• 03 October 2017, Tuesday 18:47
DursunGirgin

Dursun Girgin

Muğla basınının başı sağ olsun …

Dursun GİRGİN

Dostlarım merhaba.

Ben, Ünal Türkeş’i Muğla Yerkesik’li olarak bilirdim. Onun Turgutreis’te dünyaya geldiğini yeni öğrendim. Umarım yanlış değildir. Hadi canım sen de, Turgutreis’te doğmuş Yerkesik’te doğmuş ne fark eder? Aslolan ‘adam’ olmak değil mi?

Merhum Ünal Türkeş dostum, benim can dostumdu. Onun için bir kere daha sarsıldım.

Değerli dostlarım, nihayetinde hepimiz bu acı gerçeği tadacağız. Aslolan adam gibi adam olup da şu fani dünyadan uzun yola giderken; “Allah rahmet eylesin. Çok faydalı, çok yaralı bir insandı” dedirtebilmek değil mi?

Sevgili dostlarım, Ünal Türkeş’i neden Yerksik’li olarak bilirdim? Ben taa gençlik yıllarımdan beri Muğla’ya bağlı Yerkesik Beldesi’nde (şimdi mahalle oldu) yüzlerce, binlerce düğün - dernek yaptım. Bu yaptığım düğünlerin hemen hemen yüzde sekseninde hep Ünal Abimi görürdüm. Her gördüğümde oturur, birkaç dakika da olsa dertleşir, birbirimize hal hatır sorardık. Cennet mekân dostum bana hep “bir derdin, bir sıkıntın var mı” diye sorardı. Onunla hep eski zurnacıları, eski düğünleri konuşurken, o da bu kısacık sohbetleri küçük not defterine alır, onları köşe yazılarına taşırdı.

Sevgili dostlarım, Ünal abi gibi bir dosta gerçekten de nerelisin diye sormak benim için çok zor bir soruydu. Çünkü insanlara çok değer veren bu güzel insanın benim için nereli olduğu, nerede doğup büyüdüğü çok da önemli değildi. Önemli olan, bu insanın gerçekten de toplum için saygın bir yerinin olması, artı tüm insanlık adına güzel işler yapmasıdır.

Rahmetli, bir bakmışsınız Yerkesik’te, Ula’da veya Muğla’da… Her yerde… Onun için sanırım şöyle bir tabir kullanmamı hoş görür: ‘O, Muğla’nın abisiydi. Her karşılaştığımda saygıyla elini öperdim. O da beni can-ı yürekten kucaklar, sarılır öperdi.’

İşte dostlar, her zaman tekrarladığım şu cümleyi Ünal Abi için de tekrarlamak isterim: İşte geldik, gidiyoruz. Keşke her giden yolcu, ardında böyle güzel anılar bırakabilse …

Çok değerli dostlarım.

Ünal Türkeş sadece beni değil, her Dibekdereli zurnacı - davulcunun yanına varıp hal hatır sorduktan sonra ‘Dursun Amcanız nasıl? Selamımı söyleyin’ der, daha sonra da bana denk geldiğinde aynen şöyle derdi: ‘Dursun, falan gün falanca yerde zurnacılar vardı. Sana selam gönderdim. Yoksa keratalar sana söylemediler mi?’ diye bir de gönderdiği selamın sahibine ulaşıp ulaşmadığını sorar, bir nevi teyit ettirirdi.

İşte dostlarım, böylesine insancıl bir duygu, düşünce ve de fikre sahip olan bu güzel dostumu rahmetle anıyorum.

Sevgili dostlarım, Zurna festivalinde ilk yıllarda bana yer verilmemesine çok mu çok kızmıştı. Hatta benim için özel bir köşe yazısı dahi yazmıştı Devrim Gazetesi’nde…

İşte dostlarım Ünal Türkeş, dost canlısı; bir çevre dostu, bir kültür adamıydı.

Cennet mekânı olsun. Yüce Rabbim, başta aile efradı olmak üzere geride kalanlara sabır versin.

Tüm Muğla basınının başı sağ olsun. Hoşça kalın, dostça kalın …


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık