize el birliği ile sahip çıkalım. Yoksa, daha çok zenginin malıyla züğürdün çenesi yorulurmuş.

O nedenle artık ‘uyan Türkiyem’ diyor, hepinize şu son satılarıma kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. Allah’a emanet olun. Hoşçakalın, dostçakalın.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık